Voices ;; Minsung {✓}

}10{

Kızıl çocuk, kapıdan geçmeden önce çillerle dolu yanaklarını ovaladı. Kitaplarla kaplı büyük duvarların arasında yürürken gözleri sürekli olarak etrafını tarıyordu. Sonunda kendinden daha büyük olan sarışın çocuğu bir masada oturmuş kitap okuyorken buldu. Adımlarını ses çıkarmamaya özen göstererek atarken yanına ilerledi ve karşısına oturdu.

“Bugün ders yok, Felix.” diye mırıldandı sarışın olan. Felix başını iki yana salladı.

“Bunun için gelmedim, bir sorum olacaktı sadece.” Karşısındaki okuduğu sayfaların arasına kitabın ipini yerlştirdikten sonra gözlerini ona çevirdi. Felix devam etti. “Jisung'ın dönüşümü tamamen bitmiş miydi?”

Karşısındaki çocuğun gözlerinin hiçbir hareketini kaçırmamak üzere kendisinde olduğunu fark ettiğinde güzel bir soru sorduğunu düşündü.

“Jisung'la ilgili bana söylemek istediğin bir şey mi var?”

Felix gözlerini masaya çevirdi.
“Emin değilim. Bana zaten bildiği soruları sordu dün. Ya da belki ben bildiğini sanıyordum, Minho ona aslında bu kadar açıklama yapmamıştı.”

“Jisung seninle mi konuştu?”

“Evet. Dün,” derken gururla gülümsedi. “Onu kendimle beraber ışınladım ve bir araba çarpmasından kurtardım.”

Sarışın çocuk içinden gelmediği halde ona gülümseyerek karşılık verdi. Elini omzuna koyarken, “Aferin,” dedi. Sesinin fazla çıktığını fark edince diğer insanları rahatsız etmemek için, “Demek artık yapabiliyorsun bunu,” diye fısıltıyla devam etti. Felix başını salladı ve yüzündeki sırıtmayı genişletti. “Peki Jisung sana bununla ilgili sorular mı sordu?”

“Evet. Nasıl yapabildiğimi, başka birilerinin yapıp yapmadığıyla ilgili şeyler. Senden, benden, Changbin'den ve Minho'dan bahsettim. Sonra ona bunların zaten ona Minho tarafından anlatılmış olması gerektiğini söyledim.”

“Minho anlatmamış mı?”

“Bilmiyorum. O sırada telefonu çaldı ve Hyunjin'in ondan bir dosya getirmesini istediğini söyledi.
Sonra da gitti.”

“Demek Hyunjin de işin içinde,” diye mırıldandı sarışın çocuk. Felix dediğini umursamadan devam etti.

“Jisung bunları zaten bilmiyor muydu?”

“Belki o anın şokuyla unutmuştur Felix.”

“Olabilir. Sonuçta çok yakınlar. Daha geçen gün Jisung'ı, Minho'nun evinden çıkarken görmüştüm. Minho'nun ona bunları anlatmamış olması imkânsız.”

“Bir dakika,” dedi sarışın çocuk. “Jisung, Minho'nun evine mi gitti?”

Felix kaşlarını çattı. “Evet, geçen gün onu bizim binadan çıkarken görmüştüm. Ama bu zaten normal değil mi? Jisung Minho'yu ve Minho da Jisung'ı sürekli ziyaret ederdi.”

“Evet, haklısın. Bu normal bir şey.” Sarışın çocuk ayağa kalktı. “Sadece bir an boşluğuma geldi. Her neyse, önemli değil. Çalışman gereken derslerin yok mu Felix? Benim var mesela, birkaç konuda bilgi toplamam lazım. Önemli işlerim var. Gidip kendi sorunlarınla mı ilgilensen?”