Gelecekteki Geçmiş (Tamamlanıyor)

1. Bölüm

Medya:Nil

Hoşgeldin hikayeme🌹

Buraya başladığın tarihi bırakmanı istiyorum. Herkes başladığı tarihi bıraksın bakalım neler çıkacak.

Metin içerisinde koyu yazdığım yerler Nil'in -ana karakterin-  başına gelenlerden sonra olaya bakış açısı. Bunu bilerek okuyalım.

Uzun bir serüvene başlıyoruz. Eksiklerim olabilir. Tamamlamak ve bu yanlışlarımı görmek sizin de bunu göstermek sorumluluğumuz. Kendinize bölüm sonuna kadar cici bakın.

18! Tam 1 hafta sonra reşit olacaktım. Günlerin bu kadar hızlı geçtiğini okulda olunca anlamıyordum. Ama 2 ay sonra çok önemli bir sınavım vardı. Üniversite sınavım. Hayatımın dönüm noktası...  Edward'la evlenip köşeyi dönmek dışında. Sınavı düşünerek moralimi bozmak şu an yapacağım en son iş bile olamazdı.
Hele de sıcacık yatağımda Edward'ı düşünürken.

"Yarım saattir oturdum burada sana bakıyorum neden boş boş tavana bakıyorsun kızım. Akıl sağlığından şüphe etmeye başlayacağım." Sanki gerçekten daha önce hiç şüphe etmemiş gibi konuşması sinir bozucuydu. Akıl hastanesi ilk götürendi annem. Beni o yangına kendi elleriyle götürmüştü.  O alevlerin içine atan kafın söylüyordu bunları bana. İroniye bakın!

"Daha önce etmemişsin gibi mi? Keşke cidden bunları akıl hastanesine zorla kapatılmamış birisine söyleseydin anne. Daha verimli olması için hani." Dedikten sonra yüzü asılmıştı. Anneme değildi bu öfkem kinim. Bana o muameleyi yapan herkeseydi. Bana deli muamelesi yapan herkese.

"Kahvaltı ellerinden öper." diyip odadan çıktı. Güzel mavi gözlerini kapıdan bana doğru diktiğinde gözlerimi devirdim. Gözlerimin rengini ondan almıştım. Tabi babamında katkıları vardı ama annem... Her istediğini elde edebilen ve yaptığı işle her zaman övünen kadındı. Yaptığı herşeyin doğru olduğuna inanırdı. Hiç kimsenin onun yanlışını düzeltmesine izin vermezdi.

"Annem öteki odada seni evlatlık aldığımızdan bahsediyor sen  hala burada bir yerlerini yayıp yat." Ah bir de patlak yeşil gözlerini açarak gelen Fatih'le uğraşacaktım. Günüm daha mükemmel geçemezdi herhalde. Fatih'le aramız iyiydi. Yani bir abla kardeş ilişkisi nasıl iyi olabilirse. İşine geldiğinde iyiydi işte.

"Hepsi bana sırf kahvaltı hazırlatmak için." Her zaman bu taktiği kullanır bende etki etmediğini görünce de Fatih'i yollardı annem. Çünkü kendiyle değilde kardeşimle daha samimi olduğumu bilirdi.

"Aslında haklı bence şu tipe bak birde bana.  Bak kesin serumuna falan işlemişlerdir senin"  Sakin ol Nil. Sadece seni kışkırtmak için böyle söylüyor Nil. Sakın üstüne atlama Nil. Eğer bunu yaparsan yine kapatırlar seni Nil.

Kendime böyle hakim olabiliyordum çünkü korkuyordum tekrardan oraya gitmekten. Tekrardan o beyaz kıyafetleri giyip herkesin gözlerinde merhamet ışıkları yanmasına yol açmak istemiyordum. Sadece acıdıkları için merhamet ediyorlardı çünkü. Vicdanları sızladığı için. Kimse anlamazdı o hapları kullanmadan. Kimse anlamazdı o kıyafetleri giymeden. Kimse anlamazdı o ayna da kendini görememenin korkunçluğunu.

"Odamdan çıkman için 3 saniye veriyorum yoksa o kolunla ayağını yer değiştiririm kalan yerleride bir yerlerine monte ederim."  Daha kibar şekilde küfür edemezdim.