(24.10.2019)
Gece konuşmamızın arından sabah hemen ertesi gün için bilet aldık. Söylediğim gibi, çok mutluydum ve arkadaşlarımlaydım. Gülüp eğleniyor onun geleceğini arkadaşlarıma söyleyip mutluluğumu paylaşıyorduk. Fakat çok geçmeden arkadaşımın telefonu çaldı ve aldığımız haber hepimizi yıkmıştı... Aylardır kanser olan ve bakımını üstelendiği arkadaşımın teyzesi, hayata gözlerini yummuştu. Kanser onu da almıştı... Mutluluğumu yaşayamamış, içime gömmüştüm. Oturduğumuz yerden hızla ayrılıp hastaneye gitmek istedik fakat arkadaşım onunla olmamızı istemişti. İşte o an sokağın ortasında oturup ağlmaya başladım... Tüm acılarım gözlerimin önünden geçiyor fakat yarın onunla buluşacağımı kendime hatırlatıp rahatlamaya çalılıyordum. Nafile... Çare olmuyordu kendimi durduramıyor hıçkırarak ağlıyordum. Sakinleştim, yerimden kalktım ve eve doğru yol aldım.Eve gittiğimde yarın için hazırlamaya başladım. Giyeceğim kıyafetleri hazırladm, ertesi gün kabarık dursun diye saçlarımı ördüm. O an telefonuma bir mesaj geldi, ondandı ve şöyle yazıyodu. "Eskiden yaptıklarım için bana güvenmiyor olabilirsin fakat annemle tanışırsan daha ciddi olduğumu kanıtlamış olurum" önce cevap vermekten çekindim... Çünkü çok utanırdım ve yanında sessiz kalır konuşamazdım, biliyordum... Çok korktuğumu söyledim ama sorun olmayacağını üsteleyip duruyordu. Peki dedim ve kabul ettim. O gece uyuyamıyordum, sürekli planlar kuruyordum...
Gözümü açtığımda sabah olmuştu ve uyanıp hazırlanmaya başladım. Sabah evden çıktığımda saat 07.00 sularıydı. Telefonumdan en sevdiğim şarkıları açtım ve onları dinleyerek Kadıköy'e doğru yok aldım. Yine gidiyordum, onu ilk gördüğüm yere gidiyordum ve kendimi 17 yaşındaki saflığıma bürünmüş halde buldum. Yol boyu etrafı inceliyor, Boğaz Köprüsü'nden geçerken denizin üzerinden uçan kuşları izliyordum. O da uçağa binmişti ve bana geliyordu. 8 gibi inmiş olacaktı, e bende o saatlerde orda olmayı planlıyordum. Kadıköy'e gittiğimde saat 9'a geliyordu aradım ve geldiğimi söyledim. Heycandan ellerim deli gibi terliyordu. Kalbim öyle farklı çarpıyordu ki kendimi sakinleştirmesem kalbim yerinden çıkacaktı. Telefonda bana Metroya bin bize geçelim dedi. Adresi alıp evine en yakın metro durağında indim. Onu bekliyordum, inananiliyor musunuz? Ben, 3 yıl sonra bana gelen onu bekliyordum. İnan bana o an rüya sanmıştım, biri beni uyandırmasın diye evrene yalvarıyordum. Yarım saat bekledim fakat henüz gelmemişti, bense o sırada metro durağından ana yola çıkmaya karar vermiştim. Tam arkamı döndüğüm sırada merdivenlerden çıkan onu gördüm... İşte o an kalbim gerçekten olduğu yerden fırlamıştı ve tam olarak karnımda çarpıyordu. Öylece dondum ve bana doğru gelmesini izledim. Yanımda geldi ve kocaman sarıldı. O an tün yaşadıklarım yok olmuş ve kendimi ona bırakmıştım. Bende ona sarıldım ve bol bol öptüm. Kokusunu özlemiştim... Karşımda duran, sarıldığım adam yıllarca sevgisini içime gömdüğüm adamdı...