"Şey Soonyoung ve Jihoon... onlar kim?"
"Senin hafızan çok zayıfladı Cheol."
Dedi yanımda oturan Seokmin
"Hatırlamıyor musun?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım
"Yetimhane zamanlarını hatırlıyor musun?"
Yüzümde bir gülümseme oluştu
"Tabii ki de, o zamanları ölsemde unutmam."
O an kafama dank etti
"Hoshi ve Joshua'dan mı bahsediyorsunuz?"
Herkes bir an sustu
Gergin bir sessizlik
5 dk boyunca kimseden tek kelime çıkmadı
Ben ise onlara garip garip bakıyordum
Sessizlik sonunda bozuldu
Hansol bozdu
"Hoshi kısmı doğru, ama Joshua değil Woozi'den bahsediyor."
O anda hatırladım Hoshi ve Woozi...
Sanırım olayı daha sonra açıklayacağım
"Joshua'ya ne oldu?"
"Bilmiyoruz ki, nerede ne yapıyor."
Diye cevap verdi Junhui
"Onu sahiplenen aileye bir keresinde ulaşmayı denedim, ama hiçbir sonuç alamadım."
Diye konuştu Hansol
Ben de gülümsedim
Joshua'yı ismen hatırlıyorum ama tip olaral değil
Hafızamı zorlasam da bir gıdım bile aklıma bir şey gelmiyor
********
Biz yola devam ederken telefonum çalmaya başladı
Telefonu cebimden çıkarıp bakınca yazan isim beni iğrendirdi
"Babam"
Şimdi telefonu açsam bana kesin nerede olduğumu ve ne haltlar yediğimi sorucaktı
Sonra da eşin seni.çok özledi geri dön falan diyecekti
Ama umrumda mı?
Hayır
O yüzden telefonu açmadan meşgule attım
********
Sonunda mezarlığa gelmiştik
Ne yapacağım bilmiyordum
Diğerleri arkadan gelicekti büyük ihtimalle
Ben önden giderken, sadece tek bir şeye odaklandım
Yoon Jeonghan
Her yerde bu isme bakınıyordum
Ve işte sonunda buldum
Yoon Jeonghan
10.04.1995
-
12.20.2017Başına gidince biraz bakındım
Ne yapıcağımı cidden bilemiyorum
Ama biraz daha durduktan sonra gözlerimden yaşlar akmaya başladı
Gözlerimin dolduğunu bile fark etmemiştim
Ağladım saatlerce
Sadece ağladım
Sonlara doğru sakinleştim
Yani neredeyse
Gitme zamanı gelmişti
Ama benim için değil
Biraz yalvardıktan sonra beni orada bıraktılar
Onlar gidince yere oturdum
Mezarlığa baktım
Ağladım
Bağırdım
Çağırdım
Beni duysun diye uğraştım
Ama nafile
Sonra konuşmaya başladım
"Meleğim,
Beni duyuyor musun? Duyuyorsan yanıma gel, duymuyorsan da gel, ben seni çok özledim."
Biraz durdum ve gülümsedim
"Hep gülümse olur mu meleğim."
"Jeonghan ben..."
Diye söze başlıyacağım an kulaklarıma bir ses ilişti
"Beyefendi saat gecenin ikisi neden hala buradasınız?"
Orada kaldım
10 dakika boyunca arkamı dönemeden sessizce ağladım
En sonunda beni kendine çevirdi
"BEYEFENDİ İYİ MİSİNİZ???"
Bana bağırıyordu
Umrumda değildi
Ben de ona bağırdım
"JEONGHAN"
Sarıldım, kokusunu içime çektim
Ağlıyordum
Ve ona kızıyordum
"Neden daha erken gelemedin, neden haber vermedin, ah kahretsin umrumda değil, sen buradasın ŞU AN YANIMDASIN?"
Jeonghan afallamış görünüyordu
Bana sarılmıyordu
Hatta ittirmeye çalışıyordu
"Beyefendi ismimi nereden biliyorsunuz."
Yine ona kızdım
"Seni tanımayacak en son kişi benim Yoon Jeonghan."
Jeonghan en sonunda beni ittirebilmişti
"Ben Jeonghan..."
"Hong Jeonghan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Surrender // 𝙅𝙚𝙤𝙣𝙜𝙘𝙝𝙚𝙤𝙡
FanfictionBen seni, seni bırakıcak kadar sevdim [Başlama Tarihi: 18/11/2019] [Bitirme Tarihi: ]