Find The Seal

🐺1.1🐺

İYİ OKUMALAR 😘

O güzel kokunun böyle net bir şekilde kaynağından almak başımı döndürmeye başladı. Ne kadar öyle kaldığımızı bilmiyorum ama kendimi güvende ve mutlu hissediyorum.

🐺🐺🐺

"Kokun beni deli ediyor " bunu benim söylemem gerekirken o söylemişti, hiçbir cevap vermeden onun eşsiz kokusunu içime çekmeye devam ettim "Çok güzelsin" dedi boynuma minik bir buse kondururken,  vücudumun titrediğini hissettim böyle küçük bir şeyde böyle bir etki bırakıyorsa daha fazlasını düşünemiyorum bile.

Hâlâ hiç konuşmamıştım sanki dilim tutulmuştu, kendimi toparladım ama sarılmaya devam ettim ondan hiç ayrılmak istemiyorum "Teşekkür ederim "  kafam boynuna gömülü olduğu için sesim boğuk çıkmıştı "Niçin teşekkür ediyorsun güzelim?" diye sordu o güzel sesiyle "Beni kurtardığın için " dedikten sonra başımı kaldırıp göz teması kurdum "Bunun için teşekkür etmene gerek yok bebeğim ben sadece benim olanı aldım " dediğinde gülümsedim.

Gözleri dudaklarıma kaydı anlamadığım bir şekilde bende onun dudaklarına bakmaya başladım, yavaş yavaş bana yaklaşmaya başlayınca gözlerimi kapattım, nefesini yüzümde hissediyorum kalbim şuan maratona çıkmış gibi hızlı atıyor, dudaklarını dudaklarıma sürttü.

"Hooop durun" gelen sesle birleşmeyen dudaklarımızı hızla ayırdık.  Ben utançla kafamı eğerken chan sinirle "senin ağzına sıçayım hyunjin " diye kükredi. Hyunjin kıkırdayarak "ya ama hyung kaç saattir sizi bekliyoruz, sen Seungminle  yiyişeceksin diye daha fazla bekleyemem " dedi isyankar bir şekilde. Chan " Seungmin mi? Lan it ben size yenge diyeceksiniz demedim mi?" Neden yenge dedikleri belli oldu. Hyunjin korkarak "hyung ağzımdan kaçmış" dedi "gel ben senin ağzını kırayımda bakalım bir daha kaçıyor mu" demesi ve hyunjinin içeri koşması bir oldu o kaçınca chande peşinden koştu.

Kahkahalarımla arkalarından bende içeri girdim ailemi göremeyince "ailem nerede?" diye sordum felix "annemler birşeyler yapacağını söyleyip gitti, babamlar sürü evine gitti, moonbin hyung da bir işi olduğunu söyleyip gitti " diye cevap verdiğinde  başımı anladığımı belli edecek şekilde salladım.

Bana doğru koşan hyunjinle sarsılsamda geri adım atmadım hızla arkama geçip tişörtümden çekiştirerek "yenge nolur bana yardım et yoksa chan hyung beni öldürecek" diye yalvarmaya başladı. Chan hyunjin'in arkama geçtiğini gördüğünde adımlarını yavaşlatarak karşıma geçti "hyunjin çık ordan" dedi sesi çok sert çıkmıştı korkmadım değil. Hyunjin "hayır ben canımı sokakta bulmadım" sesindeki korku çak açık bir şekilde belli oluyordu. " Seungmin çekilir misin şunun önünden?" dedi çekilmeye çalıştım ama Hyunjin tişörtümü bırakmıyordu "lütfen gitme yenge beni ona verme yalvarırım " diye yalvarmaya devam etti.

"Channie boşver bu seferlik affet bir daha olamayacak değil mi hyunjin?" dedim sesimin tatlı çıkmasına dikkat ederek. Hyunjin "Evet söz veriyorum olmayacak " diye onayladı beni "bak olmayacak diyor hafi affet " dedim aynı ses tonunu kullanarak yüzündeki sert ifade yumuşayınca gülümseyerek ona baktım aniden ellerini yanaklarıma koyup yanaklarımı sıkmaya başlayınca şok oldum "Ama sen böyle tatlı konuşursan ben karşı gelemem ki " diyerek çocuk sever gibi seviyordu beni ne yalan söylim hoşuma gitmiştide.

"Bari gözümüzün önünde yiyişmeyin gidin başka yerde yiyişin" Minho'nun sesi kulaklarımı doldururken geri çekildim chan ona dönüp "bunu diyene bakın gözümüzün önünde sevişmediğiniz kaldı " dediğinde şaşkın şaşkın onlara baktım. Minho "Biz evliyiz bir kere " dediğinde "evli olmanız gözümüzün önünde sevişebileceğiniz anlamına gelmiyor " Chan den cevap gecikmemişti minho dil çıkarıp yanındaki omegasına dönünce kıkırdamalarımı bastıramadım resmen çocuk gibi.