•
"Kalk bu sıradan."
Jungkook'un emir ve net konuşması beni germişti. Anlamıyorum, bu çocuğu daha dün gördüm ismi ve yaşı dışında hiç bir şey bilmiyorum ama, beni ona iten bir şey vardı.
Mesala gözleri...
Çok tanıdıktı. Sanki daha önce o gözlere bakmış gibi hissediyordum. Bu saçma bir his evet, çünkü daha önce onu hiç bi' yerde görmediğime yemin edebilirim.
Bu konuyu dün geceden beri düşünüyordum. Bana dün öyle bakışı, dudağı kuruduğu zaman yalaması ayrıca, 'Unutma, biz kardeş değiliz' derken fısıldaması...
Bilmiyorum, bu, garip. Tamam sakin olmalıyım bence fazla bü-
Hadi ama kimi kandırıyorsun! (?)
Hey! İçimden kendi kendime konuşmama sebep olan ses! Hemen defol!
"Pardon, kalkmazsam ne olur Jeon? Yoksa beni döver misin.."
"Gerekirse evet."
"Hayır anlamadım. Sen o götünü-"
Jungkook hızla Taemin'in yakalarından kavrayıp karşısında durdurdu.
"Sen hangi hakla bana küfür etmeye cesaret edersin?!"
Sınıf çalkalanıyordu resmen. Öğrenciler toplanmış Taemin, Jungkook ve malesef ki bana bakıyorlardı.
Bazıları 'Taemin çok salak, hangi cesaret ile Jungkook'a küfür eder ki!' Diye söyleniyor kimsi ise Jungkook'un çok kaba olduğunu Taemin'in ona bir yumruk atması ile yere kapaklanacağını söylüyordu.
Ama Jungkook Taemin'i devirdi bir yumrukla. Çünkü kendisi kas yığınıydı. Hem ne olmuş Taemin benim yanımda oturduysa? Gerçi ben onun yanına oturdum da neyse.
Seni kıskandı belki?
Hayır beni kıskanması im-kan-sız. Çünkü daha yeni tanışıyoruz Jungkook ile. Beni kıskanması saçma olurdu, kesin bunun altında bir şey var ama dur bakalım.
Öğreniriz.
"Ne oldu Taemin? Sen kimsin ki? Unuttun mu y-"
"Sus."
"Neden? Jimin'e-"
"Sana sus dedim!!"
Daha sonra Taemin Jungkook'a yumruk attı. Ben şaşkınlıktan ağzımı ellerim ile kapatırken sınıftakiler 'Oo'luyordu. Anlamıyorum hiç birini neden yardım etmek yerine garip garip sesler çıkarıyorlar ki!
"Ne oluyor burada?!"
Sesin geldiği yere baktı herkes. Tahminimce o bir öğretmendi. Şimdi ise buraya gelmiş bir sinirle soluyan Taemin'e bir de sırıtan Jungkook'a bakıyordu.
"İkinizde müdürün odasına, derhal!"
---
Taemin ve Jungkook müdürün odasına gitmiş ve bir de orada yumruk yumruğa girişimlerdi. Ben ise şuan revirde Jungkook'un patlayan kaşına pansuman yapıyordum.
Taemin'e ile hemşire ilgileniyordu. Aslında yapmayacaktım çünkü Hemşire buna izin vermemişti. Ben de bayağı bir ısrar edince 'Tamam, sen Jungkook'a bak" dedi.
Ben o an pişman olmuştum ama onu anca o zaman azarlayabilirdim. Bana salak gibi sırıtarak bakması sinirimi bozmuştu.
Ben de bilerek patlayan kaşına pamuğu bastırdım. Bastırmamla beraber acı ile tıslamıştı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"
Sessizce bağırmıştı.
"Asıl sen ne yaptığını zannediyorsun? Taemin'in yanına oturamaz mıyım? Neden kavga çıkarıyorsun?"
Bıkkınca nefes vermişti.
"Onun ne mal olduğunu bilmiyorsun. Bu yüzden kapa çeneni."
"Neyi bilmiyorum-"
"Jimin, hadi!"
Hemşirenin bağırması ile pansuman işime devam ettim. Yeni bir pamuk alıp, tentürdiyot döktüm.
Ellerim ve bakışlarım ince ve kiraz renginde olan dudaklardaydı.. titremem gerekiyor.. evet, sakin olmalıyım, evet.
Neden bilinmez ama fazla gergindim. Avuç içlerim terliyordu ve bu rahatsız ediciydi. Pamuğu dudağına bastırırdım ve daha deminki gibi tısladı.
"Pardon.." (Ağzına girsin CARDON AŞEÖFNSE)
Başımı ona biraz yaklaştırdım. Aman Tanrım çok yakındık ama bu sorun değildi. Değil mi?
Dudağıma nefesini verdi ve gözlerini oraya indirdi. Tabii ki ben bakmayacaktım. Ama malesef bakmak zorundaydım pamuğu dudağına tanpon tanpon (öyle mi deniliyordu bilmiyorum)
bastırdım. Bu dudak bakışmalarımızı kesmek için ondan uzaklaştım -beni ter bastı çünkü-
"Ş-şey benim işim bitti. Ben gidiyorum."
Hızla revirden çıkmıştım arkamdan hemşirenin bana seslendiğini duydum ama aldırış etmedim.
---
Tahmin edin neredeydim. Tabii ki Jungkook'larda. Bugün burda kalacaktık. Fakat bir sorun vardı, bugün ben burada kalamazdım. Nedeni ise bugün 'Rabbit JJ' canlı yayın yapacaktı.
Ve biraz, hatta baya ıslak bir canlı yayın olacaktı. Her Salı olan bu canlı yayını her zaman sabırsızlıkla bekliyordum.
Geçen Salı yayın yapmadığı için daha da sabırsızdım.
Şimdi ise 'ailecek' sofradaydık.
"Baba, ben gidiyorum, size afiyet olsun."
"Nereye?"
"Tae'lere."
"Ah, yine mi.."
"Geçen Salı gitmedim baba!"
"Ve bu her salı gideceğin anlamına gelmez."
Jungkook ufladı ve babası gitmesine izin verdi. Tabi çocuğunun bakışlarına dayanmıyordu. Bende babam ve Namjoon amcaya 'Afiyet olsun' diyip bana ayırdıkları odaya gittim.
Saat daha sekiz buçuktu ve yayın saat 01:00 da başlayacaktı. O zamana kadar bir şeyler ile uğraşabilirdim.
-
20, 19, 18, 17... yayının başlamasına saniyeler vardı heyecanlıydım ve şumdiden vücudumun kasıldığına şahitim. Sonunda yayının başladığı ile ilgili bildiririm gelince,
telefonu sıktım ve yayını izlemeye başladım...
..
.
Umarım uzun süre YB sizliğe deydi..🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rabbit Daddy | Jikook
Fanfiction"Unutma, biz kardeş değiliz." --- Top: Jeon Jungkook Bottom: Park Jimin