Surrender // 𝙅𝙚𝙤𝙣𝙜𝙘𝙝𝙚𝙤𝙡

12

"Bak yine geldim."

Jeonghan beni görünce affalladı

Tepki vermedi

Ben hala ona sarılmaya devam ederken Soonyoung yanımıza gelmişti

"Bahsettiğin arkadaşın Jeonghan mı?"

Kafamı Jeonghan'ın boynundan ona çevirip kafamı salladım

Oda kafasını salladı

***

Yaklaşık 1 saat falan geçmişti

Biz Soonyoung'un odasında oturmaya devam ediyorduk

Jeonghan da yanımızdaydı

Ben ise onlara olanları anlatıyordum

Hiçbir detayı atlamamaya özen gösterdim

Sonuna geldiğimde Soonyoung gözlerini masasına dikip yavaş yavaş başını salladı

Jeonghan da karşımdaki sandalyesinde arkasına yaslanmıştı

Biraz boş duruyordu

Ben ise susamıştım

Boğazım kurudu napayım

Dışarıda geçen bir kadın gördüm, büyük ihtimalle bir çalışan, diye düşündüm. Çalışan elinde bir tepsi taşıyordu ve tepside su da vardı

Bir hışımla ayağa kalktım ve kapıya doğru baktım

Dudağım o kadar kurumuşki bir kaç kez yalamak zorunda kaldım

Sonra Jeonghan'a bakıp elimle tepsiyi gösterdim

"Oradan su alabilir miyim?"

Jeonghan pek emin olmadan kafasını hayır anlamında iki yana salladı

Sonra içeri bir anda tepsi taşıyan bir oğlan girip sanki konuştuklarımızı duymuş gibi bana doğru yönelip bir bardak su uzattı

"Susamışa benziyorsunuz."

Sonunda Soonyoung yeniden kafasını kaldırıp bize baktı

Oğlanı görünce ona doğru gülümsemeye başladı ve ayağa kalkıp yanımıza geldi

"Bu arkadaş Jooheon, Lee Jooheon."

Çocuk bana elini uzattı

"Merhaba Bay..."

"Seungcheol" diye hızlıca cevap verdim

Hızlıca ben de elimi uzatıp onunkini sıktım

Sonra Jooheon kafasıyla bizi selamlayıp tepsiyi koltuk altında tutarak çıktı

Sonunda rahat rahat suyumu içiyordum

Aynı şekilde Jeonghan ve Soonyoung da su almıştı

Fakat ben bir yudum aldıktan sonra neredeyse tükürücektim

Bunlar nasıl içiyor ya

Ama sanırım bu böyle paran olunca içtiğin su

Yani

Başka ne olabilirki?

***

"Efendim işimiz kolaya benziyor" diye kulaklığına basılı tutup konuştu

Patronu şehrin öbür ucunda olmasına rağmen onun ölümcül kahkahasını duyabiliyordu

"Sanırım o, bu şirketle iş birliği yapıcak."

Patronu sessiz kaldı fakat sonra son sözünü etti

"Ben sana ne dediysem onu yap, yoksa olucaklardan ne ben sorumlu olurum ne de başkası."

***