Kavga sesleri hala devam ederken zil çaldı. Ancak susmadan kavga etmeye devam ettiler. Hanae sinirle bağırırken Kangdae sabır dilenerek kapıya gitti. Jungeum'ı karşısında görmek onu pek mutlu etmedi
Bir anda kendisini kaosun ortasında bulan Jungeum şaşkınlıkla birbirine bağırmaya devam eden ikiliye baktı. Tek kaşı havada olayı çözmeye çalışırken gözleri Hyunjin'i aradı
"Hyunjin nerede?"
"CEHENNEMİN DİBİNDE!!" Hanae mutfaktan olabilecek en yüksek seste bağırdı. Kangdae bile korkmuştu
Kilitli odada birbirine sarılmış çocuklar sessizce ağlıyorlardı. Hyunjin annesinin sesini duymasıyla "Anne..." diye mırıldandı. Gözlerinden daha çok yaş gelmeye başladı
Minho endişeyle kardeşlerine baktı. Elinden hiçbir şey gelmiyordu. Onları sakinleştiremiyordu bile. Herkes korkudan titriyordu. Minho kendinde ayağa kalkacak gücü bile bulamadı
Kavga bir süre daha devam etti. En sonunda Hanae kendini mutfağa kilitledi ve Kangdae ile Jungeum koridorda konuşmaya başladı
"Oğlum nerede?"
"Uyuyor"
"Görmek istiyorum"
"Neyini göreceksin? Hem çocuk uyuyor işte, rahatsız etme!"
"Bu seslerden sonra hala daha uyuyor mu yani!?"
Kangdae sinirle gözlerini devirdi ve sessizliğini korudu. Jungeum bir şeylerin ters gittiğini anladığı an panik yaptı
Onay istiyormuş gibi tekrar "Oğlum nerede?" diye sordu. Cevap gelmeyince bağırarak "OĞLUMA NE YAPTIN, PİSLİK HERİF!!?" dedi ve Kangdae'nin göğsüne vurmaya başladı. Oğlunun ölmediğini umarken ağlıyordu
Kangdae kadına kısa bir bakış atıp tekrar gözlerini devirdi "Odada"
Jungeum direkt kapının koluna asıldı ama kilitliydi. "Aç şunu!" dedi sinirle.
Kangdae kadının kolundan tutup "O iyi ama göremezsin" dedi. Jungeum ise saniyesinde Kangdae'nin elinden kurtuldu
"Sana inanacağımı mı sandın!?"
Kapının önünde yere çömelip kapıya vurmaya başladı "Hyunjin! Hyunjin cevap ver!" kulağını kapıya yaslayıp cevap bekledi
Annesinin sesini alan Hyunjin gözleri parlayarak ayağa kalktı. Ancak "Anne" demeye kalmadan Minho üstüne atılıp Hyunjin'i yere serdi. Çelimsiz çocuk Minho'nun altında çırpındı. Annesine gitmek istiyordu artık
Minho Hyunjin'in kulağına yaklaşıp "Eğer cevap verirsen annen gittikten sonra seni ölümüne dövecek. Sessiz ol!" dedi
Duyduklarına rağmen yerinde duramadı Hyunjin. Minho'yu üstünden atmak için ne gerekiyorsa yaptı. Ancak Minho onu kollarından tutup bir eliyle de ağzını kapattı
Hiçbir ses alamayınca Jungeum öfkeyle Kangdae'ye baktı. Ayağa kalkıp gelişine bir tane tokat attı ona
Sinirden eli ayağı titrerken dişlerini sıkarak onu tehdit etmeye çalıştı "Eğer... Eğer oğluma bir şey yaparsan..." yumruklarını sıktı ve bir küfür savurup kapıya yöneldi. Kapıyı kendi kendine vurarak kapattı
Kangdae tokat yediği yanağını ovalayıp odanın kapısına yöneldi. Cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı
Minho'yu Hyunjin'in üstünde görünce yandan gülümsedi. Minho'nun zekası onu tatmin ediyordu
Köşede birbirine sarılarak ağlayan Minki ve Minhyuk'un yanına gitti. Babalarını gören çocuklar "Baba!" diye birbirlerinden ayrılıp babalarına koştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Past // MinSung (DG)
FanfictionLet's Play a Death Game kitabındaki Minho ve Jisung karakterlerinin geçmişlerini anlatan yan kitaptır. Spoi yememek için önce birinci kitabı okuyunuz Her şey Minho'nun içinde bir huzursuzluğa sebep olan o adamın gelmesiyle başladı...