AŞKIN BÖYLESİ
....
''Cidden yoruldum.''
''bende'' deyip ellerimi dizlerime koydum ve biraz dinlenmeye çalıştım. Neredeyse 1,5 saattir Elisa ve diğer kızlarla top oynuyorduk ve cidden ama cidden yorulmuştum. Yani bir de göründükleri gibi değiller. Küçük olabilirlerdi ama bir süre sonra cidden güzel oynamaya başlamışlardı.
''açlıktan ölüyorum'' dedim nefes nefese çıkan sesimle. Jungkook ayakta dikilmeyi bırakıp kendini sırt üstü çimenlere atarken doğrulup ona baktım,cidden iyi bir baba olacağı kesindi. Çünkü bize, bana bakan kişileri takmadan küçük çocuklarla oyun oynamıştık.
''Taehyung oppa hadi başka oyun daha oynayalım''
''Elisa cidden yoruldum biraz dinlenelim sonra tamam mı?'' Elisa koluma yapışıp asılırken yorgun gözlerle ona baktım, onu kırmak istemiyordum ama cidden yorulmaya başlamıştım ve açtım. Güneş tepemizden bize bakarken öğle olduğunu anlamıştım ve daha kahvaltı bile yapmazken hem açlık hem yorgunluk bedenimi ele geçirmişti ama ben hala Elisa'nın bana bakan sulu gözlerine bakıyordum.
''Elisa hayır demedim sadece dinlenelim sonra devam edelim dedim Hem bak Tavşancığa o bile zıplamaktan yoruldu'' elimi sırt üstü yatan ve bize bakan Jungkook'u gösterdiğim de kıkırdamıştı. Bende Jungkook'un bitkin haline gülümserken onu böyle terli saçlarla görünce içim bir tuhaf olmuştu. Neden acaba.
Jungkook'a elimi uzatırken tereddüt etmeden elimi tutmuştu. Bütün gücümle çekip ayağa kalkmasını sağladım.
''şimdi dinlendiğimize göre oyun oynayalım'' bakışlarımı Jungkook'dan ayırıp küçük kıza çevirirken hiç yorulmamış gibi duruşu beni gerçekten de şaşırtmıştı. Yani o kadar enerji nerden geliyordu kaçak elektrik mi kullanıyordu ne, Elisa'nın saçlarını karıştırıp başımı salladım.
''ama bu sefer hangi oyunu oynayacağımızı ben seçeceğim anlaşıldımı küçük hanım''
''tamam'' deyip ellerini çırparak diğer kızların yanına gitmişti ki gözüm onda takılı kalması iyi bir şey miydi ki. Onun gibi bir kız istiyordum ve acaba ona durmadan baksam benim kızım da ona benzer miydi ki.
Annemin dediği gibi birisine çok bakarsan ya da kınarsan çocuğunda ona benzermiş. Sanırım annem bana hamileyken babama çok bakmış çünkü durmadan bana babası kılıklı demesinin başka bir açıklaması olamaz değil mi?
''hey yine daldın gittin''
''Elisa'yı kaçırıp kendi kızım yapmak istiyorum. Hem burada hazırı varken doğurmakla ve büyütmekle uğraşmam'' Jungkook arkamdan omuzlarımdan tutup beni kızların yanına sürüklerken bu planı ileriki bir zamana attım.
''açlık başına vurmuş olmalı''
''bilmiyorum açken ben, ben değilim cidden. İçimden başka birisi çıkıyor'' kızların yanına ilerlerken Jungkook'un koca ve sıcak ellerini bedenimde hissettikçe içimde tuhaf bir hava oluşuyordu. İçimi gıcıklatan hoş bir hava. Yüzümdeki gülümsemeyle birlikte kızların yanına varmıştık bile.
''Kızlar bu sefer futbol oynayalım mı?'' Jungkook arkamdan karşıma geçerken yüzümü ekşitmeden edemedim. Cidden futbolu sevmeyen tek ben miydim? Kızlarda benim gibi yüzünü ekşitip kaslı tavşana bakarken o da 'ne var' der gibi bize bakıyordu.
''gerçekten mi?''
''evet ne var ki'' göz devirirken Elisa'nın elindeki topu alıp ona fırlattım. Topu karnında tutarken elimi belime koyup annemin babama hesap sorma hareketini tekrar ettim ki beni anlasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN BÖYLESİ ( BTS ver. 2 )
FanficSEZON 2 ile karşınızdayım kkk :3 '' Bu kadar komik olmayı nasıl beceriyorsun Taehyung'' '' Daha neleri beceriyorum bil bilsen asıl o zaman şaşırırsın.'' pişkince sırıtırken karşımdaki masum beyaz atlı prensime baktım öğreneceği çok şey vardı. çok ş...