İYİ OKUMALAR 😘
Kurt formuna girince dikkatlice sırtına çıktım. Yürümeye başladığında düşünebildiğim tek şey bizi bekleyen güzel günler, umuyorum ki güzel günler...
🐺🐺🐺
SEUNGMİN'DEN
Gözlerimi rahatlıkla açtım ama gerçekten rahatlıkla açtım hiçbir yerim ağrımıyordu. Karşımdaki beyaz tavana bakarken en son neler olduğunu hatırlamaya çalıştım, gözümde canlanan son anılarla bir alfaya satılmış olabilme düşüncesiyle hızla yerimden doğruldum.
Çok güzel bir odadayım anlam katamadığım bir şekilde güvende hissediyorum. Odanın kapısı yavaşça açılınca tüm dikkatimi oraya verdim beyaz tenli, turuncu saçlı biri girdi içeri omega olduğu hem kokusundan hemde güzelliğinden açıkça belli oluyor.
Uyandığımı görünce "Ayy yenge uyandın mı?" diye şaşkınlık nidaları saldı ama ben daha şaşkın bir şekilde "yenge mi ?" diye sordum hakkatten bu omega kim ki bana yenge diyor?
"Ben Felix, senin görümcen oluyorum " dedikten sonra garip bir şekilde göz kırparak gülümsedi. Bir dakika bu isim çok tanıdık geliyor Felix? Felix? Felix? Aaa Felix, Seungmin'in anlattığı Felix mi? Chan'nin kardeşi olan Felix mi? Neler olmuştu? Ben nasıl buraya geldim?
"Chan'in kardeşi olan felix mi?" pat diye sordum, gülümseyip "Evet yenge" dedi. Aklımdaki soruları bir an önce sormazsam delirebilirim o yüzde teker teker sormaya başladım. "Ne oldu? Ben buraya nasıl geldim? " diye ilk soruları yönlendirmeye başladım "Oho neler olmadı ki, Acaba nerden başlasam? " kendi kendine sorduğu soruyu "En baştan " diyerek anında cevaplamıştım.
"Tamam ama önce merhemleri sürmemiz gerekiyor " dedikten sonra kapının yakınında olan masanın üzerinde merhemi alıp bana doğru gelip yatağın kenarına oturup "yenge uzan ve karnını aç " dedi. Fazla üstelemeden dediğini yaptım eline sıktığı merhemin soğukluğunu karnımda hissedince içim ürperdi, merhemi iyice yedirmeye başladı. İşi bitince merhemi eski yerine geri bıraktı. Yerimde doğrulup ayaklarımı topladım o da tam karşıma yerleşti.
"Eee anlat" dedim meraktan çatlıyacağım. Gülümseyip anlatmaya başladı "Bizimkileri sizi kurtarmaya geldiğinde sen baygınmışsın, siz kurtarıp o evi alevlere vermişler. Tüm omegaları ailelerine ulaştırdılar sağ kalan suçlulardan daha önce satılan omegaların yerlerini öğrenip onlarıda ailelerine ulaştırdılar. Bide bu işin kimin altından çıktığını öğrenip baskına gittiler changbin'in dediğine göre chan hyung'un gözü dönmüş önüne gelen herkesin kafasını koparmış zaten patronuda o öldürmüş, kimse daha önce onu böyle görmemişti. " her kelimesinde şaşkınlığım daha da artmıştı.
Bunlar ne ara olmuştu? "Bir günde bu kadar çok şey nasıl olabilir? " diye sordum "Bir gün mü? Yenge olayın üzerinden bir hafta geçti " dediğinde "NE?" diye bildim şaşkınlıktan sesim olması gerektiğinden fazla çıktı, sesimi biraz kısarak "bir hafta mı oldu? " diye sordum. Felix'in yüzünde anlamadığım bir gülümseme belirmişti "Aaa ben orayı unutmuşum" dedi "Ne unutmuşsun?" diye sordum daha fazla meraklanırken.
"Yenge sen baygın gelince bizde hekimi çağırdık bize uyku ilacı verildiğini bir kaç saate uyanacağını falan dedi biz tam rahat bir nefes verecekken..." öyle heyecanlı anlatıyor ki merakım daha da artıyor "...odayı senin inlemelerin sardı...." yavaş yavaş yüzümün kızardığını hissedebiliyorum, sanırım ne olduğunu tahmin edebiliyorum.
"...sonra ise feromanlarını hissettik ki hissetmemek imkansızdı chani de kızgınlığı başlamış olmalı dediğinde emin olmuştuk. Tam o an ne olduğunu söylesem inanmazsın" dedi heycanlı bir şekilde,kim bilir ne yapmıştım? utanarak "Ne oldu? " diye sordum.
Yüzündeki gülümseme büyürken "Birden Chan hyung hırlamaya başladı feromanlarından etkilenmişti, gözbebekleri simsiyahtı onu ilk kez öyle görmüştüm. Chan hyung sana yaklaşmaya başlayınca moonbin hyung önüne geçip engel olmaya çalıştı tabi hyungumun gözü hiçbir şey görmüyordu bizimkiler onu zar zor dışarı çıkardı..." her ne kadar utansamda Chan'nin bu durumu hoşuma da gitmişti.
"... Hekim cok fazla yaranın olduğunu ve uyanırsan kızgınlıkla beraber çok fazla acı çekeceğini söyleyice bizde kızgınlığın bitene kadar uyumanın daha iyi olacağına karar verdik daha sonra hekim ilaçları verip gitti..." demek bu yüzden bir hafta boyunca uyudum.
"... Chan hyung sakinleşmişti ama ben omegamın yanına gidemiyorsam hiçbir alfa gidemez diyerek babanın bile yanına gelmesini yasakladı eee haliyle kimse karşı gelemedi... " ister istemez yüzümde bir tebessüm belirmişti kendimi toparlayıp dinlemeye devam ettim.
"...Dün geceden beri feroman salgılamadığın için ilaç vermeyi kestik aslında abim seni kontrol etmek istedi ama biz yine de işimizi sağlama alalım diye izin vermedik. Neyseki uyandın abim seni çok özlemiş olmalı" son cümlesini söylerken yüzünde fesat bir ifade vardı. Zaten utanıyordum felix yüzünden dahada utanıyordum.
"Felix o kalın sesiyle böyle heycanlı heycanlı konuştuğuna göre uyanmış olmalısın " kafamın içinde yankılanan Chan'nin sesiyle yüzümde bir gülümseme oluşmuştu "Evet uyandım da sen nerdesin? Bizi duyuyormusun?" diye sordum "alt kattayım ve emin ol en iyi olduğum konulardan biride işitmektir " dediğinde konuştuğumuz şeyler aklıma gelince utancım arttı "yanına geliyorum " dediğinde halime baktım utançtan kıpkırmızı olmuş, uzun süredir duş almadığım için saçlarım yağlanmış ve kan, ter, merhem kokuyordum.
"Hayır gelme " dedim aniden "Neden? " diye sordu haklı olarak, cevabı hiç gecikmemişti "Kendimi hiç iyi hissetmiyorum " dedim "Bir yerin mi ağrıyor birtanem?" yanlış anlamıştı "hayır öyle değil yani kirliyim o yüden iyi hissetmiyorum " dedim "sorun bu muyudu merak etme sen her halinle güzelsin meleğim " utancım bir tık daha artmıştı "Teşekkür ederim ama en azında bi duş alsam daha sonra ben senin yanına gelsem, olur mu? " diye sordum "tamam bebeğim ama beni çok bekletme felix'in dediği gibi seni çok özledim " dediğinde utancım zirveye ulaştı daha fazla utanabileceğimi sanmıyorum.
Cevap vermeyip felix'e döndüm dakikalardır bana boş boş bakıyordu, chan'le konuştuğumu anlamış olmalı ki hiç ses çıkarmamıştı "felix duş almam gerekiyor bana yardımcı olurmusun?" diye sorduğumda gülümseyerek başıyla onayladı, yerinden kalkıp benimde kalkmama yardım etti koluma girdikten sonra banyoya yöneldik. Banyoya girdiğimizde "yenge sen suyu ayarla ben sana temiz havlu ve bir kaç parça kıyafet getireyim " diyip banyodan çıktı onun dediğini yapıp suyu ayarladım.
Felix eli dolu döndüğünde elindekileri banyo dolabının üzerine koyup bana döndü "sana chan hyungun kıyafetlerinden getirdim daha rahat hissedersin " diyip göz kırptı cevap vermeyip çıkmasını bekledim "yenge istersen başını ben yıkayabilirim eğer rahat etmezsen chan hyungu da çağırabilirim " dedi yine aynı fesat ifadeyi takınarak " Kendim halledebilirim " diyip onu banyodan attım, umarım chan duymamıştır.
Çok mutluyum şuan ki mutluluğumu kimse bozamaz. Birazdan haftalardır kurduğum hayaller gerçekleşecek. Hem aileme hemde biricik alfama kavuşacağım.
🐺🐺🐺
Ne yazacağımı bilemedim
Lütfen beğenip yorum yazmayı unutmayın.
Bol SKZ'li günler dilerim
Neyse çok öpüyorum sizi 💋💋💋
Çok ama çok seviliyorsunuz 💙💙💙💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Find The Seal
Fanfiction🐺CHANMİN🐺 Kafamın içinde yankılanan bu sesin sahibini nasıl bulucağım Başlangıç tarihi: 11.09.2020 Bitiş tarihi: 04.01.2021 [İlk Chanmin omegaverse kitabıdır]