Arkamdan koşan simsiyah kurttan kaçmaya çalışıyorum. Ama sanki bacaklarıma dolanan birşey var. Karnımı tutmuş koşarken kurt daha da hızlanıyor.Sarayın içinde kaybolurken kurt bana daha da yaklaşıyor. Kaçarken ayağım yere takılıyor ve düşürüyorum.Bebeğimi korumak için bacaklarımı karnıma çekip cenin pozisyonu alıyorum. Kurt bacağımdan ısırıyor
Uyandığımda nefes nefese kaldığımı farkettim. Herşeyin rüya olmasına sevinirken bacağımdaki sızıyla inledim. Geceliğimi kaldırdığımda gerçek bir ısırık izi olduğunu görmemle çığlık atmam bir oldu. Bu nasıl olabilirdi sadece bir rüya görmüştüm. İmkansızdı. Benim çığlığımla içeri bir muhafız ve kahyam girmişti. Muhafız hemen önümde eğildi.
"Ne oldu majesteleri iyi misiniz"
"Lee... Hemen bacağıma bak bu nedir?"
Kahyam bacağıma baktığında şoka girmişti. Konuşamıyordu. Kekeleyerek birşeyler anlatmaya çalışıyordu. Korkum daha da artmıştı. Doğumuma çok az zaman kalmıştı. Bu yüzden şişmiştim. Zar zor hareket ediyordum.
"Lee söyle bu nedir?"
"Majesteleri lütfen beni affedin bu nasıl oldu?"
"Rüyamda beni bir kurt kovalıyordu en sonunda ısırdı ve uyandığımda böyleydi"
"Majesteleri size büyü yapılmış... Kara büyü saray içinde bu çok görülen birşeydir. Hamile saray hanımlarına yapılır. Ve siz belli süre hiç uyuyamayacaksınız. En sonunda bitkin düşeceksiniz. Su içemeyeceksiniz. Su içmediğiniz için bebeğiniz ölecek. Bunun derhal çaresine bakılması gerekiyor."
"Lee sen neler diyorsun, nasıl olur kim yapmış olabilir"
"Bilmiyorum majesteleri bildiğim tek şey bu büyüyü yapan kişi konak etrafına bir kağıt gömmüş olmalı onu bulmalıyız"
"Tamam derhal kıyafetlerimi getir, tüm hizmetkarlarımı konağın önüne topla"
"Emredersiniz majesteleri"
2 hizmetkar ellerinde kıyafetlerimle odaya girdiler. İkiside koluma girip benim kalkmama yardım ettiler. Kıyafetlerimi giydikten sonra konağın kapısına çıktım . Tüm hizmetkarlarım kapımda dizilmiş emirlerimi bekliyorlardı. Kahyam benim adıma onlara kağıdı aramaları için emir vermişti. Güneş doğmak üzereydi. Yavaş adımlarla konağımın etrafında turlar atıyordum. Hizmetçilerden biri koşarak geldi eğilip kağıdı uzattı.Kahyam benim yerime kağıdı aldı.
"Büyü nihayete erdi mi?"
"Hayır majesteleri, ya siz rüyanızda kurtu öldüreceksiniz yada büyüyü yapan kişiyi bulmamız gerekiyor"
"Güneş doğunca abime git ve durumu söyle benim için araştırsın saraydan kimseye güvenemem hizmetkarlarıda iyi uyar kimsenin büyüden haberi olmasın anlaşıldı mı"
"Emredersiniz majesteleri"
Konağıma dönüp yerime oturdum. Elimi karnıma koyup derin bir nefes aldım. Kahyam odama girip kahvaltımı önüme koydu. Gümüş kaşığı elime alıp yemeğe batırdığımda kahyam odaya tekrar girdi.
"Majesteleri, terzihaneden kıyafetleriniz geldi görmek istermisiniz?"
"Hayır yemekten sonra bakacağım"
Tekrar kaşığı elime aldığımda kaşığın renginin siyaha döndüğünü farkettim.
"Zehir" diye fısıldadım. Masayı hızlıca devirip bağırmaya başladım.
"BU YEMEĞİ KİM YAPTIYSA DERHAL ÖNÜME GETİRİN O HAİNİ! YEMEKTE ZEHİR VAR! MUHAFIZ ÇABUK İÇERİ GEL"
İçeri giren muhafız kaşığa bakıp dışardaki diğer askerleri çağırdı. Hemen saray mutfağına gittiler. Hem sinirden hemde korkudan titriyordum. Kim yapıyordu bunları. Ayağa kalkıp konağın bahçesine çıktım. Hem uykusuz hemde açtım. Saray beni daha da korkutuyordu her geçen saniye. Prensin geldiğini görünce ona doğru yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Majeste
Ficción histórica"Sarayda kimseye güvenemezsin" Sarayda güven nasıl kazanılır? -Kan dökerek mi? -Yada merhamet dilenerek mi? Sarayda nasıl hayatta kalınır? -Birisinin gölgesi olarak mı? -Yada herkesi gölgen yaparak mı? Saraya nasıl alışır insan? -Sarayın kuklası ol...