İşte yine oluyordu
Yıllarca o yatakta yatınca alıştığını sanmıştı
Ta ki 30 metrelik bir ağaca çıkana kadar
Başından kanlar süzülüp aşağıya kayarken derin derin nefesler aldı. Kollarını ince ağaca sıkıca sarıp gözlerini yumdu
Yüksekten ölümüne korkuyordu
"Hala daha mı Minho? Han Bey'den özellikle ranza kullanmasını istemiştim halbuki"
"Ranza o kadar da yüksek değildi!!" diye bağırdı. Sesi ormanda yankılanıp tekrar ona dönerken gözlerini aralayıp aşağıda kollarını bağlamış kendisini izleyen Kangdae'ye yalvarırcasına baktı
"Sakin olmaya çalış. Gözlerini kapat ve derin nefesler al bir süre"
Dediğini yapıp tekrar gözlerini yumdu. Sesli ve derin nefesler aldı bir dakikalığına
"Güzel. Şimdi gözlerini arala ve hemen yanındaki dala uzan"
Kolundan biraz daha uzakta ve 10cm aşağıda olan dala baktı. Kafasının hemen yanındaki dala sıkıca tutunarak yandaki dala uzandı
"Ayağını aşağıdaki dala bırak" dala uzanmaya uzanmıștı ama ayakları başka bir dalın iki yanından sallanıyordu. Üst bedeni boşlukta gibiydi. Dudaklarını ıslatarak aşağıya baktı
Aşağıya...
Yerden yüksekliğini görür görmez çığlık atarak gözlerini yumdu tekrar. Bütün bedeni titriyordu
"Aşağıya bakma, dallara bak! Sadece dallara!"
Gözlerini zorla açıp aşağıya bakmamaya çalışarak yana doğru kaydırdı kendisini. Yine aşağıya bakmayı reddederek ayağıyla dalın yerini aradı. Bulduğunda kalın kısmına basarak yükünü oraya verdi. Diğer ayağını da daldan kurtarıp başka bir dalın üstüne koydu
"Güzel, iyi gidiyorsun. Aynı şeyleri yaparak aşağıya in. Dallara bakabilirsin, sadece aşağıya odaklanmamaya çalış yeter"
Söylediklerini yaparak yavaşça aşağıya doğru ilerledi. 10 dakika sonra sonunda kendisini aşağıya atabildiğinde toprağı öpmek geldi içinden
Kalbini tutarak soluklandı. Kangdae yanına gelip durumuna baktı
"Tanrım neden bu kadar çok korkuyorsun ki?"
"Çü-çünkü ç-çok yüksek!"
Kangdae baygın bakışlar attı "Yüksek değildi. Sadece 3 metre çıkmıştın"
Kafasını kaldırıp az önce ağaçta durduğu bölgeye baktı. Buradan bakınca yüksek görünmüyordu, evet, ama orada bulunmak çok başka bir şeydi
Bıkkınlıkla nefesini verip saçlarını karıştırdı Kangdae "Bugünlük yeterli. Diğerleriyle ilgilenmem gerekiyor"
Kangdae yavaşça ilerlemeye başlarken kendisini yere attı Minho
Bugünlük yeterli olmamasını diledi. Evet eğitimler zordu ve korkutucuydu ama hiç değilse eğlenceliydi. Daha kötü olan şey bugünün bitmesi demek 200 şınav 200 mekik çekmek zorunda olduğu demekti. Günü ancak bu şartı gerçekleştirdikten sonra bitirme iznine sahipti
Bir süre daha dinlendiğinde fazla gevşememek adına ayağa kalktı hemen. Birkaç ısınma hareketinden sonra șınav pozisyonuna geçti
__________________
Kahvaltı masasında oturmuş kara kara 3 ay ne yapacağını düşünüyordu Minho. Uzun zamandır antrenman yapmamanın sonucu olarak her yeri ağrıyordu. Kaslarının yandığını hissetmişti resmen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Past // MinSung (DG)
FanfictionLet's Play a Death Game kitabındaki Minho ve Jisung karakterlerinin geçmişlerini anlatan yan kitaptır. Spoi yememek için önce birinci kitabı okuyunuz Her şey Minho'nun içinde bir huzursuzluğa sebep olan o adamın gelmesiyle başladı...