Göğün Sıfırıncı Ruhu (+18) [TAMAMLANDI]

Kaotik Kuzgunun Göz Yaşları

Kaotik kuzgunun göz yaşları Kadın'ın şapşal bedenine çarparken, Kadın'ın göz kapakları ağır ağır açıldı. Koyunla koyun koyuna yatması sonlanmıştı. Artık Adam'ını bulması gerektiğini hissetti. Üzerindeki kaotik kuzgun da koyun koyuna yattığı kiyazmatik koyun da umrunda dahi değildi. Apar topar ayaklanıp yola çıktı. Uzunca bir yol vardı önünde. Adam'ını karanlığa teslim edemezdi. Asla ve kat'a yapamazdı bunu!

Az gitti uz gitti! Ana bacı düz gitti! Kaotik kuzgun onu hiçbir an yalnız bırakmamıştı ama Kadın onu göremiyordu hâlâ. Aklı Adam'ındaydı. Yorulmuştu sovyet bedeni, yaşanan nükleer sızıntılar umrunda olmayacaktı işte! Soğuk savaşın galibi olmaktı önemli olan! Birkaç aptal insan bedeninin ATP üretimine devam etmesi değil!

Kaotik kuzgun farkedilmeyişini oldukça ağır bir fotosel olarak algılayacak ki Kadın'ın yolunu kesip birkaç kere o ahmak seslerini çıkardı. Kadın'ın kulağı acıdı, kaçıştı. Kulağını kaşımaya koyulurken kuzguna döndü:

"Ne istiyorsun bre kahpe kuzgun! Adam'ım olmadan hiçliğe savrulmuş aptal bir hücre yığınıyım bunu anlayamıyor musun? Anlayamazsın! Çünkü sen aptal bir kuzgunsun!"

Kaotik kuzgunun göz yaşları damladı yine. Bu sefer damlaların düştüğü yer Kadın'ın şapşal bedeni değil, toprak ve biraz ökse otu kaplı yol diye adlandırılmış bir materyaldi. Kadın ağlaklarla konuşmuyordu uzun zamandır. Ağlaklar ahmaktır, derdi hep. Ağlaklar kaybedenlerdir, ağlaklar insanların yüz karasıdır, diye de devam ederdi. Ama nedense şimdi önündeki bu ağlak kuzgun ona farklı şeyler anlatmıştı sanki. Kanatlarını havada kükrer gibi çırpmasından olmalıydı. Ya da... Onu Adam göndermişti. Adam'ını her gördüğünde hissettiği duyguydu bu evet! Onu bulması için göndermişti! Ve kahrolası Adam pişman olmuştu! Tanrı'nın gazabı ya, pişman olmuştu! Evet olmuştu!

Kaotik kuzgunun siyah göz yaşlarından oluşan damlacıklar büyüdü bir anda. Kara delikler gibi kara bir dehliz oluştu yeryüzünde. Onları aşağı doğru çeken bir kuvvet de cabası. Başkası olsa buna Newton'un keşfettiği "yerçekimi kuvveti" derdi ancak Kadın Adam'ının çekimi olduğunu düşünüyordu. Bu dehlizde sonsuza dek düşse de ölmeyeceğine emindi. Evet, emindi!

  Ah, hepimiz bir an bekleriz öyle değil mi? PİŞMAN OLACAK VE DÖNECEK! Ah, ne kadar antagonist bir ihtimal!.. Tanrı bulunduğu yerden kahkahalar atıyor kim bilir!

  İmtihan dünyası denen bir yer burası. Ne bekliyordunuz ki? Geri döneceğini mi? Sizi beklediğini mi? Hatta sizi düşündüğünü mü? Aptal bir kuzgun değildir kimse, dostlar! Aptal bir kuzgun olmak için kaotik odada yapılması gereken onlarca şey var. Çembersel bir yörüngenin köleleri olmak gibi. Bunu yapmak hem zor hem meşakkatli hem de güç. Ne desem bilmiyorum bu yüzden. Üzülmeye alışmak, işte bütün mesele bu.

  Rektör bir karınca düşünün, bir ayağı aptal insanlar yüzünden kopmuş. Ah, ne kadar travmatik bir sinagog! Beni benden alıyor doğrusu! İşte bizim de bir farkımız yok o karıncadan! Karıncanın tamı tamına altı ayağı vardır dostlar. Beş ayakla yaşaması mümkündür ancak o aptal insan yüzünden kopan ayağını düşünür, üşür. Oysa kopan ayak değil, kalan ayaklar bizimdir. Kalanlarla mutlu olmak mühimdir. Hayattan zevk almaktır asıl mesele.

Bence asetik asit pis!

Neyse çok konuştum yine! Koledok kanalın nasıl da sinirlenmiştir bana! Ah, ondan da özür dilediğimi ilet lütfen! Kendine de ona da çok çok iyi bak olur mu? Seviliyorsunuz.

Tek isteğim kendimi bulduğum kişiye kalbimi vermekti, kalbimi doğratmak değil.

Bir kasap tarafından aşkı harap olmuş kiyazmatik bir daktilodan🌹