BU KİTAP YAVBAH HAYRAN KURGUSU OLUP, YAVBAH FANDOMA İTHAFEN YAZILMIŞTIR.
Obsesif kişilik bozukluğu olan, bu hastalığı kendine pek dert etmeyen iki genç, kısa bir süre sonra hayatlarının hastalıkları yüzünden karardığı gerçeği ile yüzleşirler.
Tedav...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
100K!
Resmen 100K olmuşuz! Herkes'e binlerce kez teşekkür ederim. Şu sıralar çok ama çok yoğunum bu yüzden mesajlarınıza, tebriklerinize dönemedim ama gördüm hepsini. İnstagram hesabımdan (@catisyyy) teşekkür videosu yerleştirdim hikayeme ama buradan da teşekkür etmek istedim.
Sizleri çok ama çok seviyorum. Sayenizde bütün bu güzellikler, mutluluklar.
Dilerim nice K'lara yükseliriz birlikte, İnşALLAH!
SONUNA DEK UYUMUN, KİMYANIN TEK ADRESİ, ADETE İKİ PUZZLE PARÇASI GİBİ BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN ESRARENGİZ ÇİFT, YAVBAH!
SONUNA DEK OLMASA BİLE AYTOL!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
48. BÖLÜM
Evin kapısını kilitledikten sonra arabaya doğru ilerlemeye başladım. Kıştı, üzerimde incecik bir elbise vardı ama soğuktan korunmak için omuzlarıma sahte bir kürk almıştım. Arabaya kadar idare edecektim artık. Arabanın hemen karşısında Yavuz kalçasını arabanın ön kaputuna yaslayarak beni bekliyordu. Derin bir nefes alıp yanına doğru yürüdüm. Vardığımda varlığımı belli etmek istermişcesine boğazımı temizledim yalandan.
Çevrildi ve beni süzdü. Sanki içeride o kadar baktığı yetmiyormuşcasına bir de. Pis sapık işte, ne olacak.
"Ovvv!" dediğini duydum birilerinin. "Kim bu hatun, ağabey? Yengem görmesin!"
"Lan!" dedi, Yavuz gözlerini pörtleterek. "Selim gebertirim seni!"
"Ne?" dedi, Selim. Ben hala şokdaydım. "Ne yaptım ki ben? Taş gibi hatunla konuşan benim sanki! Ah, bu arada ben Selim. Adınızı bana bahşeder misiniz, güzel hanımefendi?"
