16

107 13 46
                                    

"Jeonghan koşuşturmasana düşüceksin."

Hoplaya zıplaya ilerleyen Jeonghan gereğinden fazla çocuğa benziyordu

"Yaaaaa, uzun zamandır parka gelmemiştim. Çok güzel duruyor."

Kendi kendime muzipçe gülümsedim

Onun bu tatlı hallerini özlemişim

Parka varınca Jeonghan bankların oraya geçip bankı tam ortalayarak oturdu, yanındaki boşluğu pat patlayarak bana gelip otursana niye ayakta duruyorsun anlamında bakışlar atıyordu

Ben de hemen yanına geçtim

Sonra Jeonghan bana döndü

"Eee, bana biraz kendinden bahset."

"Adım Seungcheol..."

"Onu biliyorum, bilmediğim bir şeyler söyle."

"Seni seviyorum."

Han'ın yanakları kızarmıştı

Yine çok tatlı duruyordu

Tatlı demişken

Yandan geçen arabayı görünce hemen ayaklanıp onun yanına gittim

Giderken arkamı dönüp Han'a bir saniye bekle hemen geliyorum işareti yapıp arabanın oraya geçtim

Adam bana gülümseyerek baktı

"Hangisinden istersin genç adam?"

"İki tane çilekli."

Adamdan tatlıları alıp para üstünü verdikten sonra Jeonghan'ın yanına gidip tatlıyı ona uzattım

"Bir de senin çilekli dondurma sevdiğini biliyorum."

Jeonghan dondurmayı eline aldıktan sonra birkaç kez çevirdi ve bana yine kocaman olmuş gözleriyle baktı

"Müneccin falan mısın?"

°°°

Dondurmaları bitirmiştik ve ben Jeonghan'ın ardı kesilmez sorularıyla karşı karşıya kalmıştım

Ben de onun hakkında çok şey merak ediyorum ama neden birine en çok hangi renk donunu giyiyorsun diye sorulur mu?

Ama işte Han bu. Yani artık toplum içinde olmasak dantelli don mu normal mi diye sorucaktı

Çok şükür parktayız

Şu an ise Jeonghan etraftaki oyun oynayan çocukları izliyor ben de Jeonghan'ı izliyorum

Biraz daha öyle bekledikten sonra hava kararmaya başladı

"Han hava baya karardı gitsek mi?"

Han da çocukların tek tek eve gittiğini görünce yavaşça başını sallayıp aynı yavaşlıkta ayağa kalktı

Son kez parka bakarak oarktan çıkıp yol ayrımının oraya geldik

Tam Han'la vedalaşıcakken aklıma şu Congulu veleti geldi

Han'ı onun yanına gönderemezdim

"Han?"

"Efendim."

Sesi normale göre daha titrek çıkmıştı

Sanırım o da eve gitmek istemiyordu

Ya da sadece ben öyle düşünüyordum

Umrumda değil ama

"Benim eve gidelim mi?"

Dünden razı çıktı

"Tabii ki de. Sen nerde oturuyorsun, evin güzel mi, duvarları ne renk..."

Gülmeye başladım

"Her şeyi merak ediyorsun, hani cidden her şeyi."

O da benim koluma acıtmasada yumruk yaparak vurdu

"Arkadaşlar birbirini tanımak istemez mi?"

Arkadaş demiyeydin iyiydi ama neyse yavaş yavaş ilerliyoruz

Surrender // 𝙅𝙚𝙤𝙣𝙜𝙘𝙝𝙚𝙤𝙡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin