Yukarıya Cemilcim'in Asuman'ın annesine gülüşünü görüyorsunuz.
Ne demek istediğimi aşağıda anlarsınız zaten.
Buyurun geçelim okumaya.***
Ortaokuldayken öğretmenim, hayallerinize tutunun, elbet bir gün gerçek olurlar derdi. Ben de gerçek olması umudu ile her gün hayal kurardım, çocuk aklımla. Benim bir hayalim vardı bundan bir-iki sene önce. Cemil'le bir yuva kurmak. Çok uzak bir hayal değildi aslında ama bazen karamsarlığa düştüğüm olurdu. O yüzden şu an yaşadığım durum hayal gibi geliyordu. Birkaç saat sonra Cemil ve ailesi burada olacaktı ve ben heyecandan evin altını üstüne getirmiştim.
Salonda son dokunuşlarımı yapıp uzaktan, odanın nasıl göründüğüne baktım. Tertemiz ve ferah görünüyordu. Valla kendimi övmek gibi olsun, mutfakta da temizlikte de iyiyim. Her ne kadar sadece süpürmeyi ve çamaşır asmayı sevsem de temizlik benim işim yani.
"Ömer, Tümer bana yardım edin de şu sarmaları bitirelim."
Ben mutfağa girerken aynı zamanda annem de ikizlere sesleniyordu. Annemin karşısına oturup elime bir yaprak almak için hamle yaptığım an annem elime vurdu.
"Kalk hazırlan bakayım. Biz ikizlerle hallederiz bunları."
Kaşlarımı çattım. Neden ama ya? Ben de sarmak istiyorum.
"Anne ben de yardım edeyim çabuk bitsin. Hem sen dün sarma sarmamış mıydın? Tekrar sarma sarmandaki amaç ne?"
Derin bir nefes alıp verirken sardığı sarmayı tencereye koyup ters ters baktı.
"Sabah bir baktım baban tencerenin yarısını bitirmiş. E adam dayanamıyor benim yaptığım yemeklere tabi. Pişmiş sarma görünce dayanamamış, bir tane yiyeyim derken kaptırmış kendini."
Gülerek, tekrar yapraklara elimi uzattığım an annem yine elime vurdu.
"Ne diyorum ben sana? Kalk hazırlan."
Oflayarak sandalyeden kalkıp mutfaktan çıktım. Ben çıkarken ikizler giriyordu mutfağa.
Kısa bir duş alıp odama geçtiğimde tamamen kapattığım telefonuma çarptı gözlerim. Bu gün Cemil'in beni beş yüz kere arayacağını bildiğim için sabahtan beri kapalı tutuyordum. Umursamayarak dolabımın üzerine astığım elbiseyi elime aldım. Kırmızı giyeceğim bu gün.Üzerimi giyindikten sonra hafif bir makyaj yaptım. Saçlarımı da enseden topuz yapıp şakak bölgelerinden bukleler çıkararak güzel bir görünüm elde ettim. Boy aynasında kendime bakarken içeriye ikizlerden biri girince irkilerek yerimde zıpladım. Yahu lak diye girilir mi içeriye. Kapısız köyden mi geldiniz be mubarekler?!
"Abla-"
Tümer tam birşey söyleyecekken donakaldı. E gayet normaldir. Ablasını hiç böyle görmemiş sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIKINTI YOK (Adamlar-1)
JugendliteraturHayat felsefesi rahatlık olan ve her cümleye olmasa da çoğu olaya "Sıkıntı yok. Hallederiz." diye cevap veren, mahallenin maçosu bir adam. Sürekli evde takılan ve zorunda olmadıkça dışarıya adımını atmayan, Avengers hastası bir kız. --- "Uzaylılar g...