Kar Kırıkları: 10. Bölüm

35 4 1
                                    

Kar Kırıkları:

10. Bölüm:

Still Learning – Halsey

Twisted – Kin Palo

Gözlerim açıldığında hava kararmıştı. Kim bilir ne kadar uyumuştum. Kalktım ve yatağımın kenarına oturdum. Odama bakındım. Yoktu. Gitmişti. Sözleri aklıma gelince gözlerimi kapattım ve kendimi yatağıma doğru tekrar attım.

Annem odama gelene kadar yatağımdan çıkmamıştım. İpek'in babasını aramayı denesem de telefonu kapalıydı. Annesi için de aynısı geçerliydi. Bu, daha çok ürkmeme neden olmuştu. En sonunda ağlayarak tekrar uyuyakalmıştım. Bu seferki uykum beş dakika falan sürmüştü, çünkü annem hızlı bir şekilde odama girmişti. Makyaj malzemelerimin olduğu çekmeceyi karıştırırken benim uyandığımı fark etmemişti. Aradığını bulduktan sona yanıma geldi. Uyanmış olduğumu görünce gülümsedi. Şirketin yemeği olduğunu ve evde olmayacağımızı hep beraber gideceğimizi söylemişti. Hasta olduğumu söyleyip bu işten yırtmıştım. Zaten okuldan da onu aramışlardı. Bu yüzden kolay inanmıştı.

Herkes evden gittiğinde mutfağa gittim ve kendime yiyecek bir şeyler hazırladım. Tabağımı alıp oturma odasına gittim. Belki kafamı biraz dağıtırım diye televizyonu açtım. Doğru düzgün hiçbir şey yoktu. Pes edip televizyonu kapattım.

Bugünkü kadın aklıma gelince korkuyordum. Evde yalnız kalmak belki de düşündüğüm gibi iyi bir fikir değildi. Tabağı bıraktım. Korka korka odama gittim telefonumu aldım ve yatağın içine girdim. Arayabileceğim kişi sayısı sınırlıydı. Abimi arasam eve gelmezdi. Annem onu asla bırakmazdı. Afra bu saatte yanıma gelmezdi. Gelse bile bana ne olduğunu sorardı ki ben yalan söylemek istemiyordum. Başka da kimse yoktu. Gözlerim onun adında takılı kaldı. Onu arasam buraya çağıramazdım. Bu yanlış olurdu. Sadece onunla konuşabilirdim. Arasam telefonu açar mıydı ki? Açardı. Konuşurken bir şey olursa, kendimi kötü hisseder ağlamaya başlarsam, geleceğini biliyordum. Bu saçma fikirden vazgeçtim ve Afra'yı aradım. Çok beklemeden açmıştı telefonu.

" Efendim?" Arkadan gelen sesleri duydum. Yanında birileri vardı.

" Müsait değilsen sonra da konuşabiliriz." dedim. Uzun süredir uyuduğum için ve ağladığım için sesim pürüzlü çıkıyordu. Fark ettiğine emindim.

Biraz bekledi ve ardından arkadaki sesler kesildi. " Hayır, müsaidim. Bir sorun yok değil mi? Sesin kötü geliyor. Yanına gelmemi ister misin?''

" Hayır, sorun yok. Sadece sıkıldım. Evde yalnızım ve konuşacak birilerini arıyorum. " Arkadan birisinin ona konuştuğunu duydum.

" Yanına gelmemi ister misin? Gerçekten gelebilirim." Sesi biraz endişeli çıkmıştı.

" Hayır. Gerek yok."

" Telefonu bana ver." dedi arkadan birisi. Bir erkek sesiydi. Tanıdık gelmişti ama ses uzaktan geldiği için tam anlayamamıştım.

Bir süre bekledi. Yanındaki kimse onunla konuştu ve ardından benimle konuşmaya geri döndü. " Berfu, biraz bekler misin?" Ardından beni beklemeye aldı. Neler oluyordu? Sanırım onu aramak kötü bir fikirdi, çünkü şu an daha fazla korkmaya başlamıştım. Biraz sonra tekrar konuşmaya başladı. Bu sefer konuşan Afra değildi.

" Yanına geliyorum. Geldiğimde seni arayacağım. Ben gelene kadar kimseye kapıyı açma!" Bir şey söylememe izin vermeden telefonu yüzüme kapattı. Roman'ın onun yanında ne işi vardı? Bu çocuk neden herkesin yanından çıkıyordu? Afra'yı geri aradım. İlk çalışta açtı.

" Berfu, üzgünüm. O, fazla korumacı. Yalnız olduğunu duyunca yanına gelmek istedi."

" Korumacı mı? Neler olduğunu biliyor musun? Onu nereden tanıyorsun?" diye sordum söylediği hiçbir şeyi önemsemeden.

Kar KırıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin