~PJM~ ❄(TAMAMLANDI)❄

~22~

Kapı zilini çaldım. Açmayacağını biliyordum. Kapıyı yumruklamaya başladım.

Harika! Kapıda kaldım. Telefonumda içlerdeydi. Yürüyüş alanında yarım  saatlik yürüyüşün ardından arabama bindim. Bir şeyler alıp geri dönmek daha mantıklıydı.

Süpermarketin parkına arabamı park ettim ve içeri girdim.

Aldığım üç paket (50 den fazla oluyor sanırım) çikolatalı sütü market arabasına yerleştirdim. Çikolata reyonuna geçtim. Bir kaç genç kız vardı. Bana bakıp gülüyorlardı.

Zavallılar. Tiplere bak yaa

Yakışıklı olduğumu zaten biliyordum. 😎

Yüzük olan parmağımı belli etmeye çalışarak beş altı tane çikolata almıştım.

Arabam çikolata dolarken telefonum çaldı..

Ben: Alo. Efendim Min?

Min: Birincisi seni affetmedim. Ikincisi markette olduğunu biliyorum ve bir şey alman gerekiyor.. bitmiş evdeki..

Ben: Ne almam lazım

Min: Yaa şey ya.. şey işte..anlaa ya

Ben: Ahh.. anladım.. tamam alırım..

Min: Teşekkür ederim. Ama hala affetmedim.

Kapanama sesi ile telefonu kulağımdan çektim. Bu durumu yüzünden böyle takmış olmalı.

Alacağım şeyleri alınca geriye Min'in ihtiyacı kalmıştı ve nerde olduklarını bilmiyordum.

Koca markette ne yapıcaktım?

On dakikalık arayış sonucunda bulamamıştım. Etrafa bakındım.. erkek çalışan yok muydu cidden!?

Ahh burdaki insanları bir daha göremeyeceksin Jimin. Yapabilirim. Şimdiden özür dilerim çalışan insan.

Ben: Pardon eeee pedlerin yeri nerde acaba?

Sesim sonlara doğru kısık çıkmıştı.
Kadın sorduğum soru karşında dili tutuldu sanki. Kendine geldiğinde gülümsedi.

Çalışan: Ahah.. şu sol tarafta üçüncü reyonda bulabilirsiniz.

Hızla yanımdan gidince bende utanmıştım. Söylenen yere doğru ilerlemeye başladım.

TANRIM HIC YATDIM ETMIYORSUN!

Bir grup arkadaş o malzemeyi seçiyorlardı.

Kimseyle yüz yüze gelmemeye çalışarak elime ilk geçeni aldım ve kasaya yöneldim.

Kasadaki adam bana dik dik bakıyordu.

Kasiyer: Ne zor anlar çektiriyor şu kadınlar...

Diye söyince hiç değilse beni analyan biri var diye sevindim.

🚘                           🚘                         🚘

Eve vardığımda kapının zilini çaldım.
Kafasını çıkaran Min'e ihtiyacını verdim.

Min: Teşekkür ederim.

Kapıyı tekrar kapatacağı sırada ayağımı araya koydum.

Ben: Beni içeri almayacak mısın?

Min: Yoo niye alıyım?

Ben: Min.. hadi o şeyi alırken neler çektim. Hem hava soğudu.