Fazla derine daldığımda, çırpınışlarım yaşamak için değildi, sadece yaşayabilmenin ne olduğunu anlamak istemiştim.
£
"Sıcak bir kahve ile çikolata seni kendine getirir, bence."
Akan burnumu çekerken, pikeye biraz daha sarıldım. Hastalanmıştım ve Lalisa zayıf bir anımı bekliyormuş gibi evime damlamıştı.
"Sadece uyuyacağım ve yarına bir şeyim kalmayacak."
"Evet, aynen. Bu yüzden bir haftadır ayağa kalkamıyorsun. Sana annemin hastalanma olayı ile ilgili konuşmasını anlatmış mıydım?"
"Ruhun hastalandığı saçmalık mı? Bende o şeyden olmadığı için normal bir soğuk algınlığı deyip geçelim."
Elindeki kupa ile birlikte önümdeki tekli koltuğa geçip oturdu.
"Üniversite yıllarında, kışın en soğuk günlerinde bile kısa kollu giyip dışarıya çıkıyorken hastalanmayan sen.. Haklısın, sadece normal bir grip."
Göz devirirken, uzanıp sehpadan benim için yaptığı kahveyi aldım.
"İçindeki edebiyatı dışarıya vurmayı kes ve her şeye romantik duygulardan arınmış gibi bak, lütfen. Özellikle de konu bensem."
Sessiz kalırken, başı ile onaylamış gibi yapıp geçiştirmişti beni. Konuşmaması işime gelirdi. Birkaç dakikadır etrafta gezinen sessizliği bozan zilin sesine karşılık kaşlarımı çatarak Lalisa'ya baktım.
"Birilerini mi bekliyordun?"
"Burası senin evin, ben kimi bekleyeceğim, Jennie? Açayım, kim olduğunu anlarız."
Ayağa kalkıp, salondan çıktı.
"Jennie, Taehyung adında arkadaşın var mı?" diye seslenen Lalisa'ya karşılık doğrulmuştum.
"İçeriya al."
Ayağa kalkıp, pikeyi gelişigüzel katlayarak kenara bıraktım.
"Selam." diye mırıldanıp, hafif bir tebessümle karşıma dikilmişti Taehyung.
"Selam. Ne işin var burada?"
"Selamdan sonra hoş geldin denilir diye biliyorum?"
"Yanlış biliyorsun demek ki?"
Kare şeklinde gülüşünü izlerken, kalktığım koltuğa tekrar oturmuştum. Lisa ortalıkta görünmüyordu, büyük ihtimalle mutfaktaydı. Ki, kendisi mutfakta olsa bile kulakları şu an salonun girişinde dikiliyor olmalıydı. Meraklı bir yapısı vardı, asla dayanamazdı.
"Çok kötü hastalandın galiba, bir hafta geçti ama hala geçip gitmemiş."
"Yılda bir kez hastalanırım. O zamanda da çok kısa sürmez, bir yılın hıncını çıkıyormuş gibi uzun süre gitmez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First rule; don't love [ jenkook ] ✓
Fiksi PenggemarBir kalp vardı derin bir okyanusa düşüp kaybolan ve bir ruh vardı o okyanusta boğulan. Ve de bir aşk vardı yaşam için o soğuk sularda çırpınan. [ Jungkook ๑ Jennie ] © thynights | 2020