İç çekerek ve peşime takılan Minki ile konuşmak için yalnız ve sessiz bir alan aramaya başladım. En son tüm yorgunluğum ile bulduğum büyük ağacın altına oturdum ve Minki'u tam karşıma aldım.
'' Nasıldı bugün? ''
'' İnanılmaz! ''
'' Ya duyguların! ''
'' O konuda yol boyunca düşündüm! ''
'' Ne düşündün? ''
Tüm gücümü toparlayıp nefes alıp verdim.
'' Yarın -- ''
'' Yarın ne? ''
'' Yarın gideceğim ona söyleyeceğim! ''
'' Neyi? Açık konuşsana adamım! ''
'' Ne kadar da anlama özürlüsü varlıksın. Ona ... Onu sevdiğimi söyleyeceğim! ''
Ne olduğunu anlayana, çıkarana ve algılama organlarını açmaya başlamıştı. Şaşkınlığı ve merakını bana püskürtmek için ağzını açtı ama biraz düşündükten sonra kapattı.
Tekrar ağzını açtı ve eli ile kapattı.
'' Oyun oynama benimle Minki! Ne soracaksan sor? ''
'' Bunu nasıl yapacaksın? ''
'' Gidip 'seni seviyorum ' diyemem. Ayrıca kaba da davranamam. Bilmiyorum ... ''
'' Aşk tanrısı iş başında! '' dedi ve pis pis sırıtmaya başladı. Ne olacağını bilmez bir şekilde ona baktım. Bu sırıtmanın arkasında gizlenen şeytanı tanıyordum. Dünya'nın en ürkütücü aç varlığı.
'' Bak şimdi siz ikinizi yalnız bırakacağım ve sen de o sırada April'in üstüne atlayacak ve itiraf edeceksin! ''
Dik dik baktım.
'' Ondan sonra da beni tecavüzcü sansın değil mi? Planın süper Minki! ''
Somurtarak sanki bir profesörmüş gibi sağ elini çenesinin altına koydu.
'' O zaman Hyung tüm herkes varken birden ona bağır! ''
'' Ve sonra da güzel bir tokat ye! ''
'' Çok bilmiş. Kolaysa sen yap o zaman! '' dedi. Bu cümlesi ile takasına bir kere vurdum ve onun işe yaramaz planlarını dinlemeye başladım.
'' Hyung~ Hyung! Buldum! Sonunda buldum! '' dedi ve beni kendine çekti.
****
Dediğini şimdiden yapmaya başlayacak olmamın acısını çekiyordum sanırım. Sadece onunla yalnız kal ... İtiraf et! Yap bunu ... Sen bir erkeksin Bae, erkek. Erkekler ilk adımı atmalı. Aptal olma.
Onu seviyorsun...
Belki o da seni...
Olumlu düşün.
Yap şunu korkak şey...
Kendimi hem azarlar hem de avuturken kamp alanında elinde su ile koşturan Haniel Hyung'u ve ondan kaçan April. Haniel Hyung ne yapıyor öyle?
April'ın kolundan yakalayıp arkama aldım ve yüzüme hızla çarpan suya karşı tepki vermedim.
'' April ... Hay ben ... Bae. Ne yapıyorsun orada? ''
'' Banyo! ''
'' İyi yıkanmalar! '' dedi ve ışık hızında oradan ayrıldı. O Hyung'un sonu kötü olacak ve ... Lanet şey. Ağzıma salak salak kelimeler getirmeme sebep oldu. Sütten yüzen kahverengi ördek.
'' Bae-shi! '' dedi arkamda saklanan kısa kız. Ellerim ile yüzümü silerek ona döndüm.
'' Bir şey yok ... Sadece su! '' dedim. Elini havaya kaldırıp ıslanmış olan saçlarıma daldırdı ve çekti.
'' Yah! ''
'' Kafanın üstünde bir yaprak var! ''dedi ve diğer eliyle o yaprağı aldı. Kızarmış ve Minki ile konuşmamdan kalan bir yaprak ...
İkimizde kamp alanına gülerek dönmüştük ve Minki bana bir bakış attı. Plan bir ... Yalnız kal ve itiraf et!
'' HYO. Oppa ben biraz odun topluyorum! '' diye bağırarak ormana doğru giden kızın peşinde koştum.
'' Yakında hava kararır. Seninle geliyorum! ''
'' Bae saat dört. Havanın kararmasına üç ya da dört saat var! ''
'' Olsun! Yine de seninle geliyorum! ''
Omuz silkerek yoluna devam eden kızın arkasından yürümeye başladım. Alışverişten sonra saçlarını yukarıdan toplamış ve rahat şeyler giyinmiş olan kıza bakınmadan bir dakika, hayır saniyenin geçmesine katlanamıyordum ...
Eline birkaç odun parçası alıyor, yürüyor ve tekrar aynısını yapıyordu. Onu düşünürken --
''Hay! '' diyerek yere yuvarlanarak çakıldım. Ayağımda oluşan ağrı ve dizlerimi parçalayan taşlara lanet.
Rezil olan bana lanet.
'' Bae! '' dedi ve yanıma koşuşturdu. Elindeki odunları yere fırlatmıştı ve endişeliydi sanırım.
'' Ben ... Ah lanet ... Bunu sana söylemek için yarını beklemeliydim! ''
'' Bae dizin kanıyor ve... Ne? Bana ne söyleyeceksin? ''
'' Ben --- ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Famous Love ✔ | Kai
RomanceSadece saklamam gereken bir sır ile yaşamam gerekirken hayatın zorluklarına bir adım daha atmıştım . Nereden çıktın seni sersem ? Neden beni buldun ve tanıştırdın hayatınla ? Sadece sakla sırrı .. Böylece güvende olursun .. @-xoxo-kk...