Bölüm 10

987 50 7
                                        

"Bugün kraliçe tahtına geçecek ama siz o günden beri hiç bu konu hakkında konuşmadınız"

"Bilmiyorum Kahya Lee, o kız prens Eunji ile çok yakındı. Onda beni tedirgin eden birşeyler var "

Ellerimi önümde kilitledim. Kapıdan ikinci kahyamın sesini duyunca içeri gelmesini emrettim. 

KahyaLee" Majesteleri bu kıyafeti ne ara sipariş ettiniz?"

"Ben sipariş etmedim, bu neyin nesi"

KahyaKim(ölen kraliçenin kahyası)"Prensimiz sizin için diktirmiş majesteleri"

"Anladım. Tören için hazırlık yapmalıyız. Kralımızın bana verdiği tokayı getirin. En güzel kıyafetlerimi giymek istiyorum bugün"

İki kahya aynı ağızdan emredersiniz diyip kıyafetlerimi getirdi. İkiside beni çok özenli bir şekilde giydirip hazırladılar. Prens Hwa'yı bugün hiç görmediğim için onu getirmelerini emrettim. Kalan 1 saatte onunla ilgilenmek istiyordum. Veliaht prens kucağında Prens Hwa'yla girdi. 

"Annen o kadar güzel olmuş ki kıskandığımdan törene götürmeyeceğim oğlum"

"Çok abartıyor baban değil mi?"

"Kim ben mi abartıyorum, Ah herkes kraliçeyi unutup sana bakacak... Bu kadar güzel olmayı yasaklıyorum sana. Veliaht prensin emrediyor!"

"Majesteleri beni güldürdünüz, emrediyorsanız emirlerinize uyacağım."

"Öyleyse biz gidelim mi? Kahya Lee Prens Hwa size emanet"

Kahya Lee Prens Hwa'yı kucağına aldı. Veliaht prens bir anda beni elimden tutup konağımdan dışarı çıkardı. Sarayın bahçesinde el ele gezmeye başladık. Arkamızda Kahya Kim, Veliaht prensin kahyası ve komutan Park vardı. Komutan Park benim güvenliğimden sorumlu olduğu için benim gittiğim heryere gitmek zorundaydı. Bir saatin nasıl geçtiğini anlamamıştık bile. Beraber tören alanına gittik. Evlendiğimden beri katıldığım 2. törendi ama önceki kanlı bitmişti. Tören bitene kadar gözlerimi kraliçeden ayırmadım. Veliaht prens bir an olsun elimi bırakmıyordu. Sanki elimi bıraksa kaçacakmışım gibi davranıyordu. Tören bittikten sonra konağıma gitmeme izin vermedi veliaht prens.

"Majesteleri yorulmadınız mı artık?"

"Hayır seninle zaman geçirmek istiyorum"

"Öyleyse benim konağıma gidelim"

"Benimkine gidiyoruz."

"Emredersiniz"

Elimden tutup beni kendi konağına sürükledi. Tüm saray hizmetkarları halimizi görünce gülüştüler. Onun konağının bahçesine girdiğimizde çiçek kokularıyla mest olmuştum. Kapısına geldiğimizde durdu. Bana doğru döndü.

"Gözlerini kapat MyungHee"

"Neden?"

"Ohoo, sen herşeyi sorgulayacak mısın böyle kapat dedim sana"

"Tamam kapattım prensim"

Benim gözlerimi kapattığıma ikna olmayıp arkama geçti.Gözlerimi elleriyle kapattı.

"Ama önümü göremem kii"

"Güven bana"

Ellerimi ellerinin üzerine koydum. Yavaş yavaş yürümeye başladım. Odaya girdiğimde gözlerimi açtı. Gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Ellerimle ağzımı kapattım. 

"Majesteleri bu?"

"Evet aylardır sayıkladığın yiyeceklerin hepsini getirttim. Şimdi istediğin gibi yiyebilirsin"

MajesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin