•
Loş ışık, şarap dolu masalar, dans eden insanlar ve içeride yankılanan hafif bir klasik müzik... Ortam zengin ve nefes kesici görünüyordu.
Jungkook içeri girer girmez bu ortama sırıttı. Sanki kendi düğünüymüş gibi herşey onun zevkine göre idi. Jimin ve Jungkook bir masa bulup oraya ilerlediler.
Jimin gergin hissediyordu. Nedenini bilmediği bir gerginlik vardı üzerinde.
Belki de bu günden sonra hep öyle olurdu?
Kalbi nefesini tamamen kesecek derecede hızlı atıyordu. Bu yüzden sürekli derin nefesler alıp duruyor ve Jungkook'un bakışlarına mâruz kalıyordu.
Bir an Taemin'in gelmesini diledi Jimin. Onu bu durumdan o kurtarabilirdi çünkü. Oturduğu sandalyesinden bakışlarını Jungkook'a yöneltti.
O da zaten onu seyrediyordu. Jimin yutkundu. Jungkook direk Jimin'in oynayan adem elmasına baktı. O da yutkundu.
Bu gece pek iyi şeyler olmayabilirdi.
Jungkook geriye yaslandı ve sırıtmaya başladı. Jimin yine onunla dalga geçeceğini anladı ama sustu. Çünkü bugün babasının en mutlu günüydü. Etraftaki insanlara rezil olmak istemezdi değil mi?
"Vay, dostum!"
Aniden gelen kalın bir erkek sesi ile Jimin irkildi. Jungkook sırıtmasını bozmadan sesin sahibine sarıldı.
'Ne zaman doğru düzgün gülümsediğini göreceğim acaba?'
Diye düşünüp göz devirdi Jimin.
Fakat karşısında Jungkook'a sımsıkı sarılan bir adam vardı. Kahverengi saçları, dikdörtgen ağzı, çekik gözleri ve Gucci smokin ile muhteşem görünüyordu.
İkili ayrıldığında Gucci'li çocuk -evet Gucci'li çocuk çünkü Jimin ona böyle seslenecekti- Hem.. bu çocuğu bugün okulda görmüştü.
Jimin'i baştan aşağıya süzdü. Jimin bundan rahatsız olup oturduğu sandalyede yok olmak istedi.
"Merhaba ben, Taehyung. Kim Taehyung. Sende,"
Jimin kendinden emin ve sinsi bakışlar ile ayağa kalktı. Taehyung'un uzattığı eli hafifçe sıktı.
"Jimin, Park Jimin"
Jungkook'un, Jimin'in 'Park Jimin' demesi ile küçük bir kahkaha attı. Taehyung ve Jimin ona bakmış ve bir şey olmadığını söylemişti.
Taehyung da bakışlarını tekrar Jimin'e döndürüp elini uzattı.
"Memnun oldum."
"Ben de."
Jungkook nedensizce rahatsız olmuş ve yalandan öksürmüştü.
"Taehyung, gel oturalım."
Tae Jungkook'u ikiletmeden yanındaki yerini aldı. Jimin de kalktığı yere tekrar oturdu.
Jungkook Taehyung'u kendine çekip eline beline yerleştirdi. Jungkook'un amacı ne? diye düşündü Tae. Kesinlikle bu çocuk şu an iyi değildi.
"Ee, Tae. Görüşmeyeli nasılsın? Özlettin kendini."
Taehyung, Jungkook'un dediklerine anlam veremiyordu. Neyin derdindeydi bu? Daha iki gün önce görüşmüşlerdi. Ayrıca sürekli mesajlaşlmışlardı.
"Jungkook, daha-"
Tae'nin lafını Jungkook'un eli kesmişti. Beline koyduğu el ile Tae'yi cimciklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rabbit Daddy | Jikook
Fanfic"Unutma, biz kardeş değiliz." --- Top: Jeon Jungkook Bottom: Park Jimin