Minho gergin bir şekilde etrafını süzerken babasının adımlarını takip etti. Önlerinde bulunan yaban domuzuna sessizce yaklaşmaya çalışıyorlardı. Yavru sayılamayacak kadar büyük ama çokta büyük olmayan bir domuzdu. Babası Minho'nun baş edebilmesi için bu domuzu özellikle seçse bile Minho'nun gözünde o domuz dev bir ayıyla aynı boyuttaydı. Burnunun iki yanındaki dev boynuzları görmek bile onu yeterince ürkütüyordu
Babası Minho'yu önüne alıp kulağına yapması gerekenleri söylemeye başladı
"Sana sadece bir bilgi vereceğim. Yaban domuzları dümdüz saldırır. Seni kovalarsa koşmak yerine son ana kadar bekleyip yana kaç. Saldırırken de aynı şekilde"
Minho daha onaylamak için başını sallayamamıștı ki babası onu iterek resmen domuzun önüne attı. Minho'yu görmesiyle tehditi hemen algılayan domuz ona doğru koşmaya hazırlandı
Minho panikleyip ne yapması hakkında düşünürken babası çoktan arkada bir yerden saklanmış onu izliyordu
Domuz üstüne koşmaya başlayınca Minho en başta elindeki bıçağa iki eliyle tutundu. Sonra babasının söylediklerini düşünüp vazgeçti. Domuz yakınına gelene kadar bekledi. Aralarında bir metreden biraz fazla kalana kadar beklediği süre boyunca öleceğine adı gibi emindi. Son anda yana atlayıp boynuzlardan kurtuldu
Domuz dönüş alamayıp bir süre düz koştu. Ardından yavaşça dönüşünü aldı ve tekrar Minho'ya doğru yöneldi. Üstüne gelirken attığı çığlık Minho'ya daha hızlı düşünmesi gerektiğini hatırlattı
Bedeninin her zerresi adrenalini hissederken sonunda bir çözüm buldu. Koşarak bir ağacın önüne geçti. Az önce yaptığı gibi son ana kadar bekledi. Domuz burnundan soluyup tam Minho'ya vuracağı anda Minho çekildi ve domuzun kafasını vurduğu şey dev ağaç oldu
Domuzun başını vurmasıyla elde ettiği süreden faydalanıp domuza saldırdı Minho. Uzun bıçağını kaldırıp Domuzun kafasına, sırtına, saplayabildiği her yere sapladı. Bu sırada domuzun üstüne çıkmıştı. Domuz sinirle ve acıyla bağırıp Minho'yu üstünden atmak için debelendi. Kendini oradan oraya vurdu. Minho'yu az önce kendisinin çarptığı ağaç ile arasına aldı. Küçük çocuk domuzla ağaç arasında ezilirken son bir kez güçle bıçağını domuzun boynuna sapladı
Domuz yere düştü. Boğazından hırıltılı bir inleme çıktıtan sonra öldü. Minho yerinden zorla doğrulup öldürdüğü hayvana baktı
Üstü başı kandı. Sanırım kaburgası kırılmıştı çünkü karnında çok fena bir acı vardı. Kollarından birisi domuzun bacağının altında ezilmişti
Hala derin derin nefesler alırken babası bulunduğu yerden çıkıp geldi. Minho'nun öldürdüğü domuza bakıp "Yaşına göre fena değil" dedi. Ardından ekledi
"Gidip yenisini bulalım"
__________________
Minho'nun gözlerinden bir damla daha akarken hastanede yankılanan bağırma seslerinin bir an önce kesilmesini diledi
Minho ölümle burun buruna gelince babası istemeyerekte olsa onu hastaneye getirmek zorunda kalmıştı. Annesi sinirden babasına bağırıp çağırıyordu ancak babası da geri adım atacak değildi. Karışmaması konusunda kadınla inatlașıyordu
Minho mu?
O sadece 2 yılın bir an önce geçmesini diliyordu
Bütün bu saçmalıklardan kurtulmak istiyordu. Kaçmak için geçmeye çalıştığı nehrin karşı tarafında kendisini daha da korkunç canavarların beklediğinden habersizdi. Öyle olsa bile umrunda değildi. Neresi olursa olsun buradan daha iyi olurdu ona göre
Dişlerini sıkıp son göz yaşının da akmasına izin verdi. Bu son olacaktı. Bundan sonra ağlamayacaktı. Önünde onu bekleyen zor bir 2 yıl vardı. Sabırlı olmayı ve tahammül etmeyi öğrenmeliydi
"Tanrı aşkına, o hala daha bir çocuk! Onu eğitmek için öldürmeye çalışıyorsun!"
"Sen eğitimden ne anlarsın!!? Hayatta kendi başına kalmayı, savaşmayı öğrenmesi gerekiyor!"
"Bunu daha ileri zamanlarda daha basit yollarla da öğretebilirsin!"
"O kadar zamanımız olmadığını sen de biliyorsun!"
"O zaman gidip zaman işte!" kadın cümlesini bitirdiği anda suratına tokadı yemişti. Tokadın şiddetiyle kendini yerde buldu. Bir eliyle yanağını tutuyor, diğer yandan şoka girmiş halde yere bakıyordu. Korkak ama nefret dolu gözlerle dönüp kocasına baktı
Kocası da fazlasıyla sinirliydi. Ellerini yumruk yapmış sakinleşmeye çalışıyordu. Yüzü kızarmış ve boynundaki damarlar belirginleșmiști
Minho'nun annesi anlaşma gereği hep sessiz kalmıştı. Ama artık bunu yapmayacaktı. Oğlunu böyle görmeye dayanamıyordu. Onun için diklenecekti
Kadın dolu gözlerle yerden kalkıp sinirle tekrar bağırdı. İkili bağırma yarışının ikinci raunduna başlarken Minho kesin şunu diye düşündü
Sadece kesin
Her şeyi
Hiçbir şey duymak istemiyorum
Canınız cehenneme!
__________________
(ノ◕ヮ◕)ノ Selam
Naber ヽ(◕ヮ◕ヽ)
Kitap nasıl gidiyor ( °͡ ͜ʖ °͡ )
Ekșın mekșın bu kitap çok fanfiction falan (◕ヮ◕)
Tamam susuyorum djsjdjsjx hiç böyle savaş sahnesi yazmamıştım. Cok basit olabilir o yuzden. Amatörlugume verin lütfen dhdjdjd
Han Bey gelip Minho'yu almadan önce anlatmak istediğim bir iki olay daha var. Onlarda bitinve jisung ile olan evreye geçeriz [( °͡ ͜ʖ °͡ )] 1 veya 2 bölüm sonra olur o da. Tahmini olarak 5.bolum Minho'nun evden ayrilmasiyla biter
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Past // MinSung (DG)
FanfictionLet's Play a Death Game kitabındaki Minho ve Jisung karakterlerinin geçmişlerini anlatan yan kitaptır. Spoi yememek için önce birinci kitabı okuyunuz Her şey Minho'nun içinde bir huzursuzluğa sebep olan o adamın gelmesiyle başladı...