20

1.9K 136 2
                                    

...1 AY SONRA ....


'' Nereye gidiyorum dedin? '' diye bağırdı birden Bae.

Farklı şekilde söylemem gerekirdi. Bu şekilde değil. Özellikle de yorgunken.

'' Bae bağırma. April'ı duydun. '' dedi Hoon Oppa. Sadece Bae'ye bakınmakla yetindim. Sinirliydi ve onun sakinleştirmek hiç kolay olmuyordu.

Koluma çarparak merdivenlerden sertçe çıkmaya başladı.

Sabah söylesen olmaz mıydı April?

Dilini tutsan?

Ona eve gelir gelmez yarın akşam özel bir dergi çekimi için Amerika'ya gideceğimi söylemiştim. Birden söylediğim içinde bu kadar tepki göstermişti.

Bir kocanı öpsen olmaz mıydı?

Kendi benliğimle savaşa girerek merdivenlerden çıkmaya başladım. Yüzleşmem ve sakinleştirmem gerek bir adam vardı yatak odamda. Odamızda. Bae ile benim odamda.

Yavaşça kapıyı açıp kafamı içeri uzattım. Sırt üstü bir şekilde yatağa uzanmış ve tavanı izliyordu. İç çekerek yanına gittim ve ne olur ne olmaz diye yatağın en ucuna oturdum. Bana bakmadı.

'' Bae? '' dedim ona soran gözlerle bakarken. Omuz silkti. Cevap vermedi.

Aslında cevabı çok açıktı. ' Çok sinirliyim ve seni kırabilirim. Git!'. Ama ben gitmeyecektim.

'' Özür dilerim. Ben gerçekten özür dilerim. Senden bir hafta ayrı kalmak bana çok kötü geliyor! '' dedim. Neler saçmalıyordum?

'' Neden daha önce söylemedin? '' dedi. Sesi titriyordu. Oturduğum yerden emekleyerek Bae'nin koluna yattım.

'' Bugün öğrendiğim için daha önceden söyleyemedim. ''

Nefes alıp verdi. Onu taklit ettim. Tavana bakmaktan vazgeçip kollarına bana doladı. Yavaşça sakinleşiyordu.

'' Ben sensiz bir hafta nasıl yapacağım? '' dedi iç çekerek. doğruydu. Şu ana kadar her şeyi birlikte yapmıştık ve ilk defa aramızda bu kadar mesafe olacaktı.

'' Omzuma çarptın ve acıttın. Ben bu acı ile nasıl yaşayacağım! '' dedim. Bae kadar fena olmasam da ben de az değildim. Kolları beni sarmayı bırakıp tam beni görecek şekilde bedenini havaya kaldırdı ve dirseğinden destek alarak bana baktı. Sağ kolum gerçekten çok acıyordu. Kas çuvalı!

Son iki yılda kasları fazlalaşmıştı.

Eli ile kazağımın kolunu indirip kızarmış olan omzuma baktı. Dirseğinden aldığı desteği es geçerek omzuma ufak ve kesik öpücükler kondurmaya başladı. Hoşuma gitmişti. Kimin hoşuna gitmezdi ki?

'' Bae öpme acısı geçti! '' dedim. Öpmeyi kesmedi.

Aslında üzgündüm ve o da üzgündü.

'' Yah! Bae! '' dedim ve kıpırdanmaya başladım. Kafasını kaldırdı ve kazağımı eski haline getirdi. Bana sıkıca sarılıp öpmeye başladı. Öpücük ve öpücük. Kocaman ve aşk dolu öpücük. Dudakları dudaklarımla mühürleşirken elleri ile karnımı ovuyordu. Bu onun favori hareketiydi ve bu hareketin sonu büyük bir bel ağrısı oluyordu.

Nefes almak için bana baktığında hafif doğruldum.

'' Eğer şimdi yaparsak bel ağrısından yarın evde yatalak kalırım! '' dedim. Kahkaha attı ve karnımı biraz daha ovdu.

'' Bebek istiyorum! ''

'' Yok sana bebek! Daha 21 yaşındayım. 25 sonrasına kadar bekle! '' dedim. Yine sırıtarak yatakta bağdaş kurarak oturdu. Ben ise hala o şekilde yatıyordum.

Famous Love ✔ | KaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin