☞ Bir Doctor Streç Meselesi

11K 469 77
                                    

Merhaba ciğerlerim.

Buraya yazacak bir şey bulamıyorum o yüzden direk geçelim hikayeye hiç uzatmadan.

Multimedya-ASUMAN

***

Sabah çok mutlu bir şekilde uyanmış ve günümün ne kadar iyi geçeceğine dair konuşma metni hazırlarken kendime, bir hafta önceki rezilliğim aklıma gelince yüzüm Gollum gibi oluverdi. Evet o günün üzerinden bir hafta geçmişti ve ben o bir haftada eski halime dönüp ikizlerle ekmek almaya kim gidecek kavgasını uygulamıştım. Sadece bu değildi uguladığım. Aynı zamanda iş aramıştım ve en sonunda bir tane bulmuştum. Ah, tabi ya! Size hangi bölüm mezunu olduğumu söylemedim, öyle değil mi? Gastronomi okudum ben. Yemeklerle aram her zaman çok iyi olmuştur ve ayrıca mükemmel yemek yaparım. O yüzden annem genelde yemekleri hep bana yaptırır. Kendisi o sırada televizyonda Sen Anlat Karadeniz'i izlemekle meşgul olyor. Verilen bölümleri tekrar tekrar izlemeye bayılır da.

Cemil'i görememenin verdiği o ağır yük ile lavaboda işimi halledip mutfağa geçiş yaptım.

"Günaydın."

Babam bana bakarak gülümsedi ve ağzındaki lokmayı bitirip sorusunu sordu.

"Günaydın güzel kızım. Hayırdır, erkencisin bu gün."

Annem çayımı doldururken ağzıma bir domates atıverdim. O sırada da ikizler teşrif ettiler mutfağımıza.

"Günaydın eyy ahali. Sabahınız harola. Zat-ı şahaneleriniz nasıllar bu gün?"

Tümer, Ömer'in önünde bodyguard gibi dikilerek konuşurken, Ömer onu itekleyip sandalyesine oturdu. Klasik kahvaltı savaşları vol 123. Babamın sorusunu hatırlayarak ona döndüm.

"İş buldum baba. Yeni açılan bir cafede aşçı aranıyordu ben de başvurdum. Kabul ettiler."

Babam gülümseyerek saçlarımı okşadı. Vay be babama bakın siz. Beni ne kadar da çok seviyor öyle değil mi. E ne de olsa tek akıllı kızı benim. Akıllı dedim de, siz şu bir hafta önceki olayı buna dahil etmeyin. Onu geçin. Onun üstüne basın, böyle leşi çıkana kadar zıplayın üstün...of ne diyorum ben ya. Takmayın beni. Boşverin.

"Afferin güzel kızıma. Şu hergeleler de bir akıllansalar başka bişe istemiyorum. Öyle değil mi hanım?"

Babamın konuşası üzerine ikizlerin çayları havada kalırken, annem kendi çayını alıp ayağa kalktı. Babam anneme hayırdır nereye bakışı atarken, annem ikizlere bakarak tek eliyle sırayla yanaklarını sıktı.

"Elleşme oğluşlarıma Haydar. Çocuklar gemi mühendisliğini kazanmışlar. Daha ne yapsınlar ayol."

Annemin haklı konuşması üzerine babam kafasını yok olmamış bu çocukar dercesine iki yana sallayıp ağzına bir salatalık dilimi atıverdi.

"Aynen baba. Ne yapmamızı bekliyorsun ki? Uçan gemi icat edemeyiz heralde." Ömer'in konuşması üzerine Tümer dediğine kahkahalar atarken ağzındaki ekmek babamın suratına fırladı. Aha. Cafercim seni de yoruyoruz ama Tümer sıçtı galiba bez getiriver.

Babam sinirle, yüzündeki ekmeği peçeteyle silip Tümer'e baktı.

"Ben de tam bundan bahsediyordum Ömer. Az kendinize çeki düzen verin. Çocuk değilsiniz artık. Bezinizi bağladığımız günler geride kaldı. Laubaliğin lüzumu yok."

Tümer kafasını eğmiş babamı dinlerken Ömer haklısın baba diye mırıldanarak Tümer'in kafasına hafiften vurunca kıkırdadım. Ardından babam bana dönüp, sanki daha önce sinirlenen o değilmiş gibi gülümsedi.

SIKINTI YOK (Adamlar-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin