ATEŞ AVI

Sekizinci Bölüm: Nota bir kala

Merhaba 🖤
Şekerlerim bölüm tam damak tadında kalacak şekilde oldu. 😁 Çok söylenmeyin yorumlarda😁😁

Yorum yazın şekerlerim hikaye canlansın, ben canlanayım.😘.
Hepinizi öpüyorum.
Kendinizi sevin.😘.
Benimle de iletişim halinde olmak isterseniz;

instagram:@ bonitahikayeleri

twitter:@ bonitasinatra

Sevgi ve sağlık sizinle olsun. 🖤✌🏻

⭐️⭐️Yıldızlarınızı eksik etmeyin.⭐️⭐️

Bölüm şarkısı
BADEM 'Geceyedir Küsmelerim.'
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

08.03.2015
İSTANBUL

KENAN ALİ DEMİRALP

Kendimi nasıl bir çıkmazın içinde bulduğuma inanamıyordum, bir tarafta bildiklerim ve yapmam gerekenler bir tarafta Alaz'ım vardı. Nereden tutsam elimde kalacakmış gibi hissediyordum. Bazen oturup tek nefeste her şeyi ona anlatasım geliyordu. Özellikle dün geceden sonra her şey daha da içinden çıkılmaz bir hale dönmüştü.

Ellerim onun o yumuşacık teninde gezinirken hissettiğim arınmayı anlatamazdım. Tertemiz olmuştum. Geçmiş, başkaları, arayışlar, yalanlar ne varsa her şeyden temizlenmiş gibiydim. Hala avuçlarım da teninin ısısı dolanıyordu. Gözlerimi kapatmanın hiç bu kadar acı verebileceğini düşünmemiştim. Çünkü ne zaman örtülseler onun son bakışı hemen önüme geliyordu.

Üzerinden çekilmeyi başarabildiğim an, şehvetle kızarmış yanaklarına, açık gerdanına, dudaklarımla izler bıraktığım dolgun göğüslerine bakarken içimden kendime küfürler etmiştim. Yanlış zamanda ona değen her zerremi yakıp yıkasım gelmişti. Benim güzeller güzeli kara gözlüm şaşkınlıktan başta anlayamamış sonrasındaysa olduğu yerde küçüldükçe küçülmüştü.

İşte o an Allah belamı vermişti. Gece gibi kara gözleri örtülmüş ve yeniden açıldığında pişmanlığa bulanmıştı. O an kalp denen küçük et parçasının ne denli sıkışabileceğini ve bu hissin kolay kolay da geçmeyeceğini öğrenmiş oldum. Onu o sikik yerde tek başına bırakıp giderken, yatağın içine kıvrılmış uyuyordu ve öyle kırgın, öyle savunmasız görünüyordu ki, aldığım her nefes içime dert olmuştu. 

Şimdi oturduğum koltukta bundan sonrasını nasıl toparlayabileceğimi düşünüyordum. Karşımda ki kadını gram dinlediğim yoktu. Onun ilgimi çekmek için başvurduğu iğrençliklerle de ilgilenmiyordum. Aklım uyandığında yalnız olduğunu fark eden ve terk edildiğini düşünecek olan kızdaydı. Karşımda ki kadının yüzünden o uyanana kadar olsun bekleyememiştim. Beni Şile'ye, Alaz'ımın uyuduğu eve gelmekle tehdit etmişti. Çünkü biliyordu ve bundan nefret ediyordu. 

Yıldız Gök, acımasız bir kadındı. Eline geçirdiği her kozu sonuna kadar kullanırdı. Narsist orospunun tekiydi.

Kollarımı koltuğun iki yanına genişçe bırakmış, sırtımı yaslamış, olabildiğince rahat gözüküyordum. Benim huzursuz olmam ona ancak zevk veriyordu. Bacak bacak üzerine atmış halde, derin yırtmacını da kasığını gösterebilecek kadar açmıştı ve dudaklarını uzatarak 'Kenan.' diye seslendi. 

-Ama beni dinlemiyor gibisin. Alınıyorum artık. 

-Bana Kenan diye seslenme. Benim adım senin için Ali. 

Sarı kaşlarını çatarken öne doğru eğildi ve dişlerinin arasından 'Neden? O sana Kenan diyebiliyorken, ben nasıl söyleyemiyorum?' dedi.  Duruşumu hiç bozmadan, sesime de öfkemi yansıtmadan düz bir tonda 'Kenan'ı özel kılan onun dilinden dökülmesi ve eğer Alaz bana Kenan diyorsa sen diyemezsin.' dediğimde yerinden hızla doğruldu. Ayağında ki ince topuklu ayakkabılarla zemine öyle bir basıyordu ki, çıkan ses beni tahrik etmek yerine beynimi sikiyordu.  

Koyu renkli, büyük masasının kenarına kadar yürüdü ve kalçasını masaya yaslayarak bana doğru döndü. Başka bir kadın bunları işitse sinirlenebilirdi ama o, iki eliyle omzuna düşen sarı saçlarını geriye doğru itekledi ve kırmızıya boyadığı dudaklarını iki yana genişçe açtı.