4

197 12 31
                                    

Bu defteri yeni aldım meleğim bugün senin mezarının yanına gideceğim

Seungcheol boş evinde anahtarını bile aramadı, zaten evinde ne vardı ki?

Bir mutfak, bir lavabo ve yırtık pırtık bir koltuk

Ama onun evinde en çok sevdiği eşya meleğinin girişteki fotoğrafıydı.

Fotoğrafa burukça gülümsedi

"Yanına geliyorum meleğim."

Düşünde keşke gerçekten yanında olabilse

Jeonghan'dan sonra çok keşke demişti

Bu yüzden de kendinden nefret ediyordu

Jeonghan'dan sonra herkes den nefret ediyordu

Kimseyle konuşmuyordu

Ara sıra eski yetimhane arkadaşları evine geliyordu

Jeonghan'la ortak arkadaşları

Bazıları dışında tabii

Bugün de Jeonghan'ın ölüm yıl dönümüydü

Mezarına gidicekti

Daha doğrusu gideceklerdi
(Seungcheol, Junhui, Mingyu, Minghao, Wonwoo, Seokmin, Seungkwan, Hansol, Chan)

Yetimhaneden arkadaşlarla

Birkaç kişi dışında yani

Dışarı çıkınca yolda gördüğü arabalarla başı dönmüştü

Yalpalamaya başladı

Aklına gelenlerle gözleri doldu

Jeonghan'ın ölüm nedeni araba kazasıydı

Biri bilerek çarpıp kaçmıştı

Hala kim olduğunu bilmiyordu

Dolan gözlerina engel olmaya çalıştı

Daha fazla beklemek istemiyordu

Cebinden telefonunu çıkarıp karşısına gelen ilk numarayı aradı

Seungkwan açtı

"Hyung evine doğru geliyoruz 5 dk'ya oradayız."

Sesi üzgün çıkıyordu

Hepsinin sesi öyleydi.

"Seungkwan biraz acele edin lütfen, olur mu?"

"Geldik bile hyung."

Seungcheol yolun sağına bakınca gelen eski beyaz arabayı gördü

Kendini hemen arabanın içine attı

Mingyu arabayı kullanıyordu

Yanında ise bir koltuğa hem Minghao hem de Junhui oturmuştu

Arka koltuklarda bir sırada Wonwoo, Hansol ve Seungkwan vardı

Onun da oturduğu arka sırada ise Chan, Seokmin ve o vardı.

Seungcheol arabaya binince herkes sessizleşti

Ne olucağını bilmiyorlardı

5 dk kadar süren gergin bir sessizlik oluştu

Sessizliği bozan Chan oldu

"Hyung acaba beni buradan sonra okula bırakır mısın? Son bir dersim var da bugün."

Mingyu sürücü aynasından Chan'e bakıp alaylıca gülümsedi

"Sen hala okula mı gidiyorsun, minik şey seni."

"Ben minik değilim!"

"Minik değilmiş, miniksin sen."

Yan koltuktan konuşan Seungcheol tek Chan'ın değil herkesin dikkatini çekmişti

Belli bir süre herkes şaşkınca bekledikten sonra Junhui gülmeye başladı

"Böyle olabildiğimiz zamanları özlüyorum, hem de çok özlüyorum."

Minghao Jun'a bakarak söyledi:

"Ben de."

Biraz durduktan sonra devam etti

"Biliyorum, çok kötü olaylar yaşadık, kimsenin yaşamadığı, kimsenin kaldıramayacağı, ama böyle kalmamız sizce de saçma değil mi? Hayat bitiyor, günden güne zamanımız azalıyor. Hadi ama Jeonghan, Soonyoung ya da ne biliyim Jihoon böyle olmamızı istermiydi?"

Herkes biraz durdu ama sonra Hansol arabada ayağa kalkıp konuşmaya başladı:

"Ne dersiniz eskisi gibi olmaya."

Herkes yanındakilere baktı bir süreliğine

Ama hiç kimseden reddetme isteği gelmiyordu

Herkes sessizdi

"Sessizlik evet demektir."

Diye söze girdi Seokmin

Herkes gülüyordu sanki

Bir kişi dışında

Seungcheol

O da mutlu olmuştu

Yani sayılır

Ama onun merak ettiği kısım başkaydı

Soonyoung ve Jihoon

Bunlar kimdi

Merakına yenik düşüp sordu

"Şey Soonyoung ve Jihoon... Onlar kim?"

"..."

Surrender // 𝙅𝙚𝙤𝙣𝙜𝙘𝙝𝙚𝙤𝙡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin