(2)

1.2K 167 68
                                    

Sinav haftanızda başarılar ❤️ moralinizi yüksek tutun bebeklerim. Bunu böyle bir kitaba yazmam da ayrı bi saçmalık ama neyse disjdjsjsdkx

__________________

Minho gözünden akan yaşı hızla silip derin nefesler alırken elindeki bıçağı ağaca fırlattı. Birisini fırlattıkça elindeki 4 5 bıçaktan diğerini alıp fırlatmaya hazırlanıyordu

Elinde kalan son 3 bıçağı da ağlayarak fırlattı. Üçü de ağaca tam istediği yerlerden saplanmıştı. Bıçaklar bitince olduğu yere çöküp bağırmaya başladı

Aklına o küçük tavşanın çığlıkları, yaralarından akan kan ve Minho'ya attığı korku dolu bakış geldikçe kendisinden iğreniyordu. Minho'ya canavarmıș gibi bakıyordu

"Ben canavar değilim" kendi kendisine sayıklarken avuçlarını gözlerine kapattı

Minho canavar, Minho canavar, Minho canavar! Katil!!

"Değilim!!" çığlık atarak bağırdı. Insan olduğuna inanmak istiyordu. Ancak her zerresi ona katil olduğunu söylüyordu

Üstelik yaşayan, gerçek bir insanı da öldürmüştü

Aklına gelen iğrenç manzara ile zorla yerinden kalktı ve en yakın ağaca gitti. Dengesini sağlayamadığı için son adımda dizlerinin üstüne düştü ve saniyesinde kusmaya başladı

İçindeki bütün iğrenç duyguları atmak istercesine 3 kere kustu. Kustukça iğrenç duyguların yenisi geliyor gibi hissediyordu

Elinin tersiyle ağzını silip yere oturdu. Bacaklarını bağdaş yapıp dirseklerini diz kapaklarına yasladı. Ellerini iki taraftan saçlarına geçirdiğinde çoktan tekrar ağlamaya başlamıştı

15 dakika kadar bir süre sonra sonunda sakinleşmiști. Ölü gibi bakan gözleri boşluktaydı. Belli bir şey düşünmüyordu. Ciddi anlamda boştu. Ne göz yaşı ne midesinde bir şey ne de aklında bir düşünce kalmıştı. Piskolojik olarak acı çektiğini düşünüyordu ama sanırım acı o kadar büyüktü ki hissetme eşiğini geçtiği için farkında değildi

"Minho" annesinin sesini aldığında başını o tarafa çevirdi. Annesi ortamı şaşkınlıkla süzüp Minho'ya baktı "Iyi misin?"

Ölü gibi bakan gözlerim, 1 haftadır yaşadığım piskoloji ve 3 kere kusmamı saymazsak harikayım!

Bir şey söylemeden önüne döndü ve ayağa kalktı. Ağaca ilerleyip üzerine saplı olan 5 bıçağı yerinden çıkardı

Ağacın ortasına, alt kısmına, kenarlarına, farklı bölgelerine daireler çizilmişti. Farklı pozisyonları vurabilmesi içindi bunlar ve hepsi vurulmuştu da. Annesi bunu fark etse bile sesini çıkarmadı

Minho bıçakları aldıktan sonra annesine bakmadan yanından geçti ve ormandaki evlerine doğru ilerlemeye başladı. 100 metre kadar ilerledikten sonra bahçedeki bağıran babası ile ağlayan kardeşini görebilmiști. Onları umursamadan eve girdi. Bıçakları yerine bırakıp ellerini yıkadı ve kardeşleri ile birlikte yaşadığı odasına girip yatağına kıvrıldı

Yemek zamanı gelene kadar uyudu. Piskolojik olarak berbat hissediyordu. Uyandığında başında keskin bir ağrı ve ağzında iğrenç bir tat vardı

Mutfağa girip yerine oturdu. Sofraya sessizlik hakimdi. Babasının sinirli olduğu her halinden anlaşılıyordu. Annesi küçük kardeşine yemek yediriyor, ortanca kardeşi ise yemeğiyle oynuyordu

"Minho." babasının tok sesini duymasıyla başını kaldırdı "Efendim?"

"Yarın erkenden avlanmaya çıkacağız"

Minho sessizce başını salladı. Annesi endişeli bakışlarını Minho'dan ayırıp eşine döndü

"Bunun için biraz erken değil mi hayatım? O daha 5 yaşında..."

"5 yaşında ve çoktan birisini öldürdü"

"Ama... Avlanmaktan kastının sadece ateş etmek olmadığını biliyorum. Hayatta kalmasının imkanı yok! Bu o adamı öldürdüğü zamankiyle aynı şey değil!"

"Sen karışma!" adam sesini yükseltince eşi sessiz kalmanın daha iyi olacağına karar verdi

Bu hoşuna gitmiyordu. Minho onun oğluydu ve böyle şeyler yaşıyor olmasına bir anne olarak dayanamıyordu. En başından bu adam ile evlenmeyi kabul etmemeliydi

Minho sesini çıkarmadan yemeğini yemeye devam etti. Bitirince izin isteyip odasına gitti tekrar

Yatağına uzandı ve öylece duvara baktı. Düşündükçe uykusu kaçıyor, gözleri sonuna kadar açılıyordu. İrileșmiș gözlerle duvara baktığını birisi görseydi ondan korkabilirdi

Fazla bir süre geçmemişti ki kardeşleri odaya geldi. Abilerinin uyuduğunu düşünüp ona karışmadılar. Birlikte sessizce oynadılar. Ortanca kardeşin de durumu pek iyi değildi zaten

İki kardeşinde odadan çıktığı bir anda Minho sonunda yalnız kaldığını düşündü. Ancak çok geçmeden kapının tekrar açıldığını duydu

"Minho"

Annesinin sesini aldığında en başta tepki vermemeyi tercih etti. Uyuyormuş gibi yapıp gözlerini kapattı. Ancak annesinin yanına oturup elini omzuna koymasıyla vazgeçip gözlerini araladı

Annesi endişeli gözler ile Minho'yu incelerken onun saçlarını okşadı. Minho ifadesiz bir yüz ile annesine baktı. Ruhsuz gibiydi. Annesinin ona şefkat gösteren elinin varlığını hissetmiyordu

Annesi eğilip Minho'nun alnını öptü ve yanına uzandı. Oğlunu böğrüne basıp saçlarını okşamaya devam etti

"Özür dilerim Minho" annesi ağlamaya başladı "Böyle bir hayatın olduğu için özür dilerim"

Minho tepki vermeden durmaya devam etti. Artık bir heykelden farkı kalmamıştı. Bu kadar tepkisizlik onun için bile fazlaydı

Annesi ağlayıp Minho'dan onlarca kez özür diledi. Kendi verdiği karar yüzünden oğlunun hayatının mahvolmasından utanıyordu

Minho'nun babası suikastçi bir aileden geliyordu. Bütün sülaleleri böyleydi. Dolayısıyla o adamın ailesinin de böyle olacağı en başından belliydi

Annesinin ise kimsesi yoktu. Minho'nun babasıyla bir anlaşma yapmışlardı ve bu anlaşmaya göre kadının bütün ihtiyaçlarının karşılanması karşılığında çocukları suikastçi olacaktı. Annesi o zamanlar annelik duygusunun, çocuk sahibi olmanın anlamını bilmiyordu. Sadece kendisini düşünmüş ve bencilce bir karar almıştı. Şimdi ise kefaretini ödüyordu

"Anne" Minho sonunda bir tepki verip başını kaldırdı. Annesine baktı

"Buradan ne zaman gideceğim? Eğitimim ne zaman tamamlanacak?"

"2 yıl" Minho aldığı cevaptan memnun kalmamıştı "Daha kısa olamaz mı?"

Annesi kendisinden utandı. Oğlu kendisinden uzaklaşıp gitmek istiyordu

"Olmaz. 4 yıllık eğitimini ancak 2 yıla sığdırabiliriz"

Minho başını tekrar eğip gözlerini kapattı

O 2 yıl bekleyecek kadar sabırlı değildi

Tabi bunu düşündüğünde ileri ki zamanlarda 20 yıl beklemek zorunda kalacağını bilmiyordu

Past // MinSung (DG) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin