Gece Jeongin'in yatağı ıslak olduğu için üçümüz beraber yere hazırlanan yatakta uyumaya çalışıyoruz.
“Jisung, biraz yana kay sığamıyorum.”
“Bugün bizimle beraber yatağın tamamını ıslatmasaydın çok rahat sığardın.”
“Jeongin'in yatağında yiyişmeniz benim suçum değil.”
“Çok ses çıkarıyorsunuz, annem birazdan buraya gelecek. Biraz susun.”
“Jisung yüzünden sıkışıp kaldım burada.”
“Seungmin, sığamıyorsan Minho'nun yanına gidebilirsin.”
“Gideyim de dövsün beni, değil mi? Yalnız Jisung, Jeongin sanırım az önce popoma dokundu.”
“Ne saçmalıyorsun ya?”
“Bundan bana ne Seungmin? Senin popon.”
“Seni elleseydi ben böyle demezdim işte.”
“Evet, Jeongin'e daha fazla yapması için tezahürat yapardın.”
“Jisung, Jeongin yine dokundu.”
“Bacağımı kaşımaya çalışıyorum, saçma sapan sonuçlara varma hemen.”
“Rahatsız edici.”
“Niye ki, yakışıklı değil miyim? Ben olsam rahatsız olmazdım.”
“Jeongin, az sonra o yakışıklı suratına bir tane yapıştıracağım göreceksin rahatsız olur muymuşsun olmaz mıymışsın. Çeksene oğlum elini.”
“Seungmin ağzına kazık sokacağım ama, yeter. Bırak çocuğu kaşısın bacağını işte.”
“Jisung, elliyor diyorum, taciz ediliyorum burada.”
Kapının birden açılmasıyla korkuyla yerimizde sıçrıyoruz. Işığı yakan Minho, “Burada uyuyabilir miyim?” diye soruyor.
“Sen de mi elleyeceksin?” diye soruyor Seungmin. Minho kaşlarını çatıyor.
“Ne ellemesi ya? Hyunjin gaz çıkardı, kokudan uyuyamıyorum.” Minho'nun dediğine dudağımı dişleyerek gülerken yanıma geliyor ve ben biraz Seungmin'e kayarak ona yer açmaya çalışıyorum.
“Jisung nereye geliyorsun, camdan mı atacaksın Jeongin'i? Yer yok işte geri gitsin.” diye öneride bulunuyor Seungmin.
Ben onu ittirmeye devam edince Jeongin yorganın alanından çıkıyor. Sinirle ayağa kalkıp yastığını kolunun altına sıkıştırıyor. “Ben Hyunjin'in yanına gidiyorum ya, çoktan havalanmıştır oda. Burada sizin dırdırınızı çekmekten iyidir.”
Jeongin gittikten sonra Seungmin'i biraz daha itiştiriyorum. Sonunda yüzünü bana dönüyor. “Minho'nun koca poposu sığmadı mı yatağa? Hâlâ nereye zorluyorsun anlamıyorum ki.”
Minho kolunu başımın altından geçirdiğinde başımı onun koluna koyuyorum ve Seungmin'e pis pis sırıtıyorum. “Düşünsene, Hyunjin şu an az önce seni elleyen Jeongin'le aynı odada.”
Seungmin kaşlarını çatarak bana bakıyor. Gözleri Minho'ya kaydıktan sonra amacımı anlamış gibi bir ifadeye bürünüyor. Tekrar bana döndüğünde, “Bu gece iğrenç şeylerin oluşunu önlemek için burada kalıyorum. Beni içeri gönderemezsin,” diyor. “Ayrıca Jeongin öyle bir şey yapmayacak.”
Omuz silkiyorum. “Minho o kokudan kaçmak için geldi ve Jeongin buna rağmen Hyunjin'in yanına gitti. Ben olsam güvenemezdim.”
Seungmin doğrulup toparlanırken, “Tam bir aptalsın Jisung,” diyor ve yastığını alıp odadan çıkıyor. Jeongin'i neyle itham ettiğimin farkındayım ve bundan biraz utanç da duyuyorum ama hemen sonra bitiyor. Keyifle Minho'ya sokulup başımı boyun girintisine koyuyorum. Derin bir nefes alırken gözlerimi kapatıyorum. Elleri direkt saçlarımı buluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Voices ;; Minsung {✓}
FanfictionJisung, zihninde onunla konuşan birinin sesini duyar. *** | 2019 Ficteki shipler etiketlerde yazıyor, "yorum" yaparken neden kendi shipinizin olmadığını sorgulamaz ya da bitmiş ficin sonunda başka bir ship istemezseniz sevinirim.