Saatler geçti. Minho o kadar derin uyuyordu ki yemek saatini geçeli baya olmuştu. Gece yarısına yaklaşıyordu. Kollarının arasında uyuması gereken Jisung yemek için gitmişti. Sonrasında da uykusu olmadığı için gitmemişti bir daha Minho'nun yanına
Salonda oynarkenuyuyakaldığı için odasına götürmüşlerdi onu ama şu anda odasında değildi Jisung
Hayır, uyurgezer falan da değildi
Kendisine alıcı gözlerle bakan hizmetliyle küçük bir oyun oynamıştı Kangdae. Gece olunca Jisung yorgun düşene kadar onunla oynamış, ardından hizmetliye Jisung'u odasına götürmesini istemişti
Hizmetli içeri girdikten sonra Jisung'u yatırdı. Tıpkı Kangdae'nin söylediği gibi perdeyi kapatıp odadan çıktı. Bu sırada Kangdae oturum odasında Han Bey ile konuşuyordu
"Bir an önce harekete geçmen tercihim. Tabi o çocuk yalan söylemiyorsa" hahladı. Minho'nun yorgun olduğunu ve kendisini paraladığını görebiliyordu Han Bey ama kimseye inanmazdı o. Minho'nun numara yaptığını bile düşünüyordu şu an
Kangdae'yi çağırması da cabasıydı. Bir ajan gibi eve sızıp bilgileri edindikten sonra babasıyla birlikte kendisini öldürmeye çalışan birisi bile olabilirdi
Yine de bu ihtimalin üstünü çizdi Han Bey. Sadece dışarıda birisinin olduğu düşüncesine odaklanmaya çalıştı
"Merak etmeyin. Şimdilik bir aksama yok"
Kaşları çatıldı Han Bey'in
"Ne?"
Kangdae sigarasının dumanını üflerken yüzünde sinsi bir sırıtış belirdi "Çoktan oyunumu oynamaya başladım"
Han Bey'in gözlerine bakarak her şey yolunda demeye çalıştı bir nevi
"Minho doğru söylüyor yani? Dışarı da birisi var"
"Elbetteki" derin bir nefes daha çekti "Aslına bakarsan çocukların bu konularda doğal içgüdüleri vardır. Kimin iyi kimin kötü olduğunu daha rahat ayırt ederler"
Arsızca güldü "Jisung'un bana yaklaşmak istememesinden anlayabilirsin bunu"
Pislik diye geçirdi içinden Han Bey. Nefretleri karşılıklıydı
"Elbetteki yıllarca suikastçilik yapmış bir kişinin sezgileri daha güçlüdür ama bunun eğitimini almış bir çocuğun sezgileri de oldukça iyidir. Birisinin hangi niyetle ona baktığını anlayabiliyor ama nereden baktığını anlayamıyor. Genellikle büyüdükçe tam tersi olur"
Han Bey anlayarak başını salladı
Kangdae'ye güvenmekten başka çaresi yoktu. Onu sevmiyor ve öldürmek istiyordu. Mesela şu anda Bayan Han'ın en ucuzu 2.000 dolar olan mobilyalarla döşediği oturum odasında Han Bey'in önüne geçmiş sigarasının keyfini sürüyordu. Kesinlikle katil olmak için mükemmel bir bahaneydi Han Bey için
Kangdae sonunda sigarasını söndürdü ve son dumanı da üfledi. Ayağa kalkarken "Gidip işime bakayım artık" dedi "Size iyi geceler. En fazla yarım saat içinde uyursanız sevinirim"
Ellerini ceplerine koyarak merdivenlerden çıktı. Han Bey'in kendisi için ayırdığı odaya girerek gerindi. Esnedikten hemen sonra lambasını kapattı. Uyuyacağını belli eden hareketler ile perdeyi de kapattı. Bir kısmını aralık bırakmıştı ama. Uyuduğunu görsün istedi
Az sonra Han Bey'in de adım seslerini duydu. Ev tamamen karanlığa bürünmüştü. Belki 2 belki 3 saat boyunca izlendiğini hissetti Kangdae. Arkasını döndüğü için dışarıdaki kişi her kimse onun uyuduğunu düşünmüş olmalıydı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Past // MinSung (DG)
FanfictionLet's Play a Death Game kitabındaki Minho ve Jisung karakterlerinin geçmişlerini anlatan yan kitaptır. Spoi yememek için önce birinci kitabı okuyunuz Her şey Minho'nun içinde bir huzursuzluğa sebep olan o adamın gelmesiyle başladı...