otuz dört

7.2K 309 191
                                    

Yeni uyanmıştım. Dün gece geç bir saatte Lydia ile eve girdiğimizi hatırlıyorum sadece. Saat sabah on bire geliyordu, uyanır uyanmaz ilk işim ağrı kesici içmek olmuştu. Böyle partilere çok gitmiştim, bir iki kadeh bir şey içer tadında bırakırdım her zaman. Dün de öyle yapmıştım ama nedense her zamankinden daha fazla ağrım vardı.

Lydia ve kendim için kahvaltı hazırlıyordum. Ayrıca bugün  gururumu ayaklar altına alsam da annemlerin yanına gidecektim. Çünkü arkadaşımın evinde kaç gece daha kalabilirdim?

Ayrıca kendi param da bitiyordu. Evlendiğimden beri Zayn'den bir kuruş bile almamıştım çünkü bankadaki paramı harcıyordum.

Annemlerin yanına dönme fikri bile ağlatıyordu beni.

"Günaydın."

Lydia uykudan yeni uyanmış bir şekilde mutfağa girdi ve gülümsedi.

"Günaydın."

"Ee, kocan bir daha aradı mı?" diye sordu imayla.

"Ne?"

Şaşkınlıkla ona döndüm. Bu halime kahkaha atmıştı.

"Lydia ne diyorsun?"

"Ciddi misin? Hatırlamıyor musun?"

"Neyi hatırlamıyorum!" Hem korku hem kızgınlıkla ona baktım.

Salona girdi ve elinde telefonum ile geri döndü.

"Al da bak."

Korkuyordum ne olduğundan.

Telefonu açtım ve ona baktım. Mesajlara girdi ve en üst sohbette Zayn'in adını görmemle bayılma isteğim gelmişti.

Gözlerimi irice açıp konuştuklarımıza baktım.

Saçma sapan şeyler yazmışım.

İnanmıyorum. Tanrım.

Elimi ağzıma kapattığımda Lydia kahkahalarla gülüyordu.

"Neden engel olmadın!" diye bağırdım.

"Ne engeli kızım, altı tane shot içtin."

"Yalan söylüyorsun!"

Daha fazla rezilliklerimi kaldıracak gücüm yoktu bu yüzden yanından ayrılıp salona girdim. Koltuğa oturup dizlerimi kendime çektim.

Aman tanrım. Nasıl yaparım ben bunları.

Kafamı duvarlara vurmak istiyordum.

Rezillik.

"Eve gelene kadar otuz kere aradı adam. En sonunda açtım evde olduğumuzu söyledim merak etmesin diye."

Gözlerimi ağır çekime girmiş gibi yavaşça kapatırken elimi alnıma yasladım.

"Sabah gelmek isteğini söyledi ben de evin adresini verdim."

"Ne yaptım dedin!"

Söylememle eş zamanlı olarak zil çalınca Lydia ile göz göze geldik.

"Ben yokum!" diye fısıldadım. Tam yukarı odaya kaçacakken beni durdurdu.

"Saçmalama. Git ve onu bir kez dinle, şans ver."

Beni kapıya doğru ittiğinde kararsızlıkla ortada kalmıştım. En sonunda dayanamayıp kapıyı açtım.

Zayn çok hoş bir görünüşle karşımda dikildiğinde yutkunmam zaman almıştı.

Öylece dikilirken sonunda kafam dank etmişti. "Merhaba."

natural🌸 malik [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin