Kar Kırıkları

138 6 4
                                    

Kar Kırıkları

Bir kış günüymüş. Kar lapa lapa yağarken genç, yere yatmış ve karın üzerini örtmesini beklemeye başlamış. Ruhuna saplanan mızraklar, düşüncelerindeki acıyı gölgesi altına almıştı. Nefes alıyor, ama yaşamıyordu. Bakıyor, fakat görmüyordu. Saatlerce beklemiş. Soğuktan, artık vücudunu hissetmiyormuş. Soğuk, tüm duyularını öldürmek istercesine kızgın alevlerinin içinde yakmış, onu. Oriares ise saatlerdir onu izliyormuş. Bir hareket, bir yaşam belirtisi bekliyormuş. Gencin bilinci kapanmak üzereymiş; ama hala bir şey yapmıyormuş. Akıllanıp oradan uzaklaşacağını düşünüyormuş.

Genç, adının ünü ile tanınırmış. Savaşçı kimliğini bilmeyen kimse yokmuş. Gücü, dayanıklılığı, soğukkanlı görünüşü... Yine de bilmedikleri bir şey vardı. Kalbindeki merhamet ve sevgi.

Oriares, gencin ölmek üzere olduğunu fark ettiğinde onu oradan kurtarmaya karar vermiş. Genci alıp evine götürmüş ve çoktan durmuş olan kalbini çalıştırmayı denemiş. Başarısız olmuş. Defalarca denemiş. Gencin geleceğinin farklı olacağını biliyormuş. Geleceğinde farklı bir şeyler görüyormuş. Yine de onu kurtaramamış.

Umudu parçalara ayrılıp geleceğin damarlarına saplanmaya başladığı an bir kızın sesi duyulmuş. Kalplerdeki tüm buzları eritecek güçte bir sesmiş bu. Belli bir ritim ile bir şeyler mırıldanıyormuş. Küçük bir kız çocuğuymuş. Önlerinde bir görüntü belirmiş. Kız papatyaların içinde koşuyormuş. Üzerinde beyaz bir elbise ve saçlarında papatyalardan yapılma bir taç varmış. Ayaklarında ayakkabı yokmuş, fakat gözlerine tüm iyilikleri giydirmiş gibi bakıyormuş. Kız arkasını döndüğünde gözleri bir yere takılmış. Bir renk cümbüşü... Başını hafifçe sol omzuna yatırmış ve meraklı adımlarla gördüğü ilginç renk cümbüşüne yürümüş. Ürkek adımlarına çatık kaşlar eşlik etse de bakışlarındaki masumiyet ve sevgi bir türlü ortadan kaybolmuyormuş. Hemen önünde durduğunda elini renk cümbüşüne doğru uzatmış. O kadar ilgi çekiciymiş ki dokunmamak için mücadele etse de dokunmuş. Bu, masallarda okuduklarının, hayal ettiklerinin güzelliğindeymiş. Dokunduğunda parmağı yanmış. O an genç gözlerini açmış ve karşısında küçüğün ona baktığını görmüş. Kalp sesleri sanki duyulması mümkünmüş gibi Oriares'in kulaklarının içinde çınlamış. Küçük kızın avuç içlerine saklanmış, kalbinin atışları. Orada güvende olacağını biliyormuş, kalbi. Aralarında sadece renklerin oluşturduğu dalgalı bir duvar varmış. Yine de ikisi de birbirini görmüş.

Genç, gözlerini küçüğe açmış.

Kulaklarını kızın sesine açmış.

Kalbini ise, küçüğün avuçlarına emanet ederek, küçüğün yaşamı için açmış.

Curly Imaginary

Kar KırıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin