17

112 12 17
                                    

Saat çok geç olmasına rağmen biz hala dışarıdaydık

Bunun nedeni benim evimin uzak olması falan değil

Jeonghan yolda gördüğü bütün hayvanların ve gün batımının fotoğrafını çekti

Gerçekten hani hepsinin

En son yere uzanmış karıncaları çekmeye çalışıyordu

Tanrım sen bunu yaparken ayarları mı kaçırdın, tamam şeker çocuk, tatlı çocuk, ultra mega ponçik, yakışıklı, güzel çocuk ama biraz daha olaylara ilgisiz mi yapsaydın hım?

Jeonghan son fotoğrafını da çektikten sonra ayağa kalkıp üstünü çırptı sonra bana gidebiliriz dedi

Biraz daha yürüdük ve Jeonghan'ın göz kapakları kapanıyordu artık resmen ayakta uyuyacaktı

Ben de uyumasın diye ikidebir az kaldı az kaldı diyordum

Biz böyle konuşurken saat gece bire yaklaşmıştı, işte biz de biri çeyrek geçe falan benim apartmana gelmiştik

İçeri girmeden önce Jeonghan

"B-ben o merdivenleri ç-çıkamam, bak valla s-sürünürüm."

Han evim birinci katta

Ben de esneye esneye cevap verdim

"Az merdiven çıkıcaz zaten hadi."

Kolunun altına girdim öyle yukarı çıkmaya başladık

Çıktık çıktık

Ağır ağır kaplumbağa misali çıktık

Hayatımda yaşadığım en uzun merdivenden çıkma faslıydı

Tam yarım saat sürmüştü

En sonunda evin kapısına gelince Jeonghan duvara kafasını yaslamış uyuyordu

Ben de o sırada kapıyı açmaya çalışıyordum işte tam da o sırada arkamda büyük bir ses patlaması yaşandı

Arkamı döndüğümde Jeonghan'ı iki seksen yere yapışmış buldum

Telaşla onu kaldırmaya çalışıyordum ama yapamıyordum

Sırtüstü düşmesi iyi miydi değil miydi ben de bilmiyordum

Ben onu kaldırmak için tam üstüne geçmişken tanımadığım karşı komşum dairesinden çıkıp bana baktı

"Hey böyle işleri evde yapman daha iyi değil mi?"

Adam çok yanlış anlamıştı hem de baya

Ben kendimi açıklamaya çalışırken alt kattan koşarak Kim Mingyu gelmesin mi

"Hyung hyung, izin almışlar istediğimizi yaptırabiliriz."

Niye geliyorsun be şerefsiz Mingyu, işimiz düştü mü yoksun şimdi mi geliyorsun

Adam kocaman açılan gözleriyle bize bakıyordu, işaret parmağıyla bizi gösterdi

"Yoksa siz tecavüzcü çetesi misiniz?"

Ellerimi adama hayır anlamında sallarken hala kendimi açıklamaya çalışıyordum

"Hayır hayır, yanlış anladınız..."

"Durun hiçbir yere kaybolmuyorsunuz!"

Adam hızlıca içeri gitti

Ben de hala merdivende duran ve yerdeki Jeonghan'ı göremeyen Mingyu'ya laf atıyordum

"Aklına sıçsınlar Mingyu."

"Ama hyung ben nereden bilebilirim ki?"

"Wonwoo sana nasıl dayanıyor hiç anlamıyorum."

"Ya hyung ben şey demeye gelmiştim, Jeonghan'ın ailesini bulmuşlar bir de kardeşi varmış onlardan otopsi iznini almışlar ama kardeşi evde yoktu annesi o şu an yok onu da göndericez demiş."

Ayaklarımın önünde yatan Jeonghan'la bunlara inanmak zor oluyordu ama neyse

O sırada içeriden koşarak pijamalı bir çocuk çıktı

Mingyu ve ben şokla çocuğa baktık

"Chan?"

Chan fısıldayak Chan yok ya Dino deyin iki dakika dedi biz de kafa salladık

O sırada içeriden adam geldi

"Telefonu aldım şimdi polisi arıyorum."

Adam kapının yanında duran Chan'e baktı

"Dino sen içeri geç."

Chan o sırada adama arkadan geçirdi adam yere yığıldı

Tam o sırada aşağı kattan Samuel Komiser geldi koşarak

"İyi iş çıkardın çaylak."

Surrender // 𝙅𝙚𝙤𝙣𝙜𝙘𝙝𝙚𝙤𝙡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin