19. Bölüm

119 11 32
                                    

Kagura gözlerini mutlulukla açtığında Hayabusa'yı yanında bulamadı. Yataktan kalkıp lavobo ya gitti ve günlük rutinlerini bitirip çıktı. Ne yapsam diye düşünürken aklına Guinevere gelmişti.

Dün kızlarla sohbet ettikleri zaman Guinevere'in Lancelot'un kardeşi olduğunu ve saraya taşındığını öğrenmişti.

Koridorda yürürken bir görevliye odasını sormuş ve gitmişti. Kapıyı tıkladığı zaman bir ses duyamayınca bir kaç defa daha tekrarladı ama yine de bir cevap alamadı. Daha sonra elini kapı koluna attı ve yavaşça indirdi. Odaya girdiğinde perdelerin kapalı olmasından ötürü sabah ışığı hiç bir yerden girmiyordu. Kagura olabildiğince sesli adımlarla cama yürüdü ve perdeleri açtı.

Guinevere içeri giren ışıktan rahatsız olup kıpırdandı ve ışığa sırtını dönerek yüzünü yastıkla kapattı. Kagura bu haline gülmüştü.

Daha sonra da arkadaşının yatağına kadar ilerledi ve yastığı kafasından çekti.

Guinevere huzursuzca kıpırdandı ve tek gözünü açıp başında dikilen kişiye baktı. Görüşü netleştikten sonra diğer gözünü de açtı ve zor da olsa yataktan doğruldu.

"Ah, sen miydin? Günaydın."

"Günaydın." dedi Kagura da karşılık olarak.

Guinevere'in ayak ucuna ilişmiş arkadaşını izliyordu. "Herşey yolunda mı?"

"Evet, elbette yolunda. Buraya geri geldiğim için çok mutluyum. Sizleri belki bir daha asla göremem sanıyordum."

"Hadi ama, sen gelmesen de biz bir şekilde sızardık o ülkeye." Guinevere gülerek Kagura'nın omuzuna dostça vurdu. "Söylesene, kral bahsedildiği gibi kötü mü?"

"Tanışmadın mı?" diye sordu Kagura.

"O burada mı? Ah, bilmiyordum."

"Dün beraber geldik. Burada Lancelot ve Odette yemeğe davet etti. Neredeyse herkes buradaydı ama seni göremedim. Neredeydin?"

"Bir kaç işim vardı o yüzden yemeğe katılamadım. Üzgünüm." diyerek dudak büzdü Guinevere. "Ee anlat hadi, nasıl biri? Buraya gelmeye nasıl ikna ettin?"

"Ben ikna etmedim." diyerek söze girdi Kagura ve başından sonuna kadar her şeyi anlatmaya başladı.

------------------------------------------------------------

"Seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum bile. Yıllar ne kadar da çabuk geçmiş." Dedi Lancelot karşısında duran Fynoko kralına.

Hayabusa her zamanki tepkisizliği ile duruyor ve Lancelot'u dinliyordu. Kagura yokken tüm neşesinin gittiğini fark etmişti.

"Mektuna cevap vermen neden bu kadar uzun sürdü?" diye sordu ruhsuzlukla.

"Çünkü ciddi olup olmadığını anlamaya çalıştım. Ayrıca sen ölüm döşeğinde olsan bile ne benden ne Odette'den yardım isteyecek biri değilsin." diye açıkladı Lancelot. "Bu ani değişimini neye borçlu olduğunu bilmek isterim."

"Bunun kimseyi ilgilendireceğini sanmıyorum." diyerek konuyu değişmek istedi Hayabusa.

"Meselenin Kagura ile bir ilgisi olduğunu düşünüyorum ve ben hislerimde pek yanılmam." diye devam etti Lancelot.

Hayabusa sinirlenmeye başlamıştı ama öfkesini bastırmaya çalıştı. "Velev ki öyle, söyle yardım edecek misin?"

"Yardım birlikleri hazırlanıyor." dedi Lancelot. "Sana sormak istediğim bir şey vardı, bunun için para yardımı da istiyor musun?"

BÜYÜK DEĞİŞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin