30

1.5K 102 0
                                    

Yol boyu Bae ile fazla konuşmasak da gergin olduğu her halükârda belli oluyordu. Gözleri kısıktı, bu onun düşündüğü anlamına geliyordu. Büyük ihtimal nasıl konuşacağını düşünüyordu.

Sürekli terliyordu ve öksürüyordu. Endişesi fazlaydı.

Kapının önüne geldiğimiz an derin bir nefes alıp verdi.

'' Aşkım! Sadece kendin ol! Lütfen! '' dedim ve elini tuttum. Bana bakıp gülümsedi. İçimi ısıtan gülümsemesine karşılık vererek kapıyı çaldım.

Annem bizi görür görmez ufak çapta bir çığlık atıp Bae ile bana sarıldı. Bae neye uğradığını şaşırsa da gülümsemesini suratından hiç eksik etmedi.

Salona geçip babama doğru koştuğumda beni küçük çocuk gibi kucağına aldı ve döndürdü.

'' Sana beni kaldırmamanı, bir yerini inciteceğini söyledim değil mi? '' dedim yere ayak basınca.

'' Kurdan gibisin. Seni kaldırınca hiçbir şey olmaz bana. Hem küçükken yapamadıklarımı şimdi yapacağım canım kızım! '' dedi bana daha sıkı sarılırken. Ondan ayrılıp Bae'ye baktım. Babama elini uzatmıştı. Babam ona dik dik bakarak yanına gitti ve onu kucakladı.

'' Seni kerata. April'ın anlattığı kadar salakmışsın! Ben senin babanın. April'la evlenirken hiç düşünmedin mi? Aptal çocuk seni! '' dedi ve saçlarını dağıttı. Ben onların o durumuna gülerken Bae bana dik dik bakıyordu. Belki biraz abartarak Bae'yi anlatmış olabilirim ama eskiden tam bir aptaldı.

'' Demek Paradise'nun yüzüsün. Peki dansın nasıl? April'ın danslarını izledim. Özellikle de Missing You dansına bayılıyorum. '' dedi yemek masasında babam.

'' Aslında Bae'nin de dansı çok iyi! '' dedi annem babama bakarken.

Babam bana ufak çaplı bir bakış gönderdi.

'' Canlı gösteri izlemek isterim. Bize herhangi bir şarkınızı söyleyip dans edin! '' dedi. Ona sırıtarak baktım. Çünkü ciddi değildi.

'' Elbet bir gün ederiz baba. Yemeğine konsantre ol lütfen! '' dedim.

Yemek boyunca babam Bae ile uğraşmaya devam etmişti.

İlk önce beyaz olan saçlarıyla dalga geçmişti, sonra da Growl'daki hareketleri ile. Üstüne üstlük; Bae ile nasıl tanıştığımızı da aklına getirmiş ve deli gibi dalga geçmişti.

'' Demek fotoğraf çekinemezsin ha! Ben çekinirim. Telefonu çıkar ve çek. ''

'' Bayan Min'in seni dövmesi işe yaramış. Baksana, beyninin birkaç parçası yerine oturmuş. ''


** İLERLEYEN SAATLERDE **


Bae ile babam oturmuş futbol maçı izlerken, ben ve annem de hamilelik ile ilgili konuşuyorduk.

'' April, eğer hamile olursan aldırma. '' dedi bana biraz ciddi olmaya çalışan annem.

'' Ama anne, mesleğim -- ''

'' Biliyorum bebeğim ama eğer hamile iken aldırırsan, sonrasında çok üzüleceksin. Ayrıca torun istediğimi biliyorsun! ''

'' Biliyorum ama Bae istiyor mu emin değilim! ''

'' Nasıl istiyor mu? Hamile kaldıktan sonra istemese de bakacak o çocuğa! ''

'' Anne! ''

'' GOL!''

Famous Love ✔ | KaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin