"Kagura'nın mesajı gelmiş." Alucard elindeki zarfı sallaya sallaya Miya'ya doğru ilerledi. Miya elinden hemen zarfı alıp okumaya başladı.
"İyi olduğunu yazmış ama içimde kötü hisler var Alucard. Sanki başı belada ve bize ihtiyaç duyuyor gibi hissediyorum." Korkudan olsa gerek, ağlamaya başlamıştı.
Alucard telli etmek için sarıldı. "Biliyorsun değil mi? Kagura dayanıklı ve cesur bir kız. Ona bir şey olmayacak."
"Elimde değil, merak ediyorum."
"Evet elbette ediyorsun, ben de ediyorum. Hepimiz Kagura hakkında endişeliyiz ama güvenmemiz lazım. Zihnen de olsa yanında olduğumuzu hissediyordur." Daha fazla saçmalamamak adına sustu ve Miya'ya sarılmaya devam etti.
-----------------------------------------------------------
Hanzo Hanabi'yi kucağından indirip manzarası olan bir yere oturttu.
"Hanz, Kagura hala aile ziyaretinden gelmedi. Beni bu kadar habersiz bırakmazdı hiç bir zaman. Senin haberin var mı?"
"Hayır ama iyi olduğuna eminim. Ailesiyle kaliteli bir vakit geçiriyordur. Şu an sen ve benim geçirdiğimiz an kadar kaliteli olmasa da..." Hanzo gülünxe Hanabi de gülmeye başladı.
"Ne olursa olsun, her zaman yanındayım güzelim. Bunu hiç bir zaman unutma."
"Biliyorum, ben de her zaman seninleyim Hanz." Hanabi her zamankinden daha güçsüz hissediyordu.
Öksürük krizine girdi ve bir süre nefes alamadı. Daha sonra baygın bir şekilde kafası Hanzo'nun omuzuna düştü.
"Hanabi, Hanabi iyi misin?" Hanzo endişelenmeye başlamıştı.
"İyiyim sevgilim, biraz fazla yorgun hissediyorum hepsi o kadar."
"Eve gitme vakti geldi." Hanzo tekrar Hanabi'yi kucağına aldı ve evin yoluna koyuldu.
-----------------------------------------------------------
Ertesi gün akşama doğru
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK DEĞİŞİM
Fanfiction*Mobile legends karakterinden (sadece karakterlere) esinlenilmiştir.* *Büyü olayı yok.* *Hikayeler bir değil.*