...
Çünkü 6 yıl arayla aynı tarihlerde aynı acıları yaşamışız. Anlatmaya başladığında şok oldum, aynı ben anlattığımda onun şaka yaptığımı düşündüğü gibi... Ben ondan 6 yıl daha tecrübeliydim. Artık bende hüznün yerini inat almıştı, ama o hâla hüzün aşamasındaydı çünkü henüz 1.5 yıl olmuştu. Konuyu değiştirmek istedi ve isimlerimizden bahsettik. İkimizinde isimleri farklıydı, öyle bilindik isimlerden değildi. Birbirimize isimlerimizin hikayesinden bahsettik, konuşmamız uzadıda uzadı. Sevmeye başlamıştık birbirimizi...Üniversite sınavına gireceğimiz yıldı, ama onun atlatması gereken daha büyük acılar vardı. Babasını kaybetmiş, 17 yaşında tek dayanağını yitirmiş bir genç duruyordu karşımda. Babasını unutmamak için onun kıyafetlerini giyen bir oğlan çocuğuydu karşımda duran. O an yıkılmıştım işte, çünkü bizim yaşıtlarımız genelde ya dersleri yüzünden üzülür ya da aşıktırlar. Ama bizim sorunumuz çok daha büyüktü. Eksiktik biz. "Eksik"...
İlk buluşmamızdı, o kızlar konusunda çok tecrübeliydi ama ben erkekler konusunda o kadar bilmiş değildim. Daha önce 1-2 erkek arkadaşım olmuştu. Biri tam anlamıyla hüsrandı, diğerini hatırlamıyorum bile...
Oturduğumuz yerden kalktık ve sahil boyu yürümeye başladık. Elimi tutmak istedi, o kadar kibardı ki elimi tutmuyorda sanki suç işliyordu. Tam o anda yaşlı bir çift yanımıza geldi ve fotoğraf makinesini onun eline tutuşturdular. "Oğlum fotoğrafımızı çeker misin?" diye sordu teyze. O da en kibar hâliyle "Kız arkadaşım çekse daha iyi olur" dedi ve makineyi elime tutuşturdu. Ben de çantamı tutmasını istedim ve çiftin fotoğraflarını çektim ardından yürümeye devam ettik. Hissetmiştim, diğer ilişkilerinde davrandığı gibi değildi sanki... Farklı hissediyordum, farklı hissettiriyordu. (hâla sebebini çözemem) Biraz zaman geçtikten sonra üniversite sınavına hazırlık sürecinden konuşmak istedi. Konuşmaya başladık ama işler hayal ettiği gibi gitmemişti. Çünkü dershaneyi bırakmak zorunda kalmıştı. İşte o an bir kez daha yıkılmıştım...