(15)

909 156 36
                                    

Gözleri bahçenin görebildiği her yanını didik didik tarıyordu. Ay ışığı Minho'nun yüzüne vuruyor ve yüz hatlarında oluşan gölgeler 7 yaşındaki bir çocuğa göre ürkütücü bir havaya sahip olmasını sağlıyordu. Ne kadar ürkütücü görünse de karşıdaki kişi ondan etkilenmiyor gibiydi çünkü saatlerdir izlendiğini hissediyordu Minho

Balodan gelir gelmez Jisung ve Minho'yu odaya kapatmış, ardından evin her yerine korumaları dizmiști Han Bey. Jisung kargaşa çıkaracağı için odasına koruma sokamamıștı ve açıkçası Minho'ya güvenmiyordu. Şu anda gözünde sadece sezgileri güçlü olan bir çocuktu. Gerçi yalan söyleyip söylemediğinden de emin değildi

Gönlü el vermese bile uyumak için odasına gitti. Bayan Han yatakta oturmuş endişeli gözlerle boşluğa bakıyordu. Han Bey'in içeri girdiğini görünce aceleyle ayağa kalktı

"Bir şey bulabildiniz mi?"

Han Bey sadece başını olumsuz anlamda salladı. İkisi de oldukça stresli bir haldeyken yataklarına uzanıp uyumaya çalıştılar

Ama asıl stresli olan Minho'ydu

Çünkü az önce birisi ile göz göze geldiğine yemin edebilirdi

Gözleri fal taşı gibi açılırken kaybetmemek için ekstra bir çaba harcadı ama gitmişti

Baktığı yerde hiç kimse yoktu

Hala tetikte beklerken yerinde doğruldu. Az önce adamı bulduğunu düşündüğü yerin biraz ilerisindeki çalıların ters yöne doğru sırayla hareket ettiğini görünce rahatlayarak derin bir nefes verdi

Kaçıyordu

Göz göze geldiklerinde adam fark edildiğini anlamış ve gitmişti

Bununla emin olmuştu Minho

O adam kesinlikle bir suikastçiydi. Babasının ona öğrettiği ilk şey savaşmadan önce fark edilirse kaçmasıydı

Ve o kaçmıştı

Bu berbattı. Olabilecek en kötü senaryoydu Minho'ya göre. Basit bir katil, hatta bir seri katil; çocuk hırsızı, mafya vs olsa daha mutlu olurdu

Minho sadece 7 yaşında bir çocuktu ve eğitimini tam olarak tamamlayamamıștı bile. Kendisini günlerdir izlemesine rağmen bulamadığı bir suikastçi yabana atılamazdı. Minho'yu tek hamlesiyle öldürebilirdi

Korkuyla yerine sindi. Ürkek adımlarla pencerenin önünden inip yatağında melek gibi uyuyan Jisung'u rahatça görebilmek için yatağın yanına, yere oturdu. Kollarını yatağa yaslayarak küçük kardeşine baktı

Sadece 5 yaşında bir çocuk olduğun ve kaderin bu olduğu için özür dilerim...

Ama seni ne pahasına olursa olsun koruyacağım

__________________

"O bir suikastçi. Bundan eminim"

"Onu gördün mü?"

"Onunla göz göze geldim ve saniyesinde kaçtı. Saklanmaya devam etseydi refleks olduğunu düşünebilirdim ama alanı tamamen terk etti. Suikastçilerin yaptığı genel bir hareket"

Han Bey Minho'nun söylediklerini düşündükten sonra tek kaşını kaldırdı "Ve?"

"Korumalarınız yetersiz. Onu durduramaz"

Güldü kendi kendine. Küçük bir çocuğun bunu söylemesi gülünçtü. 'O ne anlardı ki?' diyebilmek istiyordu

Ama durumun farkındaydı. Minho oldukça ciddiydi ve korktuğu çok belliydi

"Önerin ne?"

Minho derin bir iç çekti. Istemese bile en iyisi buydu, yoksa işler her iki taraf içinde kötüye gidebilirdi

"Kangdae'yi çağırın. O, onu öldürebilir"

__________________

Jisung yorgunluktan uyuyakalan Minho'nun yüzüne yaklaşıp baktı. Büyük gözleri Minho'nun güzelliğini her fark edişinde parlıyordu

Uyurken bile çok güzeldi Minho. Erkek güzelliği vardı onda. Imrendiriciydi

Tuhaf bir şekilde Jisung ona imrenmiști

"Minho abi... Oynayalım... Uyuma~"

Ses gelmeyince üzgün gözlerle Minho'ya bakmayı sürdürdü

"O zaman ben de uyuyacağım"

Yanına oturduğu koltuğa tırmanarak Minho'nun üstüne uzandı. Kollarını Minho'ya sarıp boynuna sokuldu

Onunla birlikte uyumak istemişti. Belki ona dokunursa güzelliği Jisung'a da bulaşırdı

Ama asıl sebep bu değildi elbetteki. Her şeyi Minho ile yapmak istiyordu Jisung. Onunla oynamak, kahvaltı yapmak, arabaya binmek, gülmek, uyumak, sarılmak, büyümek ve yaşlanmak istiyordu

Zor bir şey değildi, değil mi? Alt tarafı yan yana duracaklardı

Ama hayat böyle değildi. Bazı insanların yan yana durmasını bile diğerleri günah olarak karşılayabilirdi, yasaklayabilirdi, hakaretler edebilirdi. Jisung'un minik bedeni bu gerçeklikten uzaktı. Anlamını bilmiyordu

Sadece Minho'nun yanında olmak istiyordu

Ve olacaktı

Ne şans ki tanrı Jisung'u seviyordu ve Minho ile yan yana durmalarında bir sakınca görmemişti

Jisung'un masum dileğini çoktan kabul etmişti

__________________

Ay hoşt ulan

Bi uwulandim

Soft yazabilmeye mi başladım yoksa bu gözler kör mü? Djdkcmsmxmsmx

Past // MinSung (DG) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin