Kafamı iki yana sallayıp ciddileştim. Tamam dün gece kurtuldum peki ya bu gece? Napıcam ben?? Aa buldum ne yapacağımı galiba..
***
Kantinde çilekli sütümü içerken bir yandanda bu gece de tae den nasıl kurtulcagı mı düşünüyordum.. aklımda bi fikir vardı ama pek emin degildim yinede..
Acaba direk kurtulmak yerine ona açılsam mı??
"Tae? Tae şey.. ben seni seviyorum galiba.. bu yüzden mührü kaldırma lütfen?? N'olur? Ben bu bir kaç gün içinde seni sevdigimi anladım.. bu yüzden mührü kaldırmana istesende istemesende izin vermeyecegim!"
Kafamı iki yana salladım.
Ah hayır umutsuz vaka.. bunu dedigim an benden daha çok sogucak çocuk kesin..
Oflayarak çilekli sütümü içmeye devam ettim..
Eun mi: galiba aklıma gelen şeyi yapmalıyım.. bu gece eve degilde.. oraya gitmeliyim...
Biten çilekli sütümü çöp kutusuna atıp sınıfa ilerledim. Neyse ki zil çalmıştı ki tae ile konuşmama fırsat olmayacak demek oluyordu bu.
Sınıfa vardıgımda sırama oturdum. Tae beni görünce tam ayaklanmıştı ki hoca sınıfa girmişti. Bu yüzden tae yerine oturmak zorunda kalmıştı. Bu durum beni güldürmüştü nedense..
derste tabii ki hep balık şarkımı söylemiştim. Ama napim yha aklımı okuyorsa şuan? Dikkatli olmalıyım.
"Balıklar harikadır suyun altında boğulmazlar suda kıvrıla kıvrıla yüzerlerrr.. ah canımm balıklarrr hanımm balıklarrr."
Sonunda ders bittiginde şarkı söylemeyi kesmiştim. Onun yerine uyuyupta hiç bişey düşünmemeye karar vermiştim. Kulaklıgımı takıp bi şarkı açıp başımı sıraya gömdüm. Tae de zaten yanıma gelmemişti.
Bütün gün uyumak ya da güzel balıkları anmam ile geçip gitmişti. Okulun bittigine dair çalan zili umursamadan uyumaya devam ettim. Ya da kulaklıgım yüzünden duymadım demek daha dogru olabilir..
***
Gözlerimi açtıgımda hala okulda sıramda başımı gömmüş bi şekildeydim. Müzik hala çalıyordu.
Eun mi: ah cidden bi iyi arkadaş bile "eun mi okul bitti uyan evine git" demeye kalkışmaz mı yha!? Hem aslında her uyuya kaldıgımda tae beni uyandırırdı.. ama bu sefer uyandırmamıştı beni.
Tamam belki buna biraz üzülmüş olabilirim. Ama yanii birazcık fazla degil.. ah kimi kandırıyorum ben.. beni umursamadıgı ap açık belli. Ama suç onda degil ki? Beni umursamak için bi nedeni yok ki onun.. neden beni umursasın ki yani? Saçma hayaller işte yha.
Telefonumdan saate baktıgımda gözlerimi kocaman açmıştım. Saat 22:56 idi. Oha ben bu kadar saat uyudum mu burada!?!?! Hem güvenlikte hiç fark etmedi mi beni yha?? Kesin yaşlı bunak uyuya kalmıştır yine.
Bugünde kurtuldum galiba bi yere gitmeme kaçmama gerek yok. Kollarımı havaya kaldırarak esnedim. Ayaga kalkıp kızlar tuvaletine ilerledim. Tuvalete vardıgımda yüzümü yıkadım. Ama o an bişi fark etmiştim.
T-tae nin yaptıgı mühür izi yoktu!??!?! Bu şakamıydı?? Noluyordu?? O mührü kaldırmadı ki?? O an aklıma uyurken boynumda hissettigim acı aklıma gelmişti. Galiba beni uyandırmamıştı evet ama ben uyurken mührü kaldırmıştı..
O an gözümden bi damla yaş akmıştı. Bu kadar çok mu istekli mührünü almaya?
Eun mi: pekii.. peki taehyung.. sadece keşke biraz daha bekleseydin..
Yaş akan gözümü silip yüzüme tekrar su vurdum. Daha sonra koşarak sınıfa gittim. Çantamı alıp okul binasından çıktım. Okulun bahçesinde güvenlik beni görünce bagırmıştı arkamdan. Ve beni kovalamaya başlamıştı. Ama ben yüzümü elimle kapatıp, koşarak okuldan çıkmıştım.
Boş ve karanlık sokakta nereye gitçegimi bilmeden yürüyordum. Yürümekten yoruldugumda durdum. Ve çantamı gelişi güzel kaldırıma fırlatmıştım. Yürümekten yorulan dizlerimin üstüne çökmüştüm.. aglamak istemiyordum ama sadece istemiyordum ve tabii ki sonuç agladım. Başka ne olcaktı ki zaten?? Tae mührü kaldırmayacak hatta beni sevecek sevgili olucaz.. boş hayaller işte. Hem o bir wampir beni sevmez ki? En fazla belki kanımın tadını sever ama o da yok.olamaz..
Kendimi kaldırımdaki ağacın yanına dogru sürükleyip sırtımı ağaca yasladım.
eun mi: neden? Neden onun beni sevmeyecegini bile bile onu seviyorsun kalbim? Ya da sevmek için tamda onun başka birisini mi sevmesini bekledin ne?
Kendimi güçsüz hissediyordum.. Ağlamam durmuyordu. Bacaklarımı kendime çekip başımı eğdim.
Yorgunluktan gözlerim kararıp duruyordu. O kadar saat okulda uyumuştum ama kendimi fazlasıyla yorgun ve halsiz hissediyordum. Gözlerimi açık tutmakla verdigim savaş gözlerimin kapanması ile son bulmuştu.
***
Sabah yüzüme vuran güneş ışıgı ile gözlerimi açıvermiştim. O an kulaklarım bi kızın yardım çıglıkları ile dolmuştu. Kaşlarımı çatıp bu ıssız sokaktan gelen sesin kimden oldugunu kavramaya çalıştım. Orda büyük ağacın altında ki kırmızı bankın oradaki kızdı.. bi adam kızın çantasını almaya çalışıyordu.
Ayaga kalkıp çantamı belime aldım ve telefonumdan polisi aradım. Polis 5-10 dk ya burada olacagını söylemişti..
Eun mi: lanet olsun polis gelene kadar adam yapacagını yapar zaten!
Hızlı adımlarla adamla kızın yanına gittim. Kız benim yaşlarımda bişeydi. Adam beni görünce bana alayla baktı.
Adam: ne var? Neden geldin!?
Aişh cidden bu adamlar sinirimi bozuyor yha.
Eun mi: bırak kızı!
Dedim sert bi ses tonuyla.
Adam: bana bak velet senlede uğraşamıcam yürü git! Yoksa..
Eun mi: yoksa ne!? Beni mi dövecen ha!? Hadi gel döv!
Adam kızı bırakıp bana dogru iki adım atmıştı.
Adam: oo velete bak sen, korkusuz,cesur. Bunu sevdim.
Dedi ve o pis elini yanagıma koymuştu. Yanagımı okşayan elini sert bi şekilde ittirmiştim.
Eun mi: dokunma bana!
Adam: ow velet kızdı... ayy annecim çok korktum veletcigim dokunursam nolur döver misin beni ha?!
Kız ise hâlâ korkarak bizi izliyordu. Adam onu çok korkutmuştu sanırım. Aslında bende korkmuyor degildim ama polis gelene kadar oyalamak zorundaydım bu adamı yoksa bu adam kaçıp gittiginde biz kurtulurduk belki ama o başka kızlara böyle yapmaya devam ederdi.
Eun mi: aişh cidden siz erkeklerin hepsi gerizekalı kendini begenmiş mi olmak zorunda! Evet dövecegim!
dedim ve anlık cesaret ve hem tae ye hem bu adama olan sinirim ile sert bi yumruk geçirmiştim suratına. Gözü morarmıştı adamın.
Adam: ahh!! Seni velet bittin sen!
Dedi ve bana dogru bi kaç attı ve tam bana tokat atmaya hazırlanmıştı ki eli havada kalmıştı..
