8.Sayfa

86 31 7
                                    

Ümitsizce etrafı geziyordum.Artık dayanamıyordum sinirden delirecektim eve doğru ilerliyordum ki bir anda karşımda Edward'ı gördüm o siyah dik saçı ve koyu gözleriyle bana bakıyordu.

"Korkuttum heralde." dedi Edward hafif gülümseyerek.

"Bir anda karşımda görünce biraz korktum."dedim gülerek.

"Ne yapıyordun burada."dedi.

"Annem buralarda bir pastane varmış dedi bende onu arıyom işte."dedim bıkmış bir şekilde.O da güldü.

"Hangi pastane"dedi Edward.

"Baklava satan bir pastane."dedim

"Ben oranın neresi olduğunu biliyorum istersen sana gösterebilirim."dedi Edward.

Ya bu çocuk çok cool ve kibar böyle erkeklerden çok hoşlanıyorum.

"Olur çok iyi olur zaten kaç dakikadır mal gibi kasabayı turluyorum ama bir türlü bulamıyorum."dedim.Edward güldü ve:

"Beni takip et."dedi.

Birlikte gidiyorduk ve bana yolu tarif ediyordu sonunda gelmiştik.Küçük,toz
pembe renginde bir  pastaneydi.Raflarında bir sürü tatlı vardı o kadar güzel duruyordu ki canım çekmişti.

İçeride biraz kilolu,sarıya boyanmış kısa saçı, kırmızı tombul yanaklı ve neşeli görünümlü bir bayan vardı.

"Hoşgeldin Edward bu kızda kim ilk defa görüyorum."dedi

"Merhaba efendim ben Maria White bu kasabaya 1-2 Hafta önce geldim."dedim

"Hoşgeldin Maria ben Monica Semmy."

"Hoş buldum bayan Semmy."dedim gülümsüyerek.

"Bir şey mi alacaktın canım."dedi bayan Semmy.

"Evet burada baklava var mı?"dedim.

"Evet var."dedi.

Ve baklavayıda almıştım hemen eve gitmem gerekiyordu çünkü annemin misafirleri ne zaman gelir bilmiyorum.

"Teşekkürler bayan Semmy iyi günler."dedim ve baklavayı aldım.

"Rica ederim canım sanada iyi günler."dedi ve bende dükkandan çıkmıştım.Biraz yürüdükten sonra eve gelmiştik.

"Teşekkür ederim Edward sen olmasam zor bulurdum heralde."dedim gülümseyerek.

"Önemli değil hem bu havada dışarda yalnız kalman çok tehlikeli."dedi Edward hafif bir gülümsemeyle.

"Beni düşündüğün için sağol.Şey... neyse sonra görüşürüz."dedim.

Off hiç gitmek istemiyordum mutsuz olmuştum ama şu annemin misafirleri gelecekti bu yüzden gitmem lazımdı.

"Görüşürüz."dedi ve o da evine doğru ilerledi.Ona bakakalmıştım ahh hiç bu kadar aşık olmuşmuydum ben?
Evet olmuştum ama bu farklı bir his bu his sanki karşılıklıydı.

Hâlâ ona bakıyordum sonra o da arkasına döndü ve bana baktı bende eve doğru kafamı çevirdim çünkü utanmıştım.

Annem kapıyı açmıştı ve büyük bir sevinçle beni içeri aldı bir yandan da öfkeli gibiydi.

"Nerde kaldın Maria misafirler geldi."dedi annem.

"Nerdemi kaldım hmm...yolu tarif etmeden,parayı elime sıkıştırıp,kapıyı yüzüme kapatıp beni o havada ortada bırakmana bakılırsa erken bile gelmişim."dedim öfkeyle o kadar hızlı söyledim ki annem şaşkınlıkla bana bakakalmıştı.

"Neyse uzatma da misafirlerle ilgilen ben yemekleri koyacağım."dedi annem.

Nasıl bu kadar umursamaz olabiliyor ki, ya biri beni kaçırıp 100 parçaya bölüp ardından da onları pişirip kurta kuşa yedirse...Ne kadar güzel hayal kurdum be.

Annemin yeni misafirleri sonunda gitmişti.Babamda o sıra eve gelmişti annem zaten bugün çeşitli yemekler yapmıştı hepsini hemen yemek istiyordum koşarak sofraya oturdum ve yemek yemeye başladım.

"Bi babana hoşgeldin deseydin kızım."dedi annem.

Bende ağzım doluyken hoşgeldin baba demeye çalıştım ama pek anlamamışlardı aman neyse boşver.

"Canım bizim hastaneye gitmemiz lazım hastanelerde büyük bir yoğunluk var"dedi babam.

"Peki canım hemen bir üstümü değiştireyim."dedi annem ve üst kata çıkmıştı.

"Kasaba dışına mı gidiyorsunuz?"dedim.

"Evet."dedi babam da.

Annemde alel acele hazırlandı ve yanağıma bir öpücük konurdu.

"Çok geç saate kalma dinlen tamam mı biz biraz geç gelebiliriz korkarsan bizi ararsın."dedi annem

"Ne olabilir ki anne hem ben 16 yaşındayım."dedim

"Bir kere de peki anneciğim de."dedi bende gülmüştüm.

"Tamam ya şaka yapmıştım, anne sizde çok geç kalmayın evde yalnız kalmayı hiç sevmiyorum."dedim

"İşleri hızlıca bitiririz sen de yemeğini ye."dedi ve bende hıhı demiştim.Annem ile babam evden çıkmıştı ben ise evde yalnız kalmıştım.

Karnımı iyice doyurduktan sonra odama çıktım ve kızlarla mesajlaşmaya başladım.Kızlarla bir kaç saat konuştuktan sonra birden bire birisinin çığlık attığını duydum çığlık sesi o kadar cılız ve yüksek geldiki yataktan sıçradım.Cama doğru bakarak yutkundum,odam biraz karanlıktı ve evde tektim korkmuştum.

Sakince balkona yaklaştım ve perdeyi tuttum.Perdeyi açarsam eğer başıma kötü bir şeyler geleceğine emindim ama bu ses nerden çıktı bakmak istiyordum.Perdeyi yavaşça açmaya başladım şuanlık bir şey olmuyordu perdeyi tamamen açtığım anda birden sert esen rüzgar balkonun kapısını hızla açtı ve sert bir şekilde yüzüme çarptı.Acıyla yüzümü ovaladım,gözümü yavaşça açtım sert esen rüzgar odamın içine giriyordu kapının kolunu tutup balkonun kapısını kapattım.Bir çığlık sesi daha duydum hemen pencereden dışarıya baktım ama kimse yoktu.Ya bir tek bu sesleri ben mi duyuyordum bu ne saçmalıktı ya neyse biraz daha dışarıya bakıyordum aniden karanlığın içinden küçük bir kız gördüm orta siyah saçı,dizine kadar ulaşan beyaz giysisi,ayağında ayakkabısı olamayan bir kızdı ve sokakta yürümeye başlamıştı elinde ise eskimiş bir oyuncak ayı vardı ve çok kirli görünüyordu.

Korkudan kalbimin yerinden çıkacağını hissetmiştim kız bana baktı sonra tekrar önüne baktı yürümeye devam etti ama çok yavaş yürüyordu ve sokak lambaları o kız geçtiği için mi bilmiyorum ama hızlı bir şekilde yanıp sönüyordu.Bende balkonun kapısını kapatıp kızlara mesaj atacaktım.Telefonu elime almıştım ki kapı hızla tıklatılmıştı benim balkon kapıya bakmıyordu yanımızda ki evin yani Edward'ın bahçesine bakıyordu.Kapıyı açmak istememiştim ama kapı her defasında daha yüksek sesle tıklanıyordu bende merdivenlerden yavaş adımlarla aşağı indim.Işığı açmak için uzandım ama ışık yanmadı elektrikler yoktu dışarıdaki lambalar da sönmüştü yalnız olduğumu hatırladıkça daha da korkuyordum bende ışık bulmak için etrafıma baktım evi sadece azcık ay ışığı aydınlatıyordu el fenerini görmüştüm tam solumdaydı onu elime aldım ve ışığı açmaya çalıştım ışığı tam merdivenlerin oraya tutmuştum,ışığı açtığım anda siyah bir gölge hızla geçti feneri elimden düşürdüm ve büyük bir çığlık attım biraz merdivenlerin olduğu yöne bakmıştım o sırada kapı yine tıklatılmıştı bende feneri elime aldım  salonun penceresinden dışarıya bakmaya çalıştım ama karanlıkta hiç bir şey gözükmüyordu.Masada ki bıçağı aldım ne olur ne olmaz diye bu geceyi sağ-salim atlatayımda başka bir şey istemiyorum.Yavaşça kapıya doğru ilerledim acaba kim bu gece vakti gelir yoksa o küçük kız mıydı?

Lanetli KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin