BÖLÜM 5

579 55 84
                                    

AŞKIN BÖYLESİ

..

''Sakın bu arabanın senin olduğunu söyleme'' evden çıkarken evin önündeki annemin arabası dışında bir araba vardı ve buna araba denir mi bilemiyorum. Hızla arabanın yanına gidip bu bebeği okşadım.

''cidden bu Audi senin mi?'' simsiyah arabanın camlarını okşadım Cidden çok güzeldi ve bende istiyordum böyle araba. Acaba anneme desem bana alır mıydı ki? Babama demek daha mantıklı gibi duruyordu.

''dün seninle ayrıldıktan sonra dedemin yanına gittim ve bana bunu verdi'' Ağzımı açıp ona baktım elindeki anahtarlarla oynarken şoför koltuğuna geçerken zaman kaybetmeyip bende kapıyı açıp yanındaki koltuğa oturdum.

''öyle dede bende istiyorum'' dedim. Gülümserken hızla arabayı çalıştırmıştı kemerimi bağlarken onun çoktan bağşladığını gördüm.

''Şimdi okulu sen tarif rt bende süreyim''

''anlaşıldı komutanım'' deyip selam verdim. Gülümserken arabaya köklemesiyle geniş bir manecra yapıp asfaltın ayağımızın altında yağ gibi kaymasına sebep olmuştu Kemerime tutunurken bu kadar hızlı sürmesi açıkçası korkutuyordu.

''Hiçbir yere sapmadan dümdüz git solda göreceğin büyük okul bizim ve yalvarırım yavaş sür'' kıkırdadaığını duyabiliyordum. Yolun etrafındaki şeylerin ne kadar hızlı gittiğini anladığımda çoktan okula varmıştık bile.

Cidden bu bebekle 15dk yolu 5 dk gelmemiz güzeldi. Arabayı yavaşça okulun içine park ederken bütün gözler bir anda bize çevrilmişti. İşte şimdi asıl sorunum başlıyordu. Jungkook'u ne olursa olsun onlara yem etmemeliydim.

Düşüncelerimden ayrılırken Jungkook'un çoktan dışarı çıktığını hatta kapımı açtığını gördüm Gülümseyip hızla arabadan çıktım ve çantama sıkıca tutundum.

''seni rahatsız eden olursa beni arıyorsun bay doktor anında kırmızı donum ve pelerinimle bu süperman yanına uçar'' dedim karşılığında gülümserken kapımı kapatıp birlikte okula doğru ilerliyorduk.

Bütün kızlar, kızları bıraktım erkekler,erkekleri de bıraktım bizim güvenlikçi bile Jungkook'a bakıyordu Yani üzerinde öyle ağım şahım bir şey de yoktu ki. Beyaz gömlek ve siyah dar pantolon -ki fena yakışıyordu- vardı.

Okulun kapısından içeri girerken kızların fısıldaşıp Jungkook'a bakarken onlara dik dik baktım.

''bu kadar yakışıklı olmak zorunda mısın? bana gülümserken ben aksine sinirle ona baktım herkesin dikkatini daha ilk günden çekmeyi başarmıştı.

''elimde değil....'' derken halinden ne kadar eğlendiği anlaşılıyordu okulun içinde etrafıma bakınırken okula hangi ara bu kadar yeni öğenci gelmişti. Kızların uğuldamalarına aldırmadan yanımdaki Jungkook'a döndüm.

''seni müdürün odasına mı götürmeliyim''

''sence..''

''evet seni götüreceğim Jungkook hemde her türlü'' deyip genişçe gülümsedim. Safım ne dediğimi anlamadığı için öylesine gülümserken bende ona gülümsemeye devam ettim.

Gülmeyi bırakıp hızla üst kattaki müdürün odasına çıkarken ona bakan bir daha bakması beni cidden sinir ediyordu gözünü dikip bakanlara bende aynen baktım ama benim bakışlarımda 'saçlarını kıçında bulmak istemiyorsan gözlerini çek' bakışıydı.

Hızla müdürün odasına giderken bütün kızların şimdiden ağzında benim yanımdaki bu çocuğun ismi ve kim olduğu merak konusu olmuşa benziyordu.

AŞKIN BÖYLESİ ( BTS ver. 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin