~17~

11.5K 586 212
                                    

Kollarını belime dolayıp beni kendine çekince dudaklarım onun esiri haline geldi.

Uzun zamandır bu anı bekliyor gibiydi. Onun kalp atış sesleri kulağımda yankılanıyordu.

Sıcak dudakları, yakınlığı, ve belimde nazikçe gezen elleriyle uyuşmuştum. Zaten yeni uyanmıştım. Nefes almak için ayrıldığında gözlerimi açamadım.

Nefeslerimiz birbirine değiyordu. Yanaklarim pembenin her tonuna bürünmüştü. Kalbimi anlatmak  istemiyorum. Çünkü şuan yerinde değil. Ya çıkıp fırladı yada içimde  geziniyor.

Gözlerimi açtığımda onunkilerin hala kapalı olduğunu fark ettim. Yüzünü incelemeye başladım. Dudakları kızarmıştı. Kim bilir benimkiler ne durumda.

Gözlerini açınca gülümsedi yüzümü incelerken.

Jimin: Utandığında çok güzel oluyorsun.

Ben: Sabah sabah nasıl güzel oluyum?
Eminim ki kızarmış bir saç yığınıyımdır.

Guldugunde yüzüme  gelen nefesi ile nefesim kesildi.

Jimin: Sabah dudakların daha güzelmiş.

Üstümden kalktığında kıpırdamadım.
Ayakta dikildi bir süre. Sonrada gitti.

Derin bir nefes aldım. Yatakta tepinmeye ve gülmeye başlamıştım.
Ben öpmüştüm. Ben. Nerden bu cesaret Min?

BEN ISTERSEM OLUR MIN ŞAŞIRMA 

ILK DEFA ALDIĞIN  KARARA HAYRANIM.

Ayağa kalkıp kendime gelmeye çalıştım. Odayı havalandırdım. Yatağı toplayıp üstümü değiştim. Hala yanıyordum.

Lavaboya gittim. Kapı kapalıydı. Beklemeye başladım.

Kafam egik bekliyordum. Çıkan kişi yüzümü görsün  istemiyordum.

Kapı açılma sesi duydum.

Suna: Miin?

Kafamı kaldırıp Sunaya baktım. Elini ağzına götürüp tepinmeye başladı.

Suna: Yoksa Çilek Min mi? Ne olduu anlat?

Ben: Çekil Suna yüzümü yıkamam lazım.

Ittirdim. Kapıyı kapatıp yüzümü yıkadım. Aynada kendime baktım. Tamam saçları ve hafif şişmiş yüzümü saymazsak yine iyi görünüyordum.

Kendimi izlerken dudaklarımı fark ettim. Kıpkırmızı olmuştu. Elimi dudağıma götürdüm. Beyaz olan tenimden dolayı dudaklarımın etrafının  kızarmış olduğu uzaktan bile fark edilebilirdi.

Olduğum yerde sırıtıp değişik hallere bürundum. Yüzüne nasıl bakicaktim şimdi?

Kapıyı açıp çıktım. Suna hala kapıdaydı.

Suna: Ne olduğunu anlaticak mısın?

Ben: Seni dövmem gerekiyor ama dövmeyeceğim. Jimin neden geldi? Seninle bir ilgisi olduğunu düşünüyorum.

Gözlerini kaçırıp etrafa sırıtıyordu.

Suna: Yooo ne alakası var, keisnlikle sorduğum sorunun ve seni odaya almiyisimin bir amacı yoktu. Ve bunları Jimin'e söylemedim. Merak etme.

Ben: Senden korkuyorum Suna.

Suna: Sadece olması gerken şeyler daha romantik oldu diyelim. Neyse sıra sende ne diye bu kadar kızardın ve dudağına noldu. Hiih yoksa..

 ~PJM~ ❄(TAMAMLANDI)❄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin