I'm Having your baby / ZAYLENA

Fucked up

Elimdeki hamilelik testine bakarken boku yediğimi anlamıştım.

Evet...

Hayatımın tam orta yerine sıçmak gibi bir hobim vardı.

Teste ağzım açık bakarken gözlerim bir an karnıma kaydı. Şu an içimde bir bebek vardı, lanet olası bir bebek!

Bebeklerden nefret ederdim!

Testi odanın bir kenarına fırlatıp arkama yaslandım ve sakin olmak adına derin bir nefes aldım.

Ne yapacaktım?

Bir bebeğe bakacak kadar iyi bir durumum yoktu. Ah kimi kandırıyorum, kendime bile zor bakıyordum ben! Üstelik Conor bundan hiç hoşlanmayacaktı.

Conor.

Neredeyse 2 yıldır birlikte olduğum serseri. Evet, o bir serseri hatta daha fazlası o direkt bir torbacı.

Sikeyim!

Yaşadığım hayat bir bebek için uygun değildi bu yüzden ondan hemen kurtulmalıydım ama lanet olsun ki ondan kurtulmak için bile param yoktu maaşımın da o denli pahalı bir işleme yeteceğini sanmıyordum.

Roden elindeki boş bira şişeleriyle odasından çıkıp mutfağa ilerlerken bembeyaz yüzümü görmüş olacak ki duraksayıp gözlerini kısarak bana baktı. "Sen hayalet falan mı gördün?"

Gözlerimi odanın diğer ucundaki hamilelik testinde gezdirdiğimde Roden da benim baktığım tarafa baktı ve boş şişeleri masanın üstüne bırakıp yerde duran testi aldı.

Dudakları şaşkınlıkla aralanırken dehşete düşmüş gibi bana döndü. "Mia bu senin mi!?"

Sinirle gözlerimi devirdim. "Bu evde ikimiz yaşıyoruz sürtük, başka kimin olacak?!"

Elini ağzına kapatıp kocaman gözlerini tekrar testte gezdirdi. "Conor bundan hoşlanmayacak."

"Aldıracağım Rodi."

Omuz silkip güldü. " Hangi parayla?"

Sıkıntılı nefesimi dışarı bıraktım. Maaşımı almama daha çok vardı zaten alsam da param yetmezdi bu yüzden sanırım en iyisi Conor'dan para istemek olacaktı.

Ah, bunu yapmaktan nefret ediyordum. "Conor'dan isterim şerefsiz hiç korunmuyordu bu onun suçu."

Roden tekrar omuz silkip boş şişeleri aldı. " O zaman elini çabuk tut."

O mutfağa ilerlerken kıçımı koltuktan ayırdım ve salonun solundaki odama geçip kapıyı sertçe kapattım. Kapıdan gelen gıcırtılar korkmama sebep olmuştu. Bu eski dökük eve bir şey olursa ev sahibi adam kesinlikle ikimizi de boğardı, herneyse.

Dolabımın önüne geçip kıyafet ararken yanda duran aynadan karnıma göz attım. Hafif şişkindi ama bu şişkinliği hamileliğe vurmamıştım hiç, daha çok yediğim pizzalardan kaynaklandığını falan düşünmüştüm.

Kafamı iki yana sallayıp dikkatimi aynadan çektim ve kendime giyecek bir şeyler bulup üzerimi değiştirdim.

Conor ile konuşmaya gitmem gerekiyordu ve iyi geçmesini umuyordum. O serserinin sağı solu belli olmuyordu.

Odamdan çıkıp dış kapıya hızlı adımlarla ilerleyip evden de çıktıktan sonra derin bir nefes alıp ciğerlerimi oksijenle doldurdum.

Her şeyin güzel geçmesini ve bir an önce bu bebekten kurtulmayı diliyordum.

•••

Adımlarımı Conor'ın evini görünce yavaşlatıp omzunda asılı olan çantayı sıkıca kavradım ve yutkundum.