Özet~~~
Adam: ahh!! Seni velet bittin sen!
Dedi ve bana dogru bi kaç adım attı ve tam bana tokat atmaya hazırlanmıştı ki eli havada kalmıştı..
***
Adam elini tutan kişiye şaşkınca bakmıştı. Ben ise korkudan kapattıgım gözümü açıp adamın kolunu tutan kişiye şaşkınca bakmıştım.
Sonunda! Sonunda polis amcalar gelmişti. Adam elini tutan polisi itip kaçmaya çalışmıştı ama ona attıgım çelme ile yere yapışmıştı.
Polisler adamın eline kelepçe takıp arabaya bindirmişlerdi. Yanımda ki kız ile bizde arabaya binmiştik çünkü polisler ifade vermemiz gerektigini söylemişti. Şuan aslında okulda olmam lazımdı. Ama umurumda degildi. Okula gidip tae yin yüzünü görmek istemiyorum!
Eger o mührü kaldırmasaydı tehlikede oldugumu anlayabilirdi.. biran azıcık bi his olsa bile polis yerine onun gelmesini beklemiştim aslında.. ama o ne yaptı? Benim haberim bile olmadan mührü kaldırdı.. benim okulda sırada uyuya kalmış oldugumu görmüş olmasına ramen beni uyandırmamıştı! Kızgındım ona! Bari kaldırdıktan sonra biraz acıyıpta orada uyumama göz yummayabilirdi. Ama tabii ki bu tae idi kafasına estigi gibi davranırdı. Ne bekliyordum ki?
Kız da, ben de ifade vermiştik. Kız bana teşekkür edip bi taksiye binip evine gitmişti. Korkudan hala titreyen vücudu kızın içimi parçalamıştı dogrusu. Neden güçlü olanlar güçsüzleri hep korkutuyordu? O adam güçlü bişeydi. Ama gücünü hırsızlık ya da kızları korkutmak yerine güçsüzleri korusa? Ölürmüydü bunu yapsa? Neden güçsüz savunmasız insanlara bunu yapıyorlar anlamış degilim..
Bende karakoldan çıkmıştım ama bilin bakalım bende eve gitmek için taksiye verecek para yoktu tabii ki.
Eun mi: off polis amcalar buraya getirdikleri gibi geride götürseler keşke yha.
Bian bu kadar düşmüş olmam beni güldürmüştü taksiye verecek param bile yoktu resmen. Bi iş bulmam şarttı.
Çantamı da alıp eve dogru yürümeye başladım. Okula gitmeyecektim. Yok yazılacak olmam bile umrumda degildi!
Uzun bi yürüyüşten sonra eve varmıştım. Eve girip üstümü degiştirdim. Pijamalarımı giydim. İlla gece giyilmez ya pijamalar rahat rahat her dk giyilir bence yha.Hava soguk oldugu için yorganımıda alıp üstüme sarmıştım. Elimede bi bıçakla elma almıştım. Televizyonun karşısındaki koltuga oturup bi film açmıştım. Yorganım sıcacıktı. Elmamı ise kesip kesip yiyordum.
Filmde tam kapıyı kırmaya hazırlanmıştı ki.. o sırada benim evimin kapısı açılmıştı. Ama dana gibi resmen kapıyı kırmıştı gelen her kimse. O anlık korku ile çıglık atmıştım. Kapıyı kıran şahıs'ı gördügümde gözlerim kocaman açılmıştı.
Eun mi: Taehyung...
İsmini söyleyebilmiştim sadece. Hayır bu sefer balık şarkısını söylememe gerek yoktu zaten dün yaptıgı ile hiç bişey düşünmememi engellemişti resmen. Düşüncelerim bile beni terk edip gitmişti resmen. Ne düşüncegimi şaşırmıştım. Tae'yi mi? O kızla,o adamı mı? Ya da balıkları mı?
Beynimi yakmayı başaran adam, seni neden seviyorum?
Tae ile göz göze geldigimde aklımdakileri okuyamamasını dilemiştim.. onu bu kadar çok sevdigimi bilmesin istemiştim.
Koltukta bacaklarımı bagdaş kurmuş ve Yorganım üstümde, elimde elma ve bıçak ile tae nin gözlerinin içine şaşkınca ama bi o kadarda kırgın bakıyordum..
Tae gözlerimin içine bakmayı kesip içeri dogru adım attı ve sonuna kadar açılmış kapıyı kapattı arkasından. Ben ise sadece ona bakıyordum. Yine aklıma dün gelmişti..
Tae kapıyı kapatınca geri bana dogru döndü ve bu sefer bana dogru ilerledi. Hiç yerimden kalkmıyordum bile. Kalkmaya halim kalmamış gibiydim sanki. Sadece gözlerim ile nasıl aşık oldugumu bile anlamadıgım adamı izliyordum.
Tae tam önümde durmuştu. Sanki ne düşündügümü, aklımdan neler geçirdigimi anlamaya çalışır gibiydi.
Tae elimdeki elma ile bıçagı alıp masaya bırakmıştı.
Tae: neden?
Eun mi: Ha? ne neden??
Tae: neden okula gelmedin?
Eun mi: canım istemedi. gelmek zorunda degilim. Hatta artık hiç gelmeyecegim.
Evet o kadar zorla çalışıp burs ile kazandıgım o okulu bunun için bırakmam biraz saçma gelebilir size.. ama kalbim kaldırmıyor bu olanları.. benim ne hissettigimi yaşamayan anlayabilir mi? Anlayamaz! Anlandıklarını sanarlar bişiler söylerler ama anlayamazlar asla yaşamadan..
Bunu demem ile tae kaşlarını çatıp elini koltugun köşesine koyup bana, yüzüme dogru egilmişti. Bunu yapmısı ile sıcak nefesi yüzüme çarpmıştı. Bu hareketi kalbimin deli gibi atmasını saglamıştı.
Eun mi: n-noldu? S-sen neden geldin?
Onun yüzü benim yüzüme bu kadar yakınken konuşmak sanki aç bir aslanın kafesinden yemegini almaya çalışmak gibiydi.
Tae: seni merak ettim. Başına bişey geldi zannettim sen okula gelmeyince.
Neden benim için endişeleniyorsun? Yapma bunu tae.. senin her hareketin bana bir yandan seni sevmem için umut verirken bir yandanda kalbimi parçalara ayırıyor.
Eun mi: t-tamam şimdi gidebilirsin iyiyim ben..
Eger benim başıma birşey gelip gelmedigini merak ediyorsan niye kaldırdın mührünü tae? Sen bunu istedin. Artık beni düşünmene ne gerek var ki? Aptal bi insandan kurtuldun işte daha ne istiyorsun? Bu senin gibi bi wampire ödül bence.
Git tae, git! Bana daha fazla umut vermeden, sana daha çok aşık olmadan git tae.. sana kapılıpta kalbimi ateşe atmak çok zor tae.. sen bi yandan kalbimi sevindirirken bi yandan o sevincin yanında ateşler içinde kalbimi cayır cayır hiç bana acımadan yakıyorsun tae..
Tae: neden?
Eun mi: dedim yha neden gelmedigimi??
Tae: ...