7- Beklenen gün

6.5K 507 233
                                    

Sonun da o beklenen an gelmişti. Jin ve Namjoon birbirlerine onca yıl sonra kavuşacaktı. Birbirlerine ait olacak ve kimse onları ayıramayacaktı.

Namjoon'un en lüks otelinde düğün hazırlıkları başlamıştı. Bu akşam saat 8'de düğün başlayacaktı. Onun için Namjoon, Jin, Jimin ve Jungkook alışverişe çıktı.

Jungkook ailece(!) bir alışveriş yapmak istemiyordu. Onun için ailece bir şeyler yapmak saçmalıktan ibaretti. Geldi çünkü zorlamıştılar.

Eh, Jimin de gidiyor diye de gitti tabi. Onunla sürekli vakit geçirmek, konuşmak, eğlenmek, alay etmek ve sinirlendirmek istiyordu. Çünkü sinirlenince çok tatlı oluyordu.

Geçen sefer hatırlarsınız ki Jimin Jungkook'u çok zor bir duruma sokmuştu. Jungkook'da erekler tuvaletinde geçen yayında olduğu gibi, Jimin'i düşünerek kendini boşaltmıştı.

Bu yüzden gece boyu düşünmüş durmuştu. 'Acaba ne yapsam?' diye. Aslında hiç bir şey yapmasına gerek yoktu. Fakat bir şey yapmak istiyordu.

"Hayatım, bu mağazaya bakalım."

Jungkook, Jin'in konuşması ile düşüncelerinden çıkmak için kafasını iki yana salladı. Namjoon biricik sevgilisinin belinden tuttu ve onu başı ile onayladı.

"Hadi çocuklar."

Jimin ve Jungkook göz göze geldiler. Jimin Jungkook'a gülümseyip babalarının arkasından yürüdü. Jungkook ise Jimin'in amacı ne diye merak ediyordu. Göz devirerek mağazaya girdi.

.

Kim hangi mağazaya gittiyse hiç bir şey beğenmemişti. Namjoon bir smokin beğendi diyelim, Jin onu beğenmiyordu. Jin bir smokin giyiyor Namjoon beğenmiyordu falan filan.

En son Namjoon onları özel tasarımları olan bir mağazaya götürdü. Jin smokinlerin hepsine de çok bayılmıştı!

Çünkü aşırı güzellerdi. Jimin ise hepsine ağzı açık bakıyordu, Jungkook'da Jimin'in kalçalarını süzüyordu.

Jungkook'a döndü ve elinde iki smokin ile yanına ilerledi. Jungkook en başta anlamamıştı ama elinde iki smokin görünce birinin kendisine olduğunu anlamıştı.

"Al."

Jungkook kaşlarını çattı ve Jimin göz devirdi.

"Sana da smokin beğendim. Malum baktığın yok"

Jungkook alayla sırıttı ve bir adım Jimin'e yaklaştı. Zaten bir adımla burnunun ucunda bitmişti. Jungkook yavaşça Jimin'e yaklaştı Jimin ise onu öpeceğini sanıp gözlerini kapattı.

Demek ki  istiyor diye düşündü Jungkook. Ama onu öpmeyecekti.

En azından şimdilik.

Hedefini değiştirip kulağına yaklaştı, Jimin de için artık öpsün diye çığlık atıyordu.

Ama Jungkook elindeki elindeki siyah smokini almıştı ve Jimin yine rezil olmuştu.

.

Jimin son kez aynaya baktı. Mükemmel görünüyordu, acaba Jungkook onu beğenecek miydi? O beğensin diye o kadar özenmişti ki. Jimin ona aşık mıydı? Hayır hayır kesinlikle değildi. Sadece yakışıklı olduğu için etkileniyordu.

"Jimin!"

Jungkook Jimin'e bağırınca Jimin aynadan kendisine bakmayı kesti. Şuan aşırı heyecanlıydı. Tamam artık çıksın değil mi sonuçta geç kalmamaları lazımdı. Jimin derin bir nefes verip kapıyı açtı. Daha sonra merdivene ilerlemeye başladı.

Jungkook arkasına dönük olduğu için Jimin'i görmemişti ama Jimin merdivenlerden aşağıya inmeye başlayınca Jungkook anında arkasına döndü.

Bir dakika bu Jimin miydi?

Hayır o bir afetti. Jungkook ne derse az kalacağını düşündü açıkçası. Giydiği sıradan beyaz bir t-shirt ün üstüne aldığı smokinin ceketini giymişti, altına ise deri bir pantolon. Boynuna da taktiği kadife tasma kolye ile Jungkook'un gözleri kamaştı.

Jungkook da Jimin'in ona verdiği smokini giymişti. Jimin ise Jungkook'u yine beğenmişti.

Ama bugün ayrı bir karizma ayrı bir yakışıklı görünüyordu. Jungkook umarım bugün onu becermem diye düşündü.

Amacı sadece onu yatağa atmaktı. Tabii ki de başka bir şey de yapacaktı. Jimin'de bal gibi yapacağı şeyi kabul edecekti.

"Ee, gidelim ma-madem"

Jungkook Jimin'in kekelemesine alayla sırıttı ve ona iyice yaklaştı. Belinden tutup kapıya doğru yöneltti.

Kapıya vardıklarında Jungkook ince ve kemikli ellerini Jimin'in belinden çekti.

Soğukkanlılıkla;

"Dışarıda magazinciler var, bizi bekliyorlar. Babamlar zaten önceden gittiler. Hadi çıkalım."

Jimin Jungkook'un ani ruh değişimine şaşırmıştı. Neydi bu? Onunla oynamak mı istiyordu? O zaman Jimin'de oynardı değil mi?

İkisi kapıya kapıya ilerlediler ve Jungkook kapıyı açar açmaz magazinciler etraflarına dolanmıştı.

Jimin aniden kolunu Jungkook'un kolunun arasına koydu. İkisi göz göze gelince Jungkook, yine her zaman ki gibi(!) Alayla gülümsemişti. Jimin ise gülümsemesini taklit etti.

Jungkook kolunu Jimin'den kurtarıp onun beline koydu ve kendine çekti. Magazincilerin sorularını duymamazlıktan gelmişlerdi fakat birinin sorusu ikisini de aynı anda gülümsetmişti.

"Jeon Jimin siz de bir şeyler demeyecek misiniz?"

.

.

.

Öhöm..

Rabbit Daddy | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin