Bu defteri yeni aldım meleğim bugün senin mezarının yanına gideceğim
Seungcheol boş evinde anahtarını bile aramadı, zaten evinde ne vardı ki?
Bir mutfak, bir lavabo ve yırtık pırtık bir koltuk
Ama onun evinde en çok sevdiği eşya meleğinin girişteki fotoğrafıydı.
Fotoğrafa burukça gülümsedi
"Yanına geliyorum meleğim."
Düşünde keşke gerçekten yanında olabilse
Jeonghan'dan sonra çok keşke demişti
Bu yüzden de kendinden nefret ediyordu
Jeonghan'dan sonra herkes den nefret ediyordu
Kimseyle konuşmuyordu
Ara sıra eski yetimhane arkadaşları evine geliyordu
Jeonghan'la ortak arkadaşları
Bazıları dışında tabii
Bugün de Jeonghan'ın ölüm yıl dönümüydü
Mezarına gidicekti
Daha doğrusu gideceklerdi
(Seungcheol, Junhui, Mingyu, Minghao, Wonwoo, Seokmin, Seungkwan, Hansol, Chan)Yetimhaneden arkadaşlarla
Birkaç kişi dışında yani
Dışarı çıkınca yolda gördüğü arabalarla başı dönmüştü
Yalpalamaya başladı
Aklına gelenlerle gözleri doldu
Jeonghan'ın ölüm nedeni araba kazasıydı
Biri bilerek çarpıp kaçmıştı
Hala kim olduğunu bilmiyordu
Dolan gözlerina engel olmaya çalıştı
Daha fazla beklemek istemiyordu
Cebinden telefonunu çıkarıp karşısına gelen ilk numarayı aradı
Seungkwan açtı
"Hyung evine doğru geliyoruz 5 dk'ya oradayız."
Sesi üzgün çıkıyordu
Hepsinin sesi öyleydi.
"Seungkwan biraz acele edin lütfen, olur mu?"
"Geldik bile hyung."
Seungcheol yolun sağına bakınca gelen eski beyaz arabayı gördü
Kendini hemen arabanın içine attı
Mingyu arabayı kullanıyordu
Yanında ise bir koltuğa hem Minghao hem de Junhui oturmuştu
Arka koltuklarda bir sırada Wonwoo, Hansol ve Seungkwan vardı
Onun da oturduğu arka sırada ise Chan, Seokmin ve o vardı.
Seungcheol arabaya binince herkes sessizleşti
Ne olucağını bilmiyorlardı
5 dk kadar süren gergin bir sessizlik oluştu
Sessizliği bozan Chan oldu
"Hyung acaba beni buradan sonra okula bırakır mısın? Son bir dersim var da bugün."
Mingyu sürücü aynasından Chan'e bakıp alaylıca gülümsedi
"Sen hala okula mı gidiyorsun, minik şey seni."
"Ben minik değilim!"
"Minik değilmiş, miniksin sen."
Yan koltuktan konuşan Seungcheol tek Chan'ın değil herkesin dikkatini çekmişti
Belli bir süre herkes şaşkınca bekledikten sonra Junhui gülmeye başladı
"Böyle olabildiğimiz zamanları özlüyorum, hem de çok özlüyorum."
Minghao Jun'a bakarak söyledi:
"Ben de."
Biraz durduktan sonra devam etti
"Biliyorum, çok kötü olaylar yaşadık, kimsenin yaşamadığı, kimsenin kaldıramayacağı, ama böyle kalmamız sizce de saçma değil mi? Hayat bitiyor, günden güne zamanımız azalıyor. Hadi ama Jeonghan, Soonyoung ya da ne biliyim Jihoon böyle olmamızı istermiydi?"
Herkes biraz durdu ama sonra Hansol arabada ayağa kalkıp konuşmaya başladı:
"Ne dersiniz eskisi gibi olmaya."
Herkes yanındakilere baktı bir süreliğine
Ama hiç kimseden reddetme isteği gelmiyordu
Herkes sessizdi
"Sessizlik evet demektir."
Diye söze girdi Seokmin
Herkes gülüyordu sanki
Bir kişi dışında
Seungcheol
O da mutlu olmuştu
Yani sayılır
Ama onun merak ettiği kısım başkaydı
Soonyoung ve Jihoon
Bunlar kimdi
Merakına yenik düşüp sordu
"Şey Soonyoung ve Jihoon... Onlar kim?"
"..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Surrender // 𝙅𝙚𝙤𝙣𝙜𝙘𝙝𝙚𝙤𝙡
FanfictionBen seni, seni bırakıcak kadar sevdim [Başlama Tarihi: 18/11/2019] [Bitirme Tarihi: ]