Hakim: Boşanalacak bir durum söz konusu olmadığından bir ay düşünme süresi veriyorum.
Içimden bir oh çeksemde bir çözüm bulamadığımız taktirde elbet boşanacağımızı biliyordum.
Herkes yavaşça çıkışa yönelirken ben olduğum yerde parmaklarımla uğraşmaya devam ettim.
Düşünmeye çalıştım. Aklım durmuştu veya herşeyi bir anda düşünmek kafamı karıştırmıştı.
Soğuk ellerimin sıcak tene değmesi ile bakışlarım burukca gülümseyen Jimin'e çıktı.
Jimin: Hadi gidelim Min..
Ayağa kalkıp çantamı aldım. Kapıya doğru ilerlerken ellerimiz yine buluşmuştu.
Bayan Park bana imalı bakışlarını yollarken biraz olsun üzgünlük görmüştüm bakışlarında. Iç çekip koltuğa oturdum.
🚘🚘🚘
⏳⏳⏳Elinde iki kupa ile gelen Jimin'e gülümsedim. Yanıma oturup kupaları cam sehpaya yerleştirdikten sonra bir kolunu omzuma attı.
Sesini kapattığım televizyonu izledim bir süre. Ekran siyaha bürünürken beni izleyen adama baktım.
Ben: İzliyordum..
Jimin: Yürüyüş yapmak ister misin?
Bana kalsa ömür boyu bu koltukta yaşayabilirdim. Onun ihtiyacı olabileceğinden kafamla onayladım. Kahvelerimizi içip hazırlanmaya başladık.
Hava güzel olduğundan üstüme bir şey almadan kapıya yöneldim. Spor ayakkabımı giyip Jimin'i bekledim. Sırt çantası ile aşağı inişi izledim. Yüzünde henüz bende olmayan gülüşü ile yanıma gelip yanağıma küçük bir öpücük bıraktı.
Jimin: Hadi sen arabaya geç ben geliyorum..
Elindeki anahtarı alıp garaja yöneldim. Neden bu kadar mutlu olduğunu anlayamamıştım. Ama onun yüzünün güldüğünü görmek benimde gülümsememe yol açıyordu.
Ön koltuğa oturup bekledim. Çok geçmeden Jimin'de gelince anahtarı kontağa takıp arabayı çalıştırdı.
🚘🚘🚘
Geldiğimiz sahil hafta sonu olmasına rağmen kalabalık değildi. El ele yürüyüşümüz sessiz sakin devam etti. Oda en az benim kadar düşünceliydi.
Ben: Annenle konuşmak istiyorum.. Bence babanı kararından vazgeçirebilir.
Jimin: Annem..inanırsa bunu yapar. Sevgiye çok önem veren biridir. Benimle ne kadar az ilgilensede tek çocuğu mutlu olsun ister sanırım.
Gülümsedim.. Ben Min isem kesinlikle ikna edecektim.
Uzun yürüyüş sonrası bankların birine oturduk. Çantasını kucağına alıp denizi izlemeye başladı.
Ben: Çantada ne olduğunu bana ne zaman söylemeyi düşünüyorsun!
Özlediğim gülüşlerini takındı. Bana dönüp ağzına fermuar çekti.
Ben: Yaa! O zaman niye getirdin. Merak ediyorum söyle işteeeee..
Halyaz çocuklar gibi gülmeye devam etti.. Eli yanağına gidince ne yapmaya çalıştığını anladım.
Yaklaşıp yanağını öptüm. Gözlerine bakıp "hadi" bakışalrımı attım. Eli çantasına gitti ama sadece fermuarı açtı.
Kaşlarımı çatıp bakarken yüzünü yaklaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~PJM~ ❄(TAMAMLANDI)❄
FanfictionNeden yazdığımı sorguluyorum -_- Gülmek, zaman geçirmek ve kafayı bulmuş yorumlarda eğlenmek için buyrun ilk bölüme alalım sizi. Başlangıç: 26.10.2019 Bitiş: 27.12.2019