Bölüm 9

906 49 11
                                    

Bölüm kısa olduysa özür dilerim, bu aralar sınavlarım olduğu için onlarla meşgul oluyorum genelde. Yorum yapan arkadaşlara çok teşekkür ederim. Ne zaman yeni yorum gelse, okunma oranı artsa ben havalara uçuyorum. Sizden ricam lütfen iyi yada kötü eleştrilerinizi yazın ona göre düzeltme yapayım. 

Fotoğraftaki yeni kız gelecekteki kraliçe olacaktır.

"Majesteleri... Duyuyor musunuz beni?"

Kolumdaki acıyla inlemiştim. Dudaklarımın kuruluğu yüzünden konuşmak zor geliyordu. En son ne olduğunu hatırlamaya çalışsamda başarılı olamadım. Gözlerimin üzerindeki ağırlığa rağmen zar zor gözlerimi açtım. En son mağarada bebeğimleydim şimdi ise saraydaki odamdayım. Tavana bakıyordum. Hemşire bileğimden tutup nabzımı kontrol etti. Başımı hemşireden tarafa çevirdiğimde Veliaht prensle göz göze geldim. Hemen yanıma yaklaştı.

"Beni çok korkuttun prensesim, iyi misin?

"Ne oldu bana? En son mağaradaydım bebeğimle... O nerede?"

"Endişelenme o iyi şimdi getirirler. Sen uyurken durmadan ağladı. İkinize de birşey oldu sandım. Ama şükürler olsun ki hayattasınız ve iyisiniz."

"Ben ne ara saraya geldim lütfen anlatır mısınız."

"Saldırıya uğradığınız haberi saraya geldiği an saraydan fırlayarak çıktım. Gece boyu sizi aradık. Güneş doğmadan seni buldum. Mağaranın kapısında komutan Park vardı. Sen kanamandan dolayı bayılmışsın. Oğlumuzda kucağındaydı. Sonra sizi saraya getirdik."

"Ne zamandır uyuyorum"

"3 gündür uyuyosun. Yaran iltihaplanmış. Kendine dikkat et prensesim."

Veliaht prens elini omzuma koydu. Kapıdan içeri oğlumuzu getirdiler. Prens yanıma yatırdı. Kahyama bakmamla ne demek istediğimi anladı. Hemen yanıma geldi kolumdan destek olup oturmama yardım etti. Bebeğimi kucağıma aldım. 3 günde değişmişti sanki. Ama sağlıklı görünmesi beni rahatlatmıştı. Veliaht prens yanından bir zarf uzattı. Zarfı elime aldım. İçindeki kağıdı okuduğumda ne için olduğunu anlamıştım.

Bon-Hwa

 "Majesteleri bu yoksa..."

"Evet bu oğlumuzun adı."

Kucağımdan prensi aldı. Onun yüzünü okşarken bana bakıp gülümsedi.

"Prens Bon-Hwa"

"Sevdim bunu"

Veliaht prens yanımda 2-3 saat kaldıktan sonra yapması gereken işlerden dolayı konağımdan ayrıldı. Birkaç gündür uyuduğumdan başım ağrıyordu. Kahyamdan bana masaj yapmasını istedim. Kahyamın bana söylemek istediği bir şey vardı ama sanki korkuyordu. 

"De artık terleyip durma"

"Majesteleri biliyorsunuz kraliçe öldükten sonra kahyasının saraydan ayrılması gerekti ama zavallı kadıncağızın ne kalacak yeri var ne de parası izniniz olursa onu saraya alalım"

"Kralla konuşmam gerekiyor bunuda söylerim. Yeter şimdilik bu kadar masaj git bana kıyafetlerimi getir. Kralın konağına gidiyoruz."

"Emredersiniz"

Kısa zaman içinde kıyafetlerimi getirdiler. Hizmetkarların yardımlarıyla kıyafetlerimi giymiştim. İlk ayağa kalktığımda başım döndüğü için kahyam ve bir hizmetkarım koluma girdi. Konağımdan çıktığımda yavaş adımlarla kralın konağına gittik. Kral kapıdayken yakalamıştım. 

MajesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin