Aklımı bu mühürden nasıl kurtulacagım diye yerken sınıfa tae girdi. Gözlerimi direk başka yere çevirdim onu görmek istemiyordum.
Tae yanıma gelip elini saçıma koydu.
Tae : oo eun mi bana tripmi atıyorsun?
Elini çekip onu ittirdim.
Eun mi : sen aptalmısın ya git kendine başka oyuncak bul!
Tae : benim zaten bir oyuncagım var.
Eun mi : hah nerde ben körüm galiba eger beni kastediyorsan bu mühürden kurtulacagım boşuna sevinme!
Tae : hmm kurtul bakalım yapabilirsen.
Dedi ve sırasına oturdu. cidden sabrımı sınıyordu. Sınıf yavaş yavaş doluyordu. Ögretmen geldiginde derse başlamıştık. Hoca rastgele sorulara kaldırıyordu.
H :(hoca) hmm bu soruya tae gelsin.
Tae : hı yok hocam başkası gelsin.
H : sus bunu sana sormadım gel dediysem geleceksin.
İçimden kahkahalar atıyordum agla taehyung...
Taehyung yavaşça ayaga kalktı soruyun cevabını bilmedigi kesindi.
H : hah cevap ne?
Hadi bakalım tae'cik soruları cevapla inşallah yanlış cevaplarsında rezil olursun. Taehyung birden bakışlarını bana çevirdi. Ona alaycı bir şekilde gülüp hocayı gösterdim.
Taehyung birden ayaga kalkıp tahtaya gitti. Ve soruyu çözmeye başladı bütün sınıf ona hayran kalmış şekilde bakıyordu. Ama nasıl çözdü ya ben bile çözemedim. Yüzümü buruşturup kafamı egdim.
Taehyung yerine oturdu.
H : hmm bu soruyada eun mi sen gel.
Ah hadi ama off. Yavaşça ayaga kalktım. Soruya baktım ben bu soruyu çözersem matematik ögretmeni olucagım. Maşallah bu soruyu çözebilenede yani...
Eun mi : h-hocam ben...
Tam sözümün devamını getirecekken gözüm taehyung'a kaydı. Gülüyordu bana ah cidden.
H : sen ne?!
Bir kez daha taehyung'a bakıp tahtaya çıktım ben bunu yapabilirim kendime güvenmeliyim sadece. Tam tahtada işlem yapacakken zihnimde sesler yankılandı bu ses taehyung'a aitti.
Tae : tabi canım kendine güvensen yapabileceksin sanki.
Elimi başıma götürüp kafama vurdum galiba çocuga inatım diye sesi beynimde yankılanıyor. Kafamı yavaşca tae'ye çevirdim hala gülüyordu ah sanki çok komik ya.
Tahtaya tekrar dönerek beynimi çalıştırmaya çalıştım. Ama olmuyordu. Birden sessiz sınıf taehyung'un sesiyle yankılandı.
Tae : hocam ben itfaiye çagırın.
H: nedenki?
Tae : arkadaşımızın beyni yandı galiba hocam.
Ah cidden onu bogmamak için kendimi zor tutuyordum hadi ben ona güldüm okey ama sen gülmeyi bırak rezil ettin.
Bütün sınıf gülerken kafamı yavaşça tahtaya bastırıp tae'ye içimden sövmeye başladım. Cidden rezil olmuştum gözlerim dolmaya başlamıştı kimse görmesin diye tahtaya dogru bakıyordum. Kurtarıcım zilin çalmasıyla koşarak sınıftan çıktım.
Koşarak tuvalete gidiyordum ama bir bedene çarpmamla yere düştüm. Şuan göz yaşlarımı serbest bırakmıştım. Bu kadarıda fazlaydı. Karşımdaki beden yavaşça egilip elini uzattı.
