Rabbit Daddy | Jikook

18- Sevişmek ya da seks?

(Bol bol yorum asklarım)

•

"Jimin?"

O an nefesim kesilmişti. Şuan ne yapıyordum ben?! Resmen bugün benle sevişmek istemişti ve beni bekleyeceğini söylemişti, bende u dönüşü yapıp tıpış tıpış gelmiştim.

Ama aslında amacım bu değildi.

Buraya her şeyi konuşmak için gelmiştim. Artık buna bir son vermemiz gerektiğini söyleyecektim. Ergenliğimizin ağır bastığı zamanlardı bu zamanlar ve ilerde pişman olacağımız şeyler yapıyorduk.

Tamam iki gün sonra on sekinizime girecektim ama yine de..

Kapının önünde yarı çıplak bir şekilde bana sırıtıyordu. Kasları zaten nefesimi keserken yutkunmamak için zor duruyordum. Bir şey belli etmemek açısından göz devirip onu kapının önünden ittim ve içeri girdim.

İçerisinin fazla sıcak olduğunu fark edip ceketimi çıkardım. O da zaten kapıyı kapatmış benim bir şeyler dememi bekliyordu...

"Boşuna sırıtma, Buraya seninle konuşmak için geldim."

Sesimin net ve sert çıkmasına şükürler ettim o sıra. O bana alaycı bir şekilde gülüp dibime girmişti.

"Ve benim amacımı bilmene rağmen?"

Derin nefes verip kollarımı önümde bağladım.

"Ciddiyim, Jungkook. Bu yaptığımız şeyler çok yanlış. Tamam ergenliğimiz ağır basıyor falan ama yeter. Biz büyüyeceğiz ve bunlardan pişmanlık duyacağız. Seni her gördüğümda aklıma bunların gelmesini istemiyorum."

Alaycı ifadesini ciddilik esir almıştı bir anda. O an sanki kafasında başka şeyler dönmüştü. Yutkunup gözlerini bir yere dikmişti. Daldığı düşünerek bunu takmamıştım.

"O-o zaman bu son olsun."

Siktir. Sesi titremişti! İlk defa karşımda sesi titremişti!

"Beni mi arzuluyorsun Jungkookie?"

Bana biraz daha yaklaşmıştı ve ondan biraz kısa olmasaydım dudaklarımız değecekti. Bir elini suratıma koymuştu diğer elini ise beline koyarak beni kendine bastırmıştı.

Eli suratımı geziniyordu. En son baş parmağını dudağıma koymuş orayı okşamıştı.

"Sence seni mi arzuluyorum?"

Bende ellerimi onun boynuna dolamıştım. Dudaklarıma bakan gözlerini fırsat bilip baş parmağına dil darbesi attım. O sıra tıslamış ve gözlerime bakmıştı. Bende bakışlarına karşılık verip konuştum.

"Şuan burada benden başkası olmadığına göre? Ya da, sevgilin olmadığına göre.."

Demiş ve gülümsemiştim. Dudaklarımı dudaklarının etkisinde bırakmadan önce şunları demişti.

"Fazla akıllısın, sevdim."

Ardından odada yankılanan öpüşme sesleri. Dudaklarını özlemiştim sanki.. kalbim yerinden çıkacak gibi çarpmasını özlemiştim. Gerçi şu bir kaç gündür öyle idi ama bunu hoşlanmak olarak adlandırmıyordum. Daha doğrusu öyle adlandırmak istemiyordum.