"Gitme sensiz yapamam ben bu sarayda..."
"Üzgünüm yapmalısın..."
"Tek kalamam ki burada, sen olmazsan çok soğuk buralar nasıl ısıttığını bilsen gitmezdin"
"Yorgunum... Yapamam"
"Dayansan bizim için?"
Uyanmıştım ve ağlıyordum. Rüya olduğunu anlayınca rahatlamıştım fakat ruhum daralıyordu. Kapıdaki hizmetçinin yas kıyafetlerini giydiğini görünce sormaktan korktum. Prensim ölmüştü. Zorda olsa yatağımdan kalktım. Hizmetçi beni görünce hemen yanıma geldi.
"Kıyafetlerimi getir, onu görmeliyim!"
"Emredersiniz."
Kıyafetlerimi giydirdikten sonra adımlarım gitmek istemesede onu görmeyi herşeyden çok istiyordum. Ağlamamak için kendimi sıkarken olanları düşünüyordum. Öleceğini bile bile nasıl gitmiştik o törene. İkimizde salaktık belli ki. Şimdi karnımda bebeğimle dul kalmıştım. Soğuk saray denilen konağa geldiğimizde herkes önümde eğildi. Yavaş adımlarla saraya girdim. Yüzünü örtmüşlerdi. Yanına gidip yüzünü açtım. 3 cesedin yanyana durması beni şaşırtmıştı. İlk örtüyü kaldırdığımda kraliçeyi kaybettiğimizi anladım. İkinci cesedin kim olduğunu anlamak için onunda örtüsünü kaldırdım. Prenses Min'i görmemle dizlerimin bağı çözüldü. Düğün gününde ölecek kadar talihsizdi. Acı tüm bedenimi sararken yıkılmamaya çalıştım. Üçüncü cesedin prense ait olduğunu biliyordum. Birtek onun örtüsünü açamadım. Gözyaşlarım yanağımdan süzülürken olduğum yere yığıldım. Son bir kez ona veda etmek istiyordum ama dayanabilecekmiydim bilmiyordum. Örtüyü açmak için zor olsada ayağa kalktım. Prensin örtüsünü açtığımda neye uğradığımı şaşırdım. Bu...
Bu benim prensim değildi. Prens Eunji idi. Kraliçe ve prensese ne kadar üzülsemde rahatlamıştım. Peki ya benim prensime ne olmuştu?!
![](https://img.wattpad.com/cover/25324986-288-k330788.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Majeste
Historische Romane"Sarayda kimseye güvenemezsin" Sarayda güven nasıl kazanılır? -Kan dökerek mi? -Yada merhamet dilenerek mi? Sarayda nasıl hayatta kalınır? -Birisinin gölgesi olarak mı? -Yada herkesi gölgen yaparak mı? Saraya nasıl alışır insan? -Sarayın kuklası ol...